İçinde KURŞ geçen kelimeler

Kelimeler arşivinde; içinde "kurş" olan, toplam 32 tane kelime bulunuyor. İçerisinde kurş bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ek olarak sonu kurş ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında kurş olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.

 
 

15 harfli kelimeler

TETRAETİLKURŞUN

14 harfli kelimeler

KURŞUNGEÇİRMEZ

13 harfli kelimeler

KURŞUNİLEŞMEK

12 harfli kelimeler

KURŞUNÇALIMI, KURŞUNLATMAK, KURŞUNLAŞMAK, KURŞUNLANMAK, KURŞUNİLEŞME

11 harfli kelimeler

KURŞUNLANMA, KURŞUNLAMAK, KURŞUNLAŞMA, EBEMKURŞAĞI, KURŞUNLATMA, KURŞUNCULUK, KURŞUNÇAVUŞ

10 harfli kelimeler

KURŞUNLAMA, KURŞUNUMSU, KURŞUNKAYA

9 harfli kelimeler

KURŞUNSUZ, İLKKURŞUN

8 harfli kelimeler

KURŞUNSU, TOKURŞAK, KURŞAMAK, KURŞUNLU, KURŞUNCU

7 harfli kelimeler

KURŞETE, KURŞUNİ

6 harfli kelimeler

KURŞUM, KURŞAK, KURŞAĞ, KURŞUN

Bazı kelimelerin anlamları

KURŞ

Çürük; ezilmiş. Taş yığını; toprağa gömülü büyük taş.

KURŞUNLAŞMAK

Kurşun gibi ağırlaşmak.

KURŞUNGEÇİRMEZ

Ateşli silahlardan atılan mermilerin girmesini engelleyecek yapıda ve özellikte olan (yelek, cam vb.).

KURŞUNLANMA

Kurşunlanmak işi.

KURŞUNLANMAK

Kurşunlama işine konu olmak.

KURŞUNÇALIMI

Kurşunun yetişeceği en yakın yer.

KURŞUNLATMA

Kurşunlatmak işi.

KURŞUNİLEŞMEK

Kurşuni bir duruma girmek.

EBEMKURŞAĞI

Gökkuşağı.

KURŞUNCULUK

Kurşuncunun işi veya mesleği.

KURŞUNİLEŞME

Kurşunileşmek işi.

KURŞUNLAŞMA

Kurşunlaşmak işi.

KURŞUNLAMAK

Kurşunla kaplamak. Kurşunla mühürlemek. İçinde kurşun bulunan silahla ateş etmek, vurmak.

KURŞUNÇAVUŞ

Ardahan şehri, Posof ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.

TETRAETİLKURŞUN

Vuruntuyu engellemek için benzinin içine katılan, sağlığa zararlı, organometalik bir sıvı.

KURŞUNLATMAK

Kurşunlama işini yaptırmak.

  -   -   -  

Anlamında KURŞ bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde KURŞ geçen kelimeler listesi verilmiştir.

BOZUMCA

Kurşun renginde iri bir kertenkele.

BAT

Kurşun boruların ağzını açmakta kullanılan, şimşirden yapılmış, ucu sivri bir takoz türü.

CONTA

Geçirmezliği sağlamak için sıkıştırılmış iki yüzey arasına yerleştirilen, genel olarak kauçuk ve kurşundan yapılmış olan ince parça.

DOMDOM

Domdom kurşunu.

KURŞUNLU

İçinde kurşun elementi bulunan. Çankırı iline bağlı ilçelerden biri. Kurşunlanmış olan. Kubbesi kurşunla örtülü.

İNDİYUM

Atom numarası 49, atom ağırlığı 114,8 olan, gümüş parlaklığında, kurşundan daha kolay ezilen yumuşak bir element (simgesi In).

KURŞUNİ

Koyu kül rengi, kurşun rengi. Bu renkte olan.

GRAFİT

Kurşun kalemi ve bazı araç parçalarının yapımında kullanılan, yumuşak, kolay toz durumuna gelebilen, gri siyah renkli, yapay olarak billurlaşabilen bir tür doğal karbon.

KAZOLİT

Hidratlı doğal kurşun ve uranyum silikat.

KURŞUNCU

Kurşun satan veya işleyen kimse. Kurşun döken kimse.

KALEMTIRAŞ

Kurşun kalemlerin ucunu açmak için kullanılan türlü biçimlerdeki keski, kalem açacağı. Kamış kalemleri açmak için kullanılan uzun saplı küçük bıçak.

BOYNUZ

Bazı hayvanların başında bulunan, tırnaksı bir maddeden, uzun, kıvrık veya çatallı korunma organı. Bu organdan yapılmış. Kurşun borudan kol alma işleminde kullanılan demirden yapılmış alet.

KANGAL

Tel, kurşun boru gibi uzun ve bükülebilir şeylerin halka biçiminde sarılmasıyla yapılmış olan bağ. Sivas iline bağlı ilçelerden biri. Deve dikeni. Bu biçimde bükülmüş şeylerin her bir halkası.

ESMER

Siyaha çalan buğday rengi. Teni ve saçları karaya çalan, koyu buğday rengi olan (kimse), yağız. Bu renkte olan. Kurşuni renk.

GALENİT

İçinde doğal kurşun bulunan sülfür.

KURŞUNLAMA

Kurşunlamak işi.

FİLİNTA

Namlusu kısa, kurşun atan bir tür küçük tüfek. Güzel, yakışıklı.

İSPARİ

İzmaritgillerden, kurşun renginde bir balık (Sargus annularis).

KOVAN

Fişeğin kapsül, barut ve kurşun taşıyan yuva bölümü, kapçık. Yayık. Çoğunlukla toprak veya tahtadan yapılmış olan arı barınağı.

ATMAK

Bir cismi bir yöne doğru fırlatmak. Örtmek. Kurşun, gülle, ok vb. şeyleri hedefe fırlatmak. Bir yerden başka bir yere taşımak. Sıkıntı dolayısıyla giyilen bir şeyi çıkarmak. Söylemek. Bir kimsenin ilişiğini kesmek. Uzatmak. Yay ve tokmakla ditmek, kabartmak. Yapılmış kötü bir işi birine yüklemek. Yırtılmak. Bilmeden, kestirerek söylemek. Yalan ya da abartmalı söz söylemek. Yapışık olduğu yerden ayrılmak. Koymak. Bir şeyi yere doğru bırakmak. Geri bırakmak, ertelemek. Kovmak, dışarıya çıkarmak, ilgisini kesip uzaklaştırmak. Terk etmek. Değerini eksiltmek. Götürmek. Çıkarmak, dışarıya vermek. Top, tüfek vb. silahları patlatmak. İçki içmek. İstenilmeyen bir şeyi kendi malı olmaktan çıkarmak. Rastgele bir kenara koymak. Kalp, nabız vurmak, çarpmak. Kullanılması gelenek hâline gelmiş bir şeyi kullanmaktan vazgeçmek. Patlayıcı maddelerle havaya uçurup yıkmak. Yazılı veya banda alınmış bir metinden bazı bölümleri çıkarmak. Göndermek, yollamak. Çatlamak. Sille, tokat vurmak.