Kelimeler arşivinde; içinde "ite" olan, toplam 386 tane kelime bulunuyor. İçerisinde ite bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu ite ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında ite olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
NİTELENDİREBİLMEK
HİPERSENSİBİLİTE, HİPOAMİNOASİTEMİ, MEDULLOEPİTELYOM, NİTELENDİREBİLME, PRESBİTERİYENLİK, RADYOSENSİBİLİTE
NİTELENDİRİLMEK, PRESBİTERYENLİK, TRANSLİTERASYON, ANTİTERMİNASYON, ARİTENOİDEKTOMİ, EKSİTOTOKSİTİTE, FOTOSENSİTİVİTE, HİPEROZMOLALİTE, HİPERSEKSÜALİTE, İNTERSEKSÜALİTE, POLİSENSİTİVİTE, ROLİTETRASİKLİN, TRANSEPİTELİYAL, TRİKOEPİTELİYOM
KAPASİTESİZLİK, KONVERTİBİLİTE, NİTELENDİRİLME, SANTİMANTALİTE, EPİTELİOTROPİK, FORMALİTECİLİK, HİPOOZMOLALİTE, HİPOSEKSÜELİTE, HOMOSEKSÜELİTE, İMMÜNOJENİSİTE, KLİTERİDEKTOMİ, KORDOEPİTELYOM, KORYOEPİTELYOM, LİPOVİTELLENİN, NİTELEYEBİLMEK, NÖROTRANSMİTER, SEMİTENDİNOZUS
DİSPONİBİLİTE, İNFİNİTEZİMAL, NİTELENDİRMEK, NİTELİKSİZLİK, RADYOAKTİVİTE, ANTİPARAZİTER, ANTİSTERİLİTE, EKZOPİTERİGOT, EPİTELİYOKİST, EPİTELİZASYON, GRANÜLOSİTEMİ, HİPERAKTİVİTE, HİPERİMMÜNİTE, HİPERMOTİLİTE, İTELEYEBİLMEK, KONJONKTİVİTE, KORYOVİTELLİN, NİTELEYEBİLME, NÖROEPİTELYOM, NÖROEPİTELYUM, PROSESİTİVİTE, SÜPERMOTİLİTE, VARİKOZİTELER
KALİTESİZLİK, METROPOLİTEN, NİTELENDİRME, PRESBİTERYEN, PRODÜKTİVİTE, SUBJEKTİVİTE, ÜNİVERSİTELİ, RAHLEİTEDRİS, ANTİJENİSİTE, ARİTENOİDEUS, EKSİTABİLİTE, EKSPRESİVİTE, EPİTELİYALİS, ERİTEMOJENİK, ESKİTEBİLMEK, FLEKSİBİLİTE, FORMALİTESİZ, GAMETOSİTEMİ, İNCİTEBİLMEK, İRRİTABİLİTE, İTELEYEBİLME, LİPOVİTELLİN, NİTELİKLİLİK, OBLİTERASYON, PERMEABİLİTE, SESKUİTERPEN, ÜROKRİTERİON, VİTELLOGENEZ
ALİTERASYON, BİTEVİYELİK, FORMALİTECİ, KAPASİTESİZ, OBJEKTİVİTE, ORİJİNALİTE, RANTABİLİTE, RASYONALİTE, SPESİYALİTE, ABNORMALİTE, ARKİTEKTURA, ASEKSÜELİTE, DERELİTEKKE, DİSMOTİLİTE, EĞİTEBİLMEK, ERİKLİTEKKE, ERİTEBİLMEK, ESKİTEBİLME, FORMALİTELİ, İNCİTEBİLME, İNFERTİLİTE, İŞİTEBİLMEK, JOSEPHİNİTE, KREDİBİLİTE, LENFOSİTEMİ, MAKROSİTEMİ, OLİGOSİTEMİ, ORBİTEKTOMİ, OTOİMMÜNİTE, OVOVİTELLİN, Devamını Oku »»
FİZİBİLİTE, KOMANDİTER, MÜZİKALİTE, NİTELENMEK, NİTELİKSİZ, ONİKİTELLİ, POPÜLARİTE, PROFİTEROL, PÜRİTENLİK, RÖLATİVİTE, SÜRREALİTE, ÜNİVERSİTE, ALKALİNİTE, AMFİTESYUM, ANTİJENİTE, ANTİTERMİK, CLİTELLATA, EĞİTEBİLME, EKSTREMİTE, EPİTELİYOM, ERİTEBİLME, ERİTEMATÖZ, FRİTELLİNO, İKİTERİMLİ, İSKİTERGİÇ, İŞİTEBİLME, KAPASİTELİ, MAKROSİTER, NİTEYDÜĞÜN, OZMOLALİTE, Devamını Oku »»
AKTÜALİTE, AMFİTEATR, EPİTELYUM, FEODALİTE, FORMALİTE, FRİJİDİTE, İTEKLEMEK, İTELENMEK, İTERBİYUM, KALİTESİZ, KOMANDİTE, LİTERATÜR, MANTALİTE, NİTELEMEK, NİTELENİŞ, NİTELENME, NİTELEYİŞ, NİTELİKLİ, POLİTEİST, POLİTEİZM, TOTALİTER, VİSKOZİTE, ATOMİSİTE, ATONİSİTE, BELLİTEPE, CİMİTEKKE, DEFORMİTE, ESKİTEKKE, FEKONDİTE, FEKUNDİTE, Devamını Oku »»
AKTİVİTE, ANTİKİTE, BİTEVİYE, FATALİTE, İTEKLEME, İTELEMEK, İTELENME, KALİTELİ, KAPASİTE, LİKİDİTE, NİTELEME, OTORİTER, POLARİTE, TONALİTE, VİTELLÜS, İKİTELLİ, AFFİNİTE, BAZİTESİ, CAMİTEPE, CİTERLİK, DELİTEPE, FİDELİTE, FİTETMEK, GALİTELİ, GAZİTEPE, GİBOZİTE, İMMÜNİTE, İTEBİLME, KİTELMEK, KOMÜNİTE, Devamını Oku »»
ANTİTEZ, BİTELGE, İTELEME, JÜPİTER, LİMİTET, NİTEKİM, NİTELİK, OBEZİTE, OTORİTE, PÜRİTEN, REALİTE, SİTEMLİ, VİTESLİ, ASİDİTE, AVİDİTE, DANSİTE, DENSİTE, DİTERME, ELEMİTE, GRAVİTE, HERMİTE, İKİTEPE, İTERİĞİ, KABAİTE, KANTİTE, KİTEKİT, LUTHİTE, NİTEDÜR, ÖRİTERM, PAKİTEN, Devamını Oku »»
BİTEVİ, EPİTEL, ERİTEN, İTENEK, KALİTE, KOMİTE, KRİTER, PARİTE, SABİTE, ÜNİTER, VİZİTE, ASİTES, CİMİTE, ÇİPİTE, EKSİTE, ELİTEZ, EPİTEM, EPİTET, ERİTEM, FAKİTE, İKİTEK, İSBİTE, İSPİTE, İTELLİ, İTERCE, KAVİTE, NİTEKİ, NİTEME, NİTESİ, PİTEMİ, Devamını Oku »»
AJİTE, BİTEK, BİTEY, ÇİTEN, İTEĞİ, NİTEL, SİTEM, ÜNİTE, VİTES, CİTEK, CİTEM, CİTEN, ELİTE, EMİTE, İRİTE, İTEGİ, İTEGÜ, İTEĞE, İTEVİ, İTEYİ, İTEYU, MİTEL, PİTEK, SİTER, TİTER
NİTE, SİTE, FİTE, GİTE, İTEÇ, İTEE, İTEK, İTEY
İTE
İTE
Un elerken dökülmemesi için yere serilen bez ya da şaplanmış deriden yapılan örtü. Sofrabezi. Battaniye.
PRESBİTERYENLİK
Protestan mezhebinin demokratik kurallara göre kurulmuş bir kolu.
ARİTENOİDEKTOMİ
Yapısı bozulmuş olan ibriksi kıkırdağın ameliyatla uzaklaştırılması.
ANTİTERMİNASYON
Bir gende normal bitme noktasından sonra, RNA polimerazla transkripsiyonun devam etmesi.
HİPERSENSİBİLİTE
Anafilaksi.
HİPEROZMOLALİTE
Vücut sıvılarının osmolalitesinin artması.
PRESBİTERİYENLİK
Protestan mezhebinin, demokratik kurallara göre örgütlenmiş bir kolu.
NİTELENDİRİLMEK
Nitelendirme işine konu olmak, vasıflandırılmak.
HİPOAMİNOASİTEMİ
Kanda normalden daha az miktarda aminoasit olması.
FOTOSENSİTİVİTE
Gün ışığına aşırı duyarlı olma durumu.
NİTELENDİREBİLME
Nitelendirebilmek işi.
NİTELENDİREBİLMEK
Nitelendirme imkânı veya olasılığı bulunmak.
TRANSLİTERASYON
Yabancı yazıların, okunuşları dikkate alınmadan harf harf aktarılması, harf çevirisi.
MEDULLOEPİTELYOM
Nöroepitelyom.
RADYOSENSİBİLİTE
Işınıma duyarlılık.
EKSİTOTOKSİTİTE
Serebrovasküler hastalıklara veya beyin veya omurilik yaralanmalarına bağlı serebral veya spinal iskemi ve serebral iskemiye bağlı inme sırasında iskemik bölgedeki sinir uçlarından aşırı miktarda aspartat salıverilmesi sonucu, N-metil- D- aspartat (NMDA) almaçlarının aşırı uyarılmasıyla almaçlara bağlı iyon kanallarından nöronların içine aşırı miktarda Ca++ girmesi sonucu oluşan nöronlardaki nekroz.
Bu bölümde tanımı içerisinde İTE geçen kelimeler listesi verilmiştir.
ALTIN
Atom sayısı 79, atom ağırlığı 196,9 olan, 1064 °C'de eriyen, kolay işlenen, yüksek değerli, paslanmaz element, zer (simgesi Au). Altından yapılmış sikke. Üstün nitelikli, değerli. Bu elementten yapılmış.
AKADEMİK
Akademi ile ilgili olan. Bilimsel niteliği olan.
ALDATMAK
Beklenmedik bir davranışla yanıltmak. Oyalamak, avutmak. Ayartmak, kötü yola sürüklemek, baştan çıkarmak, iğfal etmek. Karşısındakinin dikkatsizliğinden, ilgisizliğinden yararlanarak onun üzerinden kazanç sağlamak. Karı ve kocadan biri eşine sadakatsizlik etmek, ihanet etmek. Yalan söylemek. Bir şeyin görünürdeki durumu, o şeyin niteliği bakımından yanlış bir kanı vermek. Birine verilen sözü tutmamak.
AĞIRLIK
Ağır olma durumu. Ağırbaşlılık. Terazilerde tartma işi yapılırken bir kefeye konulan nesne. Değerlendirmelerde herhangi bir konu veya evreye, olağanın üzerinde ve belli oranda tanınan değer. Yer çekiminin, bir cismin molekülleri üzerindeki etkisinin oluşturduğu bileşke, gravite. Uykudayken gelen ve insana boğulur gibi bir duygu veren durum. Uyuşukluk ve gevşeklik durumu. Sıkıcı, bunaltıcı, iç karartıcı durum. Orduda bir birliğin cephane, yiyecek ve eşya yükleri. Sorumluluk. Sıkıntı. Takı. Değerli olma durumu. Yük, külfet. Dikkati ve önemi bir şey üzerinde yoğunlaştırmak. Güreş, boks, halter, judo vb. spor dallarında, sporcuların kilolarına göre girdikleri kategori. Etki, baskı, güçlük. Çeyizini düzmek için damadın geline verdiği para, kalın.
AGORA
Yunan klasik devrinde, sitenin yönetim, politika ve ticaret işlerini konuşmak için halkın toplandığı alan, halk meydanı.
AĞIRKANLI
Ağırcanlı. Hippokrates'in ortaya attığı ağırcanlılık, soğukluk, kolayca duygulanmayış gibi nitelikleri kendinde toplayan kişilik tipi.
AJİTE
"Körüklemek; duygu sömürüsü yapmak" anlamlarındaki ajite etmek birleşik fiilinde ve "çırpıntıya uğramak" anlamındaki ajite olmak teriminde geçen bir söz.
ALAMETİFARİKA
Ayırıcı nitelik, ayırıcı özellik.
AKIŞKANLAŞTIRMA
Akışkanlaştırmak işi. Akışkanların niteliğini düzeltmek üzere yoğunlaşmış bir akım içinde parçacıkların yüzmesini sağlayan yöntem.
AİLE
Evlilik ve kan bağına dayanan, karı, koca, çocuklar, kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik. Eş, karı. Aynı gaye üzerinde anlaşan ve birlikte çalışan kimselerin bütünü. Temel niteliği bir olan dil, hayvan veya bitki topluluğu, familya. Aynı soydan gelen veya aralarında akrabalık ilişkileri bulunan kimselerin tümü. Birlikte oturan hısım ve yakınların tümü.
ALMAŞLI
Almaş niteliği olan.
AKSAKAL
Köyün veya mahallenin ihtiyar heyetinde olan kimse. Ermiş, evliya. Bir meslekte yaşça, kıdemce ileride ve yetenek bakımından üstün niteliğe sahip olan kimse, duayen.
AMFİ
Amfiteatr. Sıraları arkaya doğru basamaklı olarak yükselen büyük derslik.
ACI
Bazı maddelerin dilde bıraktığı yakıcı duyu, tatlı karşıtı. Kırıcı, üzücü, incitici, dokunaklı, kötü. Herhangi bir dış etken dolayısıyla duyulan rahatsızlık, ızdırap. Keskin, şiddetli. Çarpıcı, göz alıcı (renk). Tadı bu nitelikte olan. Ölüm, yangın, deprem vb. olayların yarattığı üzüntü, keder, elem.
AKIŞKANLIK
Akışkan olma durumu. Para ve ticaretle ilgili işlemlerde kullanılabilecek durumda olan satın alma gücü, likidite. Kolaylıkla paraya çevrilebilme özelliği fazla olan varlıklar, likidite.
AMA
Çelişkili ve tutarsız iki cümleyi birbirine bağlamaya yarayan bir söz, amma, lakin, velakin. Uyarma veya şartlı bir ifade niteliğinde olan bir cümleyi, başka bir cümleye bağlamaya yarayan bir söz. Bir yargıyı veya bir buyruğu pekiştirmek için de kullanılan bir söz. Beklenmeyen bir sonucu anlatan iki cümleyi onun sebebi durumunda olan cümleye bağlayan bir söz. Bazen dikkati çekmek için cümlenin sonuna getirilen bir söz.
AĞIR
Tartıda çok çeken, hafif karşıtı. Değeri çok olan, gösterişli. Dokunaklı, insanın gücüne giden, kırıcı. Yoğun. Sindirimi güç (yiyecek). Çetin, güç. Çapı, boyutu büyük. Yavaş. Ağır sıklet. Keskin, boğucu (koku). Fiziksel sebeplerden dolayı güç işiten (kulak). Kısık, alçak. Yavaş bir biçimde. Ciddi. Ağırbaşlı, ciddi. Sıkıntı veren, bunaltan. Davranışları yavaş olan.
AĞIT
Ölenin iyi niteliklerini, ölümünden duyulan acıyı dile getiren söz veya ezgi. Gelinin arkasından niteliklerini anlatan söz veya ezgi. Ölen bir kimsenin gençliğini, güzelliğini, iyiliklerini, değerlerini, arkada bıraktıklarının acılarını, büyük felaketlerin acılı etkilerini dile getiren söz veya okunan ezgi, yazılan yazı, sagu, mersiye.
ACIKLI
Acındıracak, acı verecek nitelikte olan, dokunaklı, üzücü, koygun. Acı görmüş, yaslı, kederli.
ALAŞIMLAMAK
Metale, alaşım elementlerini eriterek katmak.