AĞIN ile başlayan kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; başında "ağın" olan, toplam 9 adet kelime bulunmaktadır. ağın ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ayrıca sonu ağın ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde ağın olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.

 
 

9 harfli kelimeler

AĞINDIRUK

7 harfli kelimeler

AĞINCIK, AĞINMAK

6 harfli kelimeler

AĞINAR, AĞINCE, AĞINHU, AĞINIM, AĞINMA

4 harfli kelimeler

AĞIN

Bazı kelimelerin anlamları

AĞIN

Elâzığ iline bağlı ilçelerden biri.

AĞINIM

Etkileşen iki kütlenin tutarları ile doğru, aralarındaki uzaklığın üst-ikisiyle ters orantılı olan karşılıklı çekim kuvveti.

AĞINCE

Çember, yazma, yemeni.

AĞINHU

Yeni doğan çocukların konuşma öğrenirken çıkardıkları ses.

AĞINMA

Ağınmak işi.

AĞINCIK

Ağınım erkesi nicemi niteliğinde olduğu varsayılan, bugüne dek gözlenmemiş bir parçacık.

AĞINMAK

Hayvan yere yatıp yuvarlanmak.

AĞINDIRUK

Reçine, çam sakızı.

AĞINAR

Bir cins üzüm.

  -   -   -  

Anlamında AĞIN bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde AĞIN geçen kelimeler listesi verilmiştir.

ANA

Anne. Temel, asıl, esas. Alacağın veya borcun, faizin dışında olan bölümü. Yaşlı kadınlara saygılı bir seslenme sözü. Yavrusu olan dişi hayvan. Çizgilerden herhangi birini anlatan kelimeye sıfat olarak geldiğinde o çizginin, belirli bir kural altında hareket ederek bir yüzey oluşturmaya yaradığını anlatan bir söz. Velinimet. Dinî bakımdan aziz tanınan bazı kadınlara verilen saygı unvanı.

AMİT

Amonyağın hidrojeni yerine bir asit kökünün geçmesiyle oluşan birleşiklerin sınıf adı.

AİLE

Evlilik ve kan bağına dayanan, karı, koca, çocuklar, kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik. Eş, karı. Aynı gaye üzerinde anlaşan ve birlikte çalışan kimselerin bütünü. Temel niteliği bir olan dil, hayvan veya bitki topluluğu, familya. Aynı soydan gelen veya aralarında akrabalık ilişkileri bulunan kimselerin tümü. Birlikte oturan hısım ve yakınların tümü.

ANAHTAR

Kilidi açıp kapamak için kullanılan araç, açar, açkı, miftah, dil. Kurgu. Şifre yazmak ve çözmek için kararlaştırılmış olan yol. Konserve kutularının kapağını keserek açmaya yarayan alet, açacak. Herhangi bir olayda belirleyici olan. İstenilen yere veya aygıta, isteğe göre elektrik akımının geçmesini sağlamak için kullanılan düzen, çevirici, çevirgeç, şalter, komütatör. Somunları veya vidaları çevirerek sıkıştırıp gevşetmek için kullanılan çelik saplı araç. Notaların müzik merdivenindeki yükseklik derecelerini göstermek ve buna göre okunmasını sağlamak için portenin başına konulan işaret. Vesile, araç, vasıta.

AÇACAK

Şişelenmiş bazı içeceklerin kapaklarını açmaya yarayan araç. Anahtar. Teneke kutu içinde korunmuş yiyeceklerin kapağını açmaya yarayan araç.

AHİ

Cömert. Kardeş. Ahilik ocağından olan kimse.

ADIM

Yürümek için yapılmış olan ayak atışlarının her biri. Bir yarışın belirli uzaklığı kapsayan bölümlerinden her biri, etap. Ayakta, esas duruşta, bir ayağın türlü yönlerde iki ayak boyu kadar yer değiştirmesi. Girişim, hamle. Bir ayak atışıyla alınan ve uzunluğu yaklaşık 75 santimetre olan mesafe. Bir gösterge ucunun eş olarak ayrılmış yaylardan biri boyunca aldığı yol. İki diş arasındaki aralık.

APANDİS

Kör bağırsağın ince bir parmak gibi olan son bölümü.

ARPACIK

Göz kapağının kenarında çıkan küçük çıban, it dirseği. Tüfek, tabanca vb. ateşli silahlarda namlunun en ileri bölümünde bulunan ve nişan alırken gezle birlikte göz ile hedef arasında aynı çizgi üzerine getirilen küçük çıkıntı.

AÇILMA

Açılmak işi. Bir grupta, sıraların jimnastik alıştırmaları için dağınık düzene girmesi. Bir film çekiminde karanlıkta başlayıp gittikçe aydınlanarak görüntülerin belirmesine dayanan noktalama. Çatlama.

ANANAS

Ananasgillerden, sıcak ülkelerde yetişen bir ağaç (Ananas sativus). Bu ağacın çam kozalağına benzeyen, iri, güzel kokulu, lezzetli meyvesi.

ALABACAK

Ayağında sekil olan (at, eşek vb.). Ara bozucu, dönek, uğursuz (kimse).

ANAYASA

Bir devletin yönetim biçimini belirten, yasama, yürütme, yargılama güçlerinin nasıl kullanılacağını gösteren, yurttaşların kamu haklarını bildiren temel yasa, kanunuesasi. Temel, esas.

ANAOKULU

Öğrenim çağına henüz gelmemiş 2-6 yaş arasındaki çocukları okul düzenine hazırlayan eğitim kuruluşu, ana mektebi.

ALÇALMA

Alçalmak işi, inme. Gelgitte denizin alçalması, cezir. Düşkünlük, zül, mezellet. Toprağın çöküp oturması.

AĞIM

Ayağın üstündeki tümsek yer.

AÇIKTAN

Bir yerin uzağından. Ayrıca, ek olarak. Sıra ve aşama gözetilmeden, dışarıdan atayarak. Önceden belirlenmiş bir bütçeye bağlı kalmaksızın.

ALABORA

Geminin yan yatması. Bir serenin yatay durumdan düşey duruma getirilmesi. Selamlamak için filika küreklerinin yukarıya kaldırılması. Balığı toplamak için dalyan ağının yukarıya alınması.

APIŞMAK

Hayvan yorgunluktan bacaklarını birbirinden ayırarak çöküvermek. Ne yapacağını kestirememek, şaşırmak. Oturmak, bacakları ayırarak çömelmek.

AFAL

Şaşkın, dağınık, ne yapacağını bilmez.