Kelimeler arşivi içinde; sonunda "doz" olan, toplam 15 adet kelime bulunmaktadır. Sonu doz ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında doz olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde doz olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
ÖSTRONJİLİDOZ
KİFOLORDOZ
CİNLANDOZ
KANDİDOZ
ASİDOZ, DOZDOZ, FİTDOZ, FOTDOZ, HODDOZ, KANDOZ, LORDOZ
ALDOZ, KADOZ, KODOZ
DOZ
DOZ
Bir ilacın bir defada veya bir günde alınması gereken miktarı, dozaj. Genellikle bir davranış, bir konuşma vb.nde yeterli görülen ölçü, dozaj. Bir maddenin bir birleşiğe, bir karışıma giren veya girmesi gereken belli miktarı, düze, dozaj.
LORDOZ
Lordozis. Boyun ve sırt bölgesindeki belli sayıda omurun doğuştan eğriliği, lordozis.
ALDOZ
Aldehit kapsayan herhangi bir monosakkarit. Aldehit grubu içeren herhangi bir monosakkarit.
CİNLANDOZ
Şakacı.
ASİDOZ
Şeker hastalığı ya da herhangi bir sebeple kan pH'sının düşmesi. Suların aşırı asitli olması durumu. Asitli suların balıklarda hastalık oluşturması durumu. Kandaki asit-baz dengesini düzenleyen mekanizmaların bozulması sonucu vücut sıvı ve dokularında aşırı asidite artışı. Vücut dokularında ve kanda hidrojen iyonunun artması veya alkali depolarının azalması sonucu vücudun hidrojen iyonu tamponlama yeteneğinin azaldığı ve kan pH'sının normal değerin altına düştüğü metabolik bir bozukluk.
DOZDOZ
Kibirli, gururlu kişi. Muhtaç durumda olduğu halde kabadayılık yapan kişi. Kiraz kurdu.
KİFOLORDOZ
Omurgada kamburluk ve içe doğru çökme durumunun enzootik bulunuşu.
KANDİDOZ
Pamukçuk.
FİTDOZ
Oynak; cilveli (kadın veya kız).
ÖSTRONJİLİDOZ
Eustrongylides cinsi nematotların balıkların vücut boşluğunda ve kaslarında kistlere neden olan bir hastalık.
HODDOZ
Hotoz.
KODOZ
Bencil, kendini beğenmiş. Kuş gagası.
KADOZ
On okkalık fıçı.
FOTDOZ
Dişilik organı.
KANDOZ
Kurnaz, kandırıcı, dedikoducu.
Bu bölümde tanımı içerisinde DOZ geçen kelimeler listesi verilmiştir.
FENOTİYAZİN
Duyarlı parazitlerde, süksinik oksidaz, kolinesteraz, heksozkinaz gibi bazı enzimlerin etkinliği engelleyerek etki gösteren, geviş getiren, tek tırnaklı, kanatlı ve tavşanlardaki iç parazitlere karşı etkili olan, kedi, köpek ve insanda kullanılmayan, şerit, kelebek ve strongylus larvalarını etkilemeyen, kullanıldığı hayvanlarda alyuvarların parçalanmasına ve kansızlığa neden olan ve genellikle tek dozda kullanılan parazit öldürücü ilk ilaçlardan biri.
DİENTAMOEBA
Trichomonadida takımında, Parabasalidea alt takımında bulunan insan ve kimi maymun türlerinin kalın bağırsaklarında bulunan, 4-8 kromatin granülünden oluşan bir endozom ve desmozomla bağlanmış iki çekirdeğin bulunmasıyla ayırt edilen, genellikle patojen olmayan veya hafif patojen olan küçük bir protozoon cinsi.
BİYOEŞDEĞERLİLİK
Farmasötik eşdeğer olan iki müstahzarın aynı molar dozda verilişinden sonra biyoyararlanımlarının ve böylece terapötik etkilerinin hem etkinlik hem de güvenlik bakımından aynı olmasını sağlayacak derecede benzer olması.
FANCONİSENDROMU
İnsanlarda, kemik iliğinin yetersiz gelişimi, deride yama tarzında kahverengi melanin birikimleri, kas ve iskelet sistemleriyle boşaltım ve üreme organlarındaki yapılış bozukluklarıyla belirgin kalıtsal bozukluk. Proksimal böbrek tübülüslerinde emilim bozukluğu sonucu idrarda glikoz, fosfor, sodyum, ürik asit, amino asitlerin bulunması ve metabolik asidozisle belirgin sadece Basenji ırkı av köpeklerinde görülen kalıtsal hastalık.
ERİTROZ
Dört karbonlu aldoz monosakkaritlerden biri.
YOLDÜZLER
Dozer.
DÜZE
Doz.
SAKARİMETRİ
Şekerli çözeltilerin dozunu belirleme yöntemi.
ALTROZ
Altı karbonlu aldoz yapısındaki monosakkaritlerden biri.
CUSHİNGSENDROMU
Böbrek üstü bezi kabuğundan aşırı miktarda kortizol salgılanmasıyla ortaya çıkan idrar çokluğu, susuzluk hissi idrarda fazla glikoz bulunması, kan glikoz düzeyinde artma, karın sarkması, kıl dökülmesi, hâlsizlik, kas atrofisi, zayıflık, karın sarkması, enfeksiyonlara duyarlılık artışı ve kıl dökülmesiyle belirgin bir grup klinik hastalık belirtisi. Adenohipofiz tümörleri, böbrek üstü bezi tümörleri veya hiperplazisi, aşırı dozlarda glikokortikosteroitlerin kullanımı ve ektopik ACTH üreten tümörlerden kaynaklanır. Köpeklerde, daha az oranda olarak yaşlı atlarda ve nadiren de diğer hayvan türlerinde görülür.
DOZİMETRE
Dozölçer.
DOZÖLÇER
Soğrulmuş dozu ölçmeye yarayan ışınım aygıtı.
ANTİVENİN
Bazı balık zehirlerine karşı kullanılan bir çeşit serum. Yılan veya akrep sokmalarında tedavi amacıyla kullanılan ve bu hayvanlardan elde edilen venomun düşük dozlarda, atlara verilmesini takiben kan serumu çıkarılarak oluşan antikorların elde edilmesiyle üretilen liyofilize toz.
DÜZEM
Dozaj. Düzey.
TOLERANS
Hoşgörü. Yüksek dozda verilen herhangi bir ilaca karşı vücudun gösterdiği dayanma gücü. Sürekli aynı dozun kullanılması sonucu bir ilacın etkilerinin giderek azalması durumu. İşlenmiş bir parçanın yapım ölçüsünde olabilecek özür payı.
DÜZEMEK
Herhangi bir karışımı istenilen orana göre hazırlamak, karışımın dozunu belirlemek.
FLOROASETAT
Rodentisit olarak ve zirai amaçla kullanılan ve kimi bitkilerde doğal olarak bulunabilen, adenozin trifosfatın yeterli miktarda üretimi engellemek suretiyle köpeklerde sinirsel, geviş getirenlerde kalp yetersizliği bulgularına sebep olan biyosidal ürün veya zehirli madde. Birçok tür için öldürücü doz uyaklaşık 0.25-1.00 mg/kg vücut ağırlığıdır. Atlar zehirlenmeye karşı dirençlidir.
DOZAJ
Doz. Bir birleşiğe veya bir karışıma girecek madde miktarlarının belirtilmesi, düzem.
ARABİNOZ
Özellikle bitki zamklarında, pektinlerde ve hücre duvarı polisakkaritlerinde bulunan beş karbonlu aldoz şekeri. Özellikle bitki zamklarında ve hücre duvarı polisakkaritlerinde bulunan beş karbonlu aldoz şekeri.
AMANTADİN
Etkisini, virüs partikülleri hücre içine alınırken onları çevreleyen vakuollerin pH'sını tamponlayıp buradaki asitleşmeyi önlemesi sonucunda virüs zarfının endozom zarıyla birleşmesini engelleyerek viral genetik materyalin konakçı hücresinin sitoplazmasına taşınmasını önleyerek gösteren ve yalnızca enflüenza A virüsünün suşlarına karşı etkili olan antiviral ilaç.