Kelimeler arşivi içinde; sonunda "iti" olan, toplam 24 adet kelime bulunmaktadır. Sonu iti ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında iti olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde iti olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
ABNORMALİTİ
YAPRAKBİTİ, FINDIKBİTİ
TRİKOFİTİ, TAHDABİTİ, İNTENSİTİ, KARPELİTİ
LİVİDİTİ
ÇİTÇİTİ
ZİBİTİ, TİPİTİ, İSPİTİ, ELÇİTİ, BİKİTİ
SUİTİ, SÜİTİ
KİTİ, MİTİ, PİTİ, CİTİ, TİTİ, YİTİ, ÇİTİ
İTİ
İTİ
İtici güç, ilham verici.
ELÇİTİ
Mendil.
TAHDABİTİ
Tahtakurusu.
İSPİTİ
Kibrit.
KARPELİTİ
Kızıl meşe.
ABNORMALİTİ
Anomali.
ÇİTÇİTİ
Küçük kahvaltı kabı.
ZİBİTİ
Parasız, işsiz, başıboş, kötü giyimli, zibidi.
TİPİTİ
Güney Amerika'da zehirli bitki Maniok'un zehirini almak için kullanılan; dallardan örülme, kırbayı andıran silindir biçimindeki aygıt.
BİKİTİ
Bir parça, azıcık, biraz.
FINDIKBİTİ
Kınkanatlılardan, fındık kurdu dediğimiz kurtçukları dolayısıyle fındık meyvelerinin en büyük düşmanı olarak gösterilen uzun gagalı böcek.
LİVİDİTİ
Morlaşma, morumsu renk gösterme, venöz dolgunluk nedeniyle deri veya mukoza yüzeyinin morumtırak oluşu. Kurşun rengi.
SUİTİ
1.Kunduz. 2.Porsuk.
İNTENSİTİ
Şiddet.
YAPRAKBİTİ
Yaprakbitleri topluluğuna bağlı böceklerin genel adı; zenk, humul, ballık, basra, kumuş, karıncamarazı.
TRİKOFİTİ
Trikofitozis.
Bu bölümde tanımı içerisinde İTİ geçen kelimeler listesi verilmiştir.
ALAYBOZAN
Bir tür fitilli tüfek.
ALAFRANGA
Frenklerin töre, âdet ve hayatına uygun, Frenklerle ilgili, Batılıca, alaturka karşıtı. Avrupa kültürüne özgü olan. Avrupa uygarlığını benimsemiş, Avrupa eğitimiyle yetişmiş (kimse).
AÇILMAK
Açma işine konu olmak. Kendine gelmek, biraz iyileşmek, ferahlamak. Kıyıdan uzaklaşmak. Yeni bir bakış açısı getirmek. Renk koyuluğunu yitirmek. Kapı, yol vb. geçit vermek. Gereken güce ulaşmak. Kuruluşlar ilk kez veya yeniden işe başlamak. Sıkılması, çekinmesi, tutukluğu kalmamak. Herhangi bir konuyla veya sorunla ilgili olarak düşünce ve uygulamalarda yeni koşulların gerektirdiği değişiklikleri veya yenilikleri yapmak. Ayrıntıya girmek. Sırrını, üzüntüsünü, sorunlarını birine söylemek. Genişlemek, bollaşmak. İşini gereğinden veya yapabileceğinden geniş tutmak. Delinmek, yırtılmak. Sis, karanlık, duman vb. dağılmak, yoğunluğunu yitirmek.
AMNEZİ
Bellek yitimi.
ABULİ
İrade yitimi.
AFONİ
Ses yitimi.
AGRAFİ
Yazma yitimi.
AD
Bir kimseyi, bir şeyi anlatmaya, tanımlamaya, açıklamaya, bildirmeye yarayan söz, isim, nam. Canlı ve cansız varlıkları, duygu ve düşünceleri, çeşitli durumları bildiren kelime, isim. Sayma. Sayılma. Herkesçe tanınmış veya işitilmiş olma durumu.
AFAZİ
Söz yitimi.
ANALJEZİ
Ağrı yitimi.
AGORA
Yunan klasik devrinde, sitenin yönetim, politika ve ticaret işlerini konuşmak için halkın toplandığı alan, halk meydanı.
ALEKSİ
Okuma yitimi.
ADAY
Bir görev, bir iş için kendini ileri süren veya başkaları tarafından ileri sürülen kimse. Bir iş için yetiştirilmekte, eğitilmekte olan kimse, namzet.
AMONYAK
Azot ve hidrojen birleşimi olan, keskin kokulu bir gaz (NH3). İçinde bu gazın eritilmiş bulunduğu su, nişadır ruhu.
ALIŞKANLIK
Bir şeye alışmış olma durumu, alışkınlık, alışmışlık, alışkı, itiyat, huy, meleke, ünsiyet, yordam. İç ve dış etkilerle hep aynı biçimde gerçekleşmesi sonucu beliren şartlanmış davranış. Yakınlık, arkadaşlık, ünsiyet.
ALKALİ
Alkali metallerin hidroksitleriyle amonyum hidroksitin genel adı.
ALAYLI
Erlikten yetişmiş, askerî okullarda okumadan başarı gösterip rütbe alan ve yükselen subay. Gerekli okul eğitimini görmeden kendini yetiştirmiş olan (kimse), mektepli karşıtı. Gösterişli, görkemli, debdebeli. Alay edici, küçümseyici, müstehzi.
ACI
Bazı maddelerin dilde bıraktığı yakıcı duyu, tatlı karşıtı. Kırıcı, üzücü, incitici, dokunaklı, kötü. Herhangi bir dış etken dolayısıyla duyulan rahatsızlık, ızdırap. Keskin, şiddetli. Çarpıcı, göz alıcı (renk). Tadı bu nitelikte olan. Ölüm, yangın, deprem vb. olayların yarattığı üzüntü, keder, elem.
ANAOKULU
Öğrenim çağına henüz gelmemiş 2-6 yaş arasındaki çocukları okul düzenine hazırlayan eğitim kuruluşu, ana mektebi.
ADSIZ
Adı olmayan, isimsiz. Tanınmayan, bilinmeyen, isimsiz. Türklerde, ailesinden ayrıldığı için artık onun adını taşımak, onun adıyla anılmak hakkını yitirmiş olan, bir yararlık gösterdiğinde ancak ad kazanabilen delikanlı, isimsiz.