Sonu SALAN ile biten kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; sonunda "salan" olan, toplam 11 adet kelime bulunmaktadır. Sonu salan ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.

Bunun yanı sıra, başında salan olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde salan olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.

 
 

11 harfli kelimeler

KUYRUKSALAN

9 harfli kelimeler

YEMİSALAN

8 harfli kelimeler

GÜÇSALAN, ISISALAN, KÖKSALAN, KUTSALAN

7 harfli kelimeler

HASALAN, İZSALAN, KASALAN

6 harfli kelimeler

USALAN

5 harfli kelimeler

SALAN

Bazı kelimelerin anlamları

SALAN

Sırayla ekimde köyce ekime ayrılan yer. Çevre, bölüm. Bir yıl ekilip, bir yıl dinlendirilen tarla. Otlak. Sırayla ekilip dinlenmeye bırakılan tarla. Otlak, mera. Dinlendirilen tarla, toprak.

ISISALAN

Bir süreç sırasında, dizgenin dışa ısıl erke verme özelliği. Oluşumu sırasında ısı veren.

KUYRUKSALAN

Yunt kuşu denilen kuş.

İZSALAN

Bir fiziksel ya da kimyasal süreç içindeki değişimleri izlemek için renk, ışınetkinlik gibi kimi özelliklerinden yararlanmak üzere ortama katılan ve kendisi olayı etkilemeyen özdek.

HASALAN

Manisa ilinde, Salihli ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yer.

GÜÇSALAN

Gücünü, kuvvetini gösteren kimse.

YEMİSALAN

Trabzon ili, Of ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yer.

USALAN

Akıl alan, akıllı.

KÖKSALAN

Diyarbakır kenti, Çınar ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yer. Gaziantep şehrinde, ŞehitKâmil belediyesi, merkez bucağına bağlı bir bölge.

KUTSALAN

Uğur getiren, kutlu.

KASALAN

Kibirli, onurlu, kendini beğenmiş.

  -   -   -  

Anlamında SALAN bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde SALAN geçen kelimeler listesi verilmiştir.

GENİŞ

Eni çok olan, enli, vâsi. Çok. Kolay kolay tasalanmayan, hoşgörülü, rahat. Bol (elbise). Kapsamı büyük, dar sınırlar içinde kalmayan, yaygın, makro. Alanı büyük olan, makro, dar karşıtı.

MERAKLANDIRMAK

Meraklanmasına yol açmak, kaygılandırmak, tasalandırmak.

DÜŞÜNDÜRÜCÜ

Düşünmeye sebep olan, düşünmeye yol açan. Tasalandıran, kaygılandıran.

BÖBREK

Kandaki zararlı maddeleri süzüp idrar olarak salan, omurganın sağ ve sol yanında bulunan çift organdan her biri.

ATARCA

Yeğinliği atımlı biçimde değişen akımmıknatıssal dalgalar salan gökcismi.

MERAKLANMAK

Kaygılanmak, üzülmek, tasalanmak. Bir şeyin sebebini anlamak için çaba harcamak.

BETÜL

Namuslu, temiz kadın. Allah'ın emri. Hazreti Meryem'in ve Hazreti Fatma'nın lakapları. Ana ağaçtan ayrılıp, ayrı kök salan fidan.

VANDAL

Miladın başlangıç yıllarında yaşayan ve Roma İmparatorluğu ile yaptığı savaşlarda acımasızlığı ile ün salan bir Doğu Germen halkı. Eski kültür ve sanat anıtlarını yakıp yıkan, bunların değerini bilmeyen kimse veya topluluk.

DÜŞÜNDÜRMEK

Düşünmesine sebep olmak, düşünmesine yol açmak. Tasalandırmak, kaygılandırmak. Akla getirmek, hatırlatmak.

IŞINLILAR

Bir hücreli hayvanların, kök bacaklılar sınıfına giren, protoplazmalarından, hareket ve duyu organı olarak yalancı ayak salan takım.

KURUNTU

Yanlış ve yersiz düşünce, evham. Olmayacak bir şeyin olacağını sanma, vehim. Bir konuyla ilgili kötü ihtimalleri akla getirip tasalanma, işkil, evham, vesvese.

ENDİŞELENMEK

Tasalanmak, kaygılanmak.

KEDERLENMEK

Kederli olmak, üzülmek, tasalanmak, mükedder olmak.

ATARKANAL

Spermayı idrar yoluna salan iki kanal.

ISIVEREN

Isı açığa çıkaran, çevresine ısı salan (birleşme, tepkime), ekzotermik.

TASALANMA

Tasalanmak işi.

DÜŞÜNMEK

Aklından geçirmek, göz önüne getirmek. Zihniyle arayıp bulmak. Akıl etmek, ne olabileceğini önceden kestirmek. Bir şeye karşı ilgili ve titiz davranmak. Tasalanmak, kaygılanmak. Bir sonuca varmak amacıyla bilgileri incelemek, karşılaştırmak ve aradaki ilgilerden yararlanarak düşünce üretmek, zihinsel yetiler oluşturmak, muhakeme etmek. Tasarlamak. Farz etmek.

GAMLANMAK

Tasalanmak, üzüntü duymak, kaygılanmak.

POSALANMA

Posalanmak işi.

ESNETME

Esnetmek işi. Türlü sebeplerle kısalan kasları açmak ve uzatmak için bağlı bulundukları eklemlerde yapılmış olan esnek, yaylı ve zorlu germe hareketi.