Kelimeler arşivi içinde; başında "iti" olan, toplam 92 adet kelime bulunmaktadır. iti ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu iti ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde iti olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
İTİBARSIZLAŞTIRMA
İTİBARSIZLAŞMAK
İTİBARSIZLAŞMA
İTİRAZSIZLIK, İTİKATSIZLIK, İTİMATSIZLIK, İTİBARSIZLIK
İTİRAFÇILIK, İTİRAZSIZCA, İTİLAFÇILIK, İTİKATLILIK, İTİNASIZLIK, İTİBARSIZCA, İTİBARLILIK, İTİRAZCILIK
İTİYHLEMEK, İTİNALILIK, İTİMATNAME, İTİŞTİRMEK, İTİBARIYLA, İTİBARLICA, İTİNASIZCA
İTİBARSIZ, İTİNALICA, İTİLEŞMEK, İTİLENMEK, İTİLTMEYH, İTİRAZSIZ, İTİZLEMEK, İTİKATSIZ, İTİŞTİRME, İTİHLEMEK, İTİMATSIZ, İTİVERMEK
İTİRAZLI, İTİRAZCI, İTİMATLI, İTİRAFÇI, İTİLEMEK, İTİLAFÇI, İTİNASIZ, İTİKATLI, İTİNAYLA, İTİVERME, İTİDALLİ, İTİCİLİK, İTİBARLI, İTİBAREN, İTİNCİRİ
İTİŞKEN, İTİRMEĞ, İTİRMEK, İTİŞGEN, İTİMCAN, İTİŞMEK, İTİTMEK, İTİZÜMÜ, İTİNMEK, İTİNALI, İTİBARİ, İTİLMİŞ, İTİLMEK
İTİDAL, İTİŞME, İTİKAT, İTİKAL, İTİKAF, İTİŞÜK, İTİŞLİ, İTİYAD, İTİYAR, İTİYAT, İTİZAR, İTİBAR, İTİMAT, İTİRAF, İTİRAZ, İTİMEK, İTİLME, İTİLİŞ, İTİLAF, İTİŞİK
İTİLA, İTİYH, İTİCİ, İTİNA
İTİK, İTİH, İTİM, İTİŞ, İTİZ
İTİ
İTİ
İtici güç, ilham verici.
İTİMATSIZLIK
Güvensizlik.
İTİNASIZLIK
Özensizlik.
İTİRAZCILIK
İtirazcı olma durumu.
İTİBARSIZLAŞMA
İtibarsızlaşmak işi.
İTİBARSIZLIK
İtibarsız, değersiz olma durumu.
İTİBARLILIK
İtibarlı olma durumu.
İTİLAFÇILIK
İtilafçı olma durumu.
İTİKATLILIK
İtikatlı olma durumu.
İTİRAFÇILIK
İtirafçı olma durumu.
İTİBARSIZLAŞMAK
İtibarsız duruma gelmek, saygınlığını, değerini yitirmek.
İTİBARSIZCA
İtibarsız bir biçimde.
İTİBARSIZLAŞTIRMA
İtibarsızlaştırmak işi.
İTİRAZSIZCA
İtirazsız bir biçimde.
İTİKATSIZLIK
İnançsızlık.
İTİRAZSIZLIK
İtirazsız olma durumu.
Bu bölümde tanımı içerisinde İTİ geçen kelimeler listesi verilmiştir.
ALKALİ
Alkali metallerin hidroksitleriyle amonyum hidroksitin genel adı.
AMNEZİ
Bellek yitimi.
AFONİ
Ses yitimi.
ALAYBOZAN
Bir tür fitilli tüfek.
AD
Bir kimseyi, bir şeyi anlatmaya, tanımlamaya, açıklamaya, bildirmeye yarayan söz, isim, nam. Canlı ve cansız varlıkları, duygu ve düşünceleri, çeşitli durumları bildiren kelime, isim. Sayma. Sayılma. Herkesçe tanınmış veya işitilmiş olma durumu.
AFAZİ
Söz yitimi.
AÇILMAK
Açma işine konu olmak. Kendine gelmek, biraz iyileşmek, ferahlamak. Kıyıdan uzaklaşmak. Yeni bir bakış açısı getirmek. Renk koyuluğunu yitirmek. Kapı, yol vb. geçit vermek. Gereken güce ulaşmak. Kuruluşlar ilk kez veya yeniden işe başlamak. Sıkılması, çekinmesi, tutukluğu kalmamak. Herhangi bir konuyla veya sorunla ilgili olarak düşünce ve uygulamalarda yeni koşulların gerektirdiği değişiklikleri veya yenilikleri yapmak. Ayrıntıya girmek. Sırrını, üzüntüsünü, sorunlarını birine söylemek. Genişlemek, bollaşmak. İşini gereğinden veya yapabileceğinden geniş tutmak. Delinmek, yırtılmak. Sis, karanlık, duman vb. dağılmak, yoğunluğunu yitirmek.
AGRAFİ
Yazma yitimi.
AMONYAK
Azot ve hidrojen birleşimi olan, keskin kokulu bir gaz (NH3). İçinde bu gazın eritilmiş bulunduğu su, nişadır ruhu.
ALEKSİ
Okuma yitimi.
ALIŞKANLIK
Bir şeye alışmış olma durumu, alışkınlık, alışmışlık, alışkı, itiyat, huy, meleke, ünsiyet, yordam. İç ve dış etkilerle hep aynı biçimde gerçekleşmesi sonucu beliren şartlanmış davranış. Yakınlık, arkadaşlık, ünsiyet.
ADAY
Bir görev, bir iş için kendini ileri süren veya başkaları tarafından ileri sürülen kimse. Bir iş için yetiştirilmekte, eğitilmekte olan kimse, namzet.
ANALJEZİ
Ağrı yitimi.
ANAOKULU
Öğrenim çağına henüz gelmemiş 2-6 yaş arasındaki çocukları okul düzenine hazırlayan eğitim kuruluşu, ana mektebi.
ACI
Bazı maddelerin dilde bıraktığı yakıcı duyu, tatlı karşıtı. Kırıcı, üzücü, incitici, dokunaklı, kötü. Herhangi bir dış etken dolayısıyla duyulan rahatsızlık, ızdırap. Keskin, şiddetli. Çarpıcı, göz alıcı (renk). Tadı bu nitelikte olan. Ölüm, yangın, deprem vb. olayların yarattığı üzüntü, keder, elem.
ADSIZ
Adı olmayan, isimsiz. Tanınmayan, bilinmeyen, isimsiz. Türklerde, ailesinden ayrıldığı için artık onun adını taşımak, onun adıyla anılmak hakkını yitirmiş olan, bir yararlık gösterdiğinde ancak ad kazanabilen delikanlı, isimsiz.
ABULİ
İrade yitimi.
ALAYLI
Erlikten yetişmiş, askerî okullarda okumadan başarı gösterip rütbe alan ve yükselen subay. Gerekli okul eğitimini görmeden kendini yetiştirmiş olan (kimse), mektepli karşıtı. Gösterişli, görkemli, debdebeli. Alay edici, küçümseyici, müstehzi.
ALAFRANGA
Frenklerin töre, âdet ve hayatına uygun, Frenklerle ilgili, Batılıca, alaturka karşıtı. Avrupa kültürüne özgü olan. Avrupa uygarlığını benimsemiş, Avrupa eğitimiyle yetişmiş (kimse).
AGORA
Yunan klasik devrinde, sitenin yönetim, politika ve ticaret işlerini konuşmak için halkın toplandığı alan, halk meydanı.