Kelimeler arşivi içinde; başında "dime" olan, toplam 14 adet kelime bulunmaktadır. dime ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu dime ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde dime olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
DİMETİLSÜLFOKSİT
DİMETİLGLİOKSİM
DİMETİLBENZEN
DİMERİZASYON
DİMERKAPROL, DİMETİLAMİN
DİMENİT
DİMECE, DİMEDE, DİMELÜ
DİMEK, DİMEN, DİMER
DİME
DİME
Pantalon. Söz, ağza gelen söz.
DİMER
İki monomerden oluşan moleküler yapı. Basit iki özdeş molekül biriminin bir araya gelmesi ile oluşan bir molekül.
DİMERİZASYON
Aynı polinükleotit iplikçik üzerinde (DNA) yan yana bulunan pirimidin bazları arasında özel bağların kurulması.
DİMETİLSÜLFOKSİT
Ağacın işlenmesi sırasında elde edilen, birçok madde için iyi bir çözücü ve nem çekici özelliğe sahip, ağrı kesici, yangı önleyici, mantarlar ve bakterilerin gelişmesini engelleyici etkileri olan bir madde.
DİMERKAPROL
BAL.
DİMEDE
Galiba, herhalde, zannederim.
DİMETİLGLİOKSİM
Nikel(II) için özgül bir çöktürücü.
DİMENİT
En iyi cins buğday.
DİMEK
Demek, söylemek. Demek (bk. demek). Demek. Söylemek.
DİMETİLAMİN
Enzimlerin aktivitesiyle balık kasındaki trimetilamin oksitten meydana gelen aminli bir bileşik.
DİMETİLBENZEN
Ksilol.
DİMEN
Değirmen.
DİMECE
Atasözü.
DİMELÜ
Denebilir, denilebilecek.
Bu bölümde tanımı içerisinde DİME geçen kelimeler listesi verilmiştir.
BRUSİN
Rasem asitlerin ayırt edilmesinde kullanılan, renksiz kristalli, suda az çözünen, sağlığa zararlı, dimetoksi strihnin olarak ta bilinen, sinir toniği olarak kullanılan ,tohumlardan çıkarılan, doğal alkaloidlerden birisi. Kargabüken bitkisinin toz edilmiş striknos tohumlarında bulunan bir alkaloit.
EPOOFORON
Ovaryum üzerinde oluşan rudimenter bir oluşum.
BRETİLYUM
Kimyasal olarak N-O-bromobenzil-N-etil-N, N-dimetilamonyum yapısında olan ve anestezik etkiye sahip bir benzilamonyum bileşiği.
BENZOKSİMAT
Renksiz, kristalize, suda pratik olarak çözünmeyen, hekzanda ve dimetilformamidde belirli miktarlarda çözünen, temas ve mide zehri olarak etkiyen asit şartlara dayanıklı bir madde.
KENDİMELİK
Kendine, kendisi için (ayırma): Bunu satacak mısın yoksa kendimelik mi yapıyorsun ?. Bencillik: Kendimelik yapma.
KELİN
Eğri boynuzlu koç, keçi. Kalbi besleyen damarları genişletici olarak kullanılan sentetik dimetoksimetilfuranokromon türevi. Ayrıca yabani Akdeniz bitkisi Ammi visnaga'nın tohumlarından elde edilir.
IGA
Serum immünoglobulinlerinin % 15'ini oluşturan, 7-11 S çökelme kat sayısına sahip, monomer ya da dimer hâlinde bulunan, 180000-500000 molekül ağırlığına sahip, %8 oranında karbohidrat içeren bir insan immünoglobulini. İmmünoglobulin A.
KINIKMAK
Bir işe istekle başlamak, bir şey yapmak isteği göstermek. Bir şeye aşırı derecede düşkün olmak, tutkun olmak. Usanmak, fazla doymak, bıkmak. Benimsemek : Durmuş bu öküzü kınıktı. Bilmediğini iyice öğrenmek. Alışmak : Önceleri bal yiyemiyordum, şimdi kınıktım. Yaban hayvanını kendine alıştırmak : Bir tilki yakaladım, kendime güç kınıktırdım. Açgözlülük etmek. Acıkmak : Bugün senin karnının kınığı artıyor. Ağaçları aşılamak. Kıskanmak. Sevinmek. Kanmak, doymak, alışmak. İştahlanmak. Kanıkmak, kanıksamak.
BAŞLANGIÇ
Bir iş, bir dönem, bir hayat vb.nin ilk bölümü. Ön söz, giriş, mukaddime.
FOTOREAKTİVASYON
Bakterilerin, mor ötesi ışınlanmasından hemen sonra görülebilen ışınlara tutularak oluşan timin dimerlerinin (T-T) gün ışığında etkinleşen özel enzimlerle (fotoreaktif enzimler) hidrolize edilerek aralarındaki bağlantının koparılmasıyla meydana gelen öldürücü etkinin giderilmesi işlemi.
DARTUK
Pişkeş, armağan, takdime.
ASİTÖLÇER
Bir asidin özelliğini, konsantrasyon derecesini ölçmeye yarayan cihaz, asidimetre.
EMİM
Konuşmada bir kelime unutulduğu zaman "efendime söyleyeyim" anlamında kullanılır.
BROMODİYALON
Sarımsı renkte, toz, suda pratik olarak çözünmeyen, etil alkol ve dimetilformamidde belli oranlarda çözünen ikinci nesil kümarin türevi bir madde.
CYCLORRHAPHA
Küçük veya orta boyda, kısa üç segmentli bir antene sahip, son anten segmentinde arista adı verilen tüy benzeri bir organeli bulunan, maksiller palpleri küçük, çapraz damarlı kanatlara sahip, hem erkek hem de dişileri hayvanlarda parazitlenen, ancak grubun birçok üyesi parazit olmayan, rudimenter veya emici ağız organelleri bulunan sinek alt takımı. Kimi türler ise larva dönemlerinde zorunlu parazit olup insan ve hayvanlarda zorunlu miyazis etkenidirler.
BİSADERKİ
Ondan sonra, efendime söyleyeyim.
EPİDİDİMAL
Epididime ait olan.
CEREK
Boyunduruğu dövene bağlayan, uzunluğu hayvanların boynuna göre değişen bir ağaç. İnce uzun, yuvarlak sırık, dilme. Çatılarda kullanılan ağaç. Taze çam fidanı. Ağaçlar dizilip üzerine toprak doldurularak yapılan döşeme: Bizim cerek çöktü, tazelenecek. Baş parmakla işaret parmak arasındaki uzunluk. Eşini kaybetmiş kekliğin feryadı. Kaburga kemiği: Damda geçi yayılır - cerekleri sayılır - Dama çıkma Fadimem - Seni gören bayılır. Bostan ve tarlalara yapılan basit kulübe, gölgelik. Kesilmiş, budanmış ince ağaç, sırık. Çatıların kapatılmasında kullanılan ince, uzun sırık. Üzerine çarşaf, havlu ve benzerleri eşya atılan ağaç. Evin tavanına atılan ince uzun ağaç, kiriş (Kaman). Halk dilinde Tuzlanmış pastırmalık etlerin yıkama işleminden sonra kurutulması amacıyla asıldıkları ahşap veya madeni askı. Mutfak ve odaların yüksekçe bir kesimine üzerine eşya asmak için çakılan bilek kalınlığında uzun bir çıta. (Salman Akkuş Ordu).
BÜLLÜ
Örtük. Oyunlarda oyun bozan mızıkçıların resmine denir: Fadime'nin büllüsünü cızdın mı?. Civciv.
DRACUNCULOİDEA
Nematodların Camallanina alt takımında bulunan üst ailesi. Bu ailede bulunan türler az gelişmiş bir ağız boşluğuna, rudimenter bir yemek borusuna ve bağırsaklara sahiptir.