Sonu EKÜ ile biten kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; sonunda "ekü" olan, toplam 7 adet kelime bulunmaktadır. Sonu ekü ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.

Bunun yanı sıra, başında ekü olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde ekü olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.

 
 

7 harfli kelimeler

BARBEKÜ, ÇEKÇEKÜ, PORTEKÜ

4 harfli kelimeler

CEKÜ, HEKÜ, SEKÜ

3 harfli kelimeler

EKÜ

Bazı kelimelerin anlamları

EKÜ

Avro.

PORTEKÜ

İğne tutan.

ÇEKÇEKÜ

Çekirge.

SEKÜ

Ormanlık, kayalık ya da dağ başındaki düzlük. Tarla ve bahçelerdeki basamak biçiminde düzlükler. Sedir, kerevet. Bağ duvarı. At, eşek ve sığırların ayaklarındaki ak leke. Palto. Ceket. Basamak. Yüksek, tümsek yer. Kaldırım. Ahır içinde, bakıcıların yattıkları yüksekçe yer (Erzincan Merkez). Sebze tarhı. Seki, taraça. Amasya şehri, Saraycık nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi. Giresun şehrinde, Tirebolu belediyesi, merkez bucağına bağlı bir bölge.

CEKÜ

Kadınların başlarına bağladıkları başörtüsü.

HEKÜ

İpliklerin dokuma tezgahlarında bıraktığı pamukçuklar.

BARBEKÜ

Izgara et pişirmekte kullanılan, genellikle balkonlarda duvar içerisine gömülmüş ocak. Açık alanda mangal kullanılarak et ve deniz ürünlerini pişirme.

  -   -   -  

Anlamında EKÜ bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde EKÜ geçen kelimeler listesi verilmiştir.

İYONLAŞMA

Moleküllerin parçalanmasıyla, atomlara, moleküllere, molekül gruplarına elektron katılması veya çıkarılmasıyla iyonların oluşması, iyonlanma.

ATOM

Birkaç türü birleştiğinde çeşitli molekülleri, bir tek türü ise bir kimyasal ögeyi oluşturan parçacık. Yaprakları üst üste sarılı topak marul. Eski Yunan filozoflarına göre gerçeğin son, artık bölünemez, bozulamaz diye tasarlanan temel ögeleri.

AYRIŞMAK

Birbirinden ayrılmak, birliği bozulmak. Moleküller, türlü etkenler sebebiyle geçici olarak daha yalın atom veya moleküllere bölünmek.

ESTER

Organik asitlerle alkollerin aralarından bir su molekülü ayrılması sonucunda verdikleri madde.

BİLLURLAŞMA

Billur durumuna gelme. Herhangi bir cisim moleküllerinin bazı fizik ve kimya değişmeleriyle geometrik biçim alması, kristalleşme.

GERÇEKÜSTÜCÜ

Gerçeküstücülükten yana olan, sürrealist. Gerçeküstücülükle ilgili olan (görüş, eser vb.), sürrealist.

FOTOSENTEZ

Yeşil bitkilerin ışıkta basit birleşiklerinden karmaşık yapılı organik moleküller üretmesi.

DEKASTER

10 metreküplük hacim ölçüsü birimi.

GELECEKÇİLİK

İtalyan şairi Marinetti'nin 1909 yılında yayımladığı bildiri ile ortaya çıkan, yeni hayatı övme, geleneksel edebî kuralları yıkma amacını güden ve Dadacılık, gerçeküstücülük vb. akımlara öncülük etmiş olan edebiyat çığırı, fütüristlik, fütürizm.

HİDROLİZ

Bir molekülün su etkisiyle ikiye ayrılmasını sağlayan tepkime.

AĞIRLIK

Ağır olma durumu. Ağırbaşlılık. Terazilerde tartma işi yapılırken bir kefeye konulan nesne. Değerlendirmelerde herhangi bir konu veya evreye, olağanın üzerinde ve belli oranda tanınan değer. Yer çekiminin, bir cismin molekülleri üzerindeki etkisinin oluşturduğu bileşke, gravite. Uykudayken gelen ve insana boğulur gibi bir duygu veren durum. Uyuşukluk ve gevşeklik durumu. Sıkıcı, bunaltıcı, iç karartıcı durum. Orduda bir birliğin cephane, yiyecek ve eşya yükleri. Sorumluluk. Sıkıntı. Takı. Değerli olma durumu. Yük, külfet. Dikkati ve önemi bir şey üzerinde yoğunlaştırmak. Güreş, boks, halter, judo vb. spor dallarında, sporcuların kilolarına göre girdikleri kategori. Etki, baskı, güçlük. Çeyizini düzmek için damadın geline verdiği para, kalın.

İZOMER

Aynı oranlarda birleşmiş aynı elementlerden oluşan fakat moleküllerinde atom gruplaşmaları değişik olduğu için birbirlerinden farklı özellikler gösteren (maddeler).

BİSÜLFÜR

Molekülünde iki kükürt atomu bulunduran birleşik.

BİYOELEKTRONİK

Moleküler biyolojinin hücrelerin yapısına giren moleküller arasında geçerli elektrostatik güçlerini inceleyen bölümü.

KATALİZÖR

Kimyasal tepkimenin olmasını veya hızının değişmesini molekül yapısını değiştirmeden sağlayan, katalitik etkiye yol açan madde.

GEÇİŞME

Geçişmek işi. Yarı geçirgen bir çeperin iki yanına yerleştirilmiş, derişikliği farklı iki sıvıdan oluşan yer değiştirme olayı, hulul, ozmoz. Moleküllerin kinetik enerjileri sebebiyle çok yoğun bir bölgeden az yoğun bir bölgeye hareketleri, difüzyon.

AVRO

Avrupa Birliği'nin ortak para birimi, ekü.

ETKİN

Hareketli, işleyen, çalışan, faal, aktif, dinamik. Fiilde bulunan, etkinlik gösteren, edilgin karşıtı. Kimyasal tepkimelere katılma yatkınlığı gösteren (molekül, atom).

GEZ

Okun, kirişe geçen ucundaki kertik. Yapı işlerinde kullanılan çekül. Yer ölçmeye yarar düğümlü ip. Tüfek, tabanca vb. ateşli silahlarda namlunun gerisinde bulunan ve nişan alırken arpacıkla birlikte göz ile hedef arasında aynı doğru üzerine getirilen kertik.

AYRIŞMA

Ayrışmak işi. Moleküllerin, türlü etkenlerle geçici olarak daha yalın atom ve moleküllere bölünmesi, inhilal.