Kelimeler arşivinde; içinde "kurs" olan, toplam 11 tane kelime bulunuyor. İçerisinde kurs bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu kurs ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında kurs olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
HOROZKURSAĞI
KURSAKSIZ, KURSÜNBÜL
KURSAKLI, KURSİYER, UÇKURSUZ
KURSELİ
KURSAK, KURSUK, KURSÜK
KURS
KURS
Ağırşak. Resmî ve özel kuruluşlarca ilgililere belirli bir konuda bilgi, beceri ve davranış kazandırmak amacıyla düzenlenen derslere dayanan ve belli bir süresi olan eğitim etkinliği. Bir gök cisminin teker biçimde görülen yüzü, çörek.
HOROZKURSAĞI
Bir çeşit ot.
KURSÜNBÜL
Hamam külhanlarında yakılan çerçöpün külü.
KURSUK
Tandır.
UÇKURSUZ
Uçkuru olmayan.
KURSAKSIZ
Kursağı olmayan. Abur cubur şeyleri yiyebilen (kimse).
KURSAKLI
Kursağı olan. Guatr hastalığı olan (kimse).
KURSELİ
Mısırın köklü sapı, gövdesi.
KURSAK
Kuşların yemek borusu üzerinde bulunan, yiyeceklerin toplandığı torba biçiminde şişkin organ. Boğaz. Kuş kursağı şişirilip kurutularak yapılmış olan veya ona benzetilen şişkin şey. Böceklerin ve solucanların sindirim kanallarında bulunan, kuşların kursağına benzeyen yapı.
KURSÜK
Şişman.
KURSİYER
Kurs öğrencisi.
Bu bölümde tanımı içerisinde KURS geçen kelimeler listesi verilmiştir.
ÇÖREK
Az yağlı, bazen şekerli ve yumurtalı, gevrekçe bir hamur işi. Kurs.
GERİM
Dinlenme durumundaki kasın normal gerginliği. Dokumacılıkta tezgâha gerilen çözgü iplikleri: Günde kaç gerim bez dokursun. Hız: Yerin darlığından at gerimini alamadı. Kol, bacak ve benzerleri organların fazla iriliği, gelişimi: Ahmet pehlivanın gerimi Mehmet'ten çok fazla. Malın, canın yok olsun anlamında ilenç olarak kullanılır. Dokuma tezgâhlarında ipliklerin dönüş yaptığı yere kadar olan kısım. (Mudurnu Bolu). Top yumak durumuna getirilmiş çözgü ipliğinin, serbest bırakılan 3-4 cm.lik bölümü. (Bekilli Çal Denizli).
TEF
Zilli bir kasnağa geçirilmiş kursak zarından oluşan çalgı.
EĞİTMEN
Eğitim işiyle uğraşan kimse. Kurs görerek köyde öğretmenlik yapan kimse, köy öğretmeni.
DENDİK
Kümes hayvanları ve kuşların kursağı. Haydi.
BAĞCAKTUTMA
Çobanların, bir ucunu ayaklarına bağladıkları ipin diğer ucunu koyunların bileğine bağlayarak yatmaları. (Kursarı Yalvaç Isparta).
ÇEDENEYH
Tavuk kursağı.
DÜZEY
Bir yüzeyin veya bir noktanın yüksekliğindeki yatay sınır, seviye. Bir kursun basamaklarından her biri, kur. Bir nesnenin, bir kimsenin başka nesnelere veya kimselere göre olan değer ve yücelik derecesi, seviye.
DABANBAĞI
Sulanması olanağı varken susuz bırakılan bağ. (Kursarı Yalvaç Isparta).
MÜZİKEVİ
Çeşitli müzik türlerine ait kursların verildiği, müzik aletlerinin satıldığı yer.
AĞIRŞAK
Yün veya iplik eğrilen iği ağırlaştırmak için alt ucuna geçirilen yarım küre biçiminde, ortası delik ağaç veya kemik parça. Teker biçiminde yassı nesne, kurs (I).
GASTROLİT
Kabukluların (Crustaceae) kursağının iki yanında deri değişiminden önce görülen kalkerli maddeler. Kabukluların (Crustacea) kursağının iki yanında deri değişiminden önce görülen kalkerli maddeler.
HAVSALA
Kuşun kursağı. Leğen. Zihnin bir şeyi anlama ve kavrama yetisi.
PÜSKÜLCÜK
Güneş kursunun bazı tek renkli resimlerinde görülen parlak bulut.
DENCİK
Kümes hayvanları ve kuşların kursağı.
GEKRİK
Kursak, mide.
BAĞCAKTUTMAK
Geceleri sürüsünün yanından uzaklaşmasını istemiyen çobanın, hayvanlardan birinin boğazına bağladığı ipin diğer ucunu ayağına bağlaması işlemi. (Kursarı Yalvaç Isparta).
GEKLİK
Kursak, mide.
BOĞAZ
Boynun ön bölümü ve bu bölümü oluşturan organlar, imik, kursak. Yiyeceği içeceği sağlanan kimse. İki kara arasındaki dar deniz. İki dağ arasında dar geçit. Yeme içme. Şişe, güğüm vb. kaplarda ağza yakın dar bölüm. Yedirip içirme yükümü, iaşe.
GLENOİDALİS
Çukursu, yayvan ve düzce eklem yüzüyle ilgili olan.