Kelimeler arşivi içinde; başında "ağ" olan, toplam 339 adet kelime bulunmaktadır. ağ ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu ağ ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde ağ olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
AĞAÇLANDIRABİLMEK, AĞIRLAŞTIRABİLMEK
AĞAÇLANDIRABİLME, AĞIRLAŞTIRABİLME
AĞAÇKAKANGİLLER, AĞAÇLANDIRILMAK, AĞIRLAŞTIRILMAK
AĞAÇLANDIRILIŞ, AĞAÇLANDIRILMA, AĞIRLANABİLMEK, AĞIRLAŞABİLMEK, AĞIRLAŞTIRILMA, AĞIRLATABİLMEK, AĞIRLAYABİLMEK
AĞAÇLANDIRMAK, AĞDALAŞTIRMAK, AĞIRLANABİLME, AĞIRLAŞABİLME, AĞIRLAŞTIRMAK, AĞIRLATABİLME, AĞIRLAYABİLME, AĞIRLIKLARINA, AĞIRŞAKLANMAK
AĞAÇKAKANLAR, AĞAÇLANDIRIŞ, AĞAÇLANDIRMA, AĞBENEKLİLİK, AĞDALAŞTIRMA, AĞILANDIRMAK, AĞIRBAŞLILIK, AĞIRCANLILIK, AĞIRKANLILIK, AĞIRLAŞTIRMA, AĞIRŞAKLANMA, AĞIZLIKÇILIK
AĞAÇLIHÜYÜK, AĞAÇLIPINAR, AĞALAROBASI, AĞAMEZRAASI, AĞARABİLMEK, AĞILANDIRMA, AĞIRELLİLİK, AĞLAYICILIK
AĞAÇKÜPESİ, AĞAÇLANMAK, AĞAÇLAŞMAK, AĞAÇLIDERE, AĞAÇSIZLIK, AĞARABİLME, AĞARTILMAK, AĞDALANMAK, AĞDALAŞMAK, AĞDIRHASAN, AĞDURULMAK, AĞILLANMAH, AĞILLANMAK, AĞIRLANMAK, AĞIRLAŞMAK, AĞIRLATMAK, AĞIRLIKLAR, AĞIZLAŞMAK, AĞRISIZLIK
AĞABBECİK, AĞABEYLİK, AĞAÇBEYLİ, AĞAÇÇILAR, AĞAÇÇILIK, AĞAÇDELEN, AĞAÇGEÇİT, AĞAÇHİSAR, AĞAÇKAKAN, AĞAÇKESEN, AĞAÇKONAK, AĞAÇKORUR, AĞAÇKÖPRÜ, AĞAÇKURDU, AĞAÇLAMAK, AĞAÇLANMA, AĞAÇLAŞMA, AĞAÇLIGÖL, AĞAÇLIKLI, AĞAÇPINAR, AĞAÇSARAY, AĞAÇSEVEN, AĞAÇSEVER, AĞAÇYURDU, AĞADIRMAH, AĞALANMAH, AĞALANMAK, AĞAMÇAĞAM, AĞANBEGÜM, AĞARANLIK, Devamını Oku »»
AĞABEGİN, AĞABEYLİ, AĞACALAR, AĞACALIK, AĞACIMSI, AĞAÇALIK, AĞAÇALTI, AĞAÇARDI, AĞAÇBAŞI, AĞAÇBÜKÜ, AĞAÇÇAMI, AĞAÇÇATI, AĞAÇDERE, AĞAÇDİBİ, AĞAÇKESE, AĞAÇLAMA, AĞAÇÖREN, AĞAÇYOLU, AĞADADAŞ, AĞADİBEK, AĞAHANIM, AĞAHATUN, AĞALAMAK, AĞALANMA, AĞANBÜKE, AĞAPINAR, AĞARTMAK, AĞDIRMAK, AĞDİRMİT, AĞDUKLUK, Devamını Oku »»
AĞABABA, AĞABBAG, AĞABBAH, AĞABBAK, AĞABLAK, AĞAÇÇIK, AĞAÇELİ, AĞAÇHAN, AĞAÇKÖY, AĞAÇLIK, AĞAÇOBA, AĞAÇSIL, AĞAÇSIZ, AĞADAYI, AĞADEVE, AĞAĞBET, AĞANENE, AĞAOĞLU, AĞAPBAH, AĞARMAK, AĞARTMA, AĞBENEK, AĞCILIK, AĞDALIK, AĞDIRIK, AĞDIRMA, AĞDURMA, AĞEÇCİK, AĞEŞLER, AĞIBAHT, Devamını Oku »»
AĞABAY, AĞABEY, AĞACAN, AĞACAT, AĞACIK, AĞAÇÇI, AĞAÇLI, AĞAÇSI, AĞAHAN, AĞAKÖY, AĞALAR, AĞALIK, AĞALTI, AĞAMET, AĞAMSI, AĞANAK, AĞANER, AĞANTI, AĞARAN, AĞARIK, AĞARMA, AĞARTI, AĞDACI, AĞDALI, AĞDUMA, AĞENSE, AĞILLI, AĞILPA, AĞILTI, AĞIMLI, Devamını Oku »»
AĞACA, AĞACI, AĞARA, AĞCIK, AĞDUK, AĞDÜK, AĞGER, AĞGIN, AĞGUN, AĞGÜL, AĞIDA, AĞILA, AĞILI, AĞIRI, AĞMAK, AĞNAM, AĞRAZ, AĞYAR
AĞAÇ, AĞAL, AĞAN, AĞAR, AĞCI, AĞDA, AĞER, AĞEŞ, AĞEY, AĞIÇ, AĞIL, AĞIM, AĞIN, AĞIR, AĞIŞ, AĞIT, AĞIZ, AĞLI, AĞMA, AĞRI, AĞSI
AĞA, AĞE, AĞI
AĞ
AĞ
İplik, sicim, tel vb. ince şeylerden kafes biçiminde yapılmış örgü. Ulaşım ve iletişim gibi alanlarda ülkenin her yerine yaygınlaştırılmış şebeke. Örümcek vb. hayvanların salgılarıyla oluşturdukları örgü. Çaprazlama örgü ile yapılmış olan ve kale direkleri arkasına gerilen örgü, file. Pantolon veya külotun apış arasına gelen yeri, apışlık. Tuzak. Oyun alanını ortadan ikiye bölen iple yapılmış örgü, file.
AĞAÇLANDIRILMA
Ağaçlandırılmak işi.
AĞIRLAŞTIRILMA
Ağırlaştırılmak işi.
AĞIRLATABİLMEK
Ağırlatma imkânı veya olasılığı bulunmak.
AĞIRLAŞTIRILMAK
Ağırlaştırma işi yapılmak.
AĞIRLAYABİLMEK
Ağırlama imkânı veya olasılığı bulunmak.
AĞAÇLANDIRABİLMEK
Bir yeri fidanlar dikerek ağaçlı duruma getirme olasılığı bulunmak.
AĞAÇLANDIRILMAK
Ağaçlı duruma getirilmek.
AĞIRLAŞTIRABİLMEK
Ağırlaştırma imkânı veya olasılığı bulunmak.
AĞAÇLANDIRMAK
Bir yeri ağaçlı duruma getirmek.
AĞAÇLANDIRILIŞ
Ağaçlandırılma işi.
AĞAÇKAKANGİLLER
Omurgalı hayvanlardan kuşlar (Aves) sınıfının gökkuzgunumsular(Coraciiformes) takımından, kama biçiminde gagalı, sert kuyruklu, ağaçlara tırmanan, böceklerle beslenen bir familya. Yeşil ağaçkakan (Picus viridis), küçük yeşil ağaçkakan (P.canus), kara ağaçkakan (Dryocopus martius), orman alaca ağaçkakan (Dendrocopos major), küçük ağaçkakan (D.minör) iyi bilinen türleridir. (Picidae, Lat. picus = ağaçkakan):Omurgalı hayvanlardan kuşlar (Aves) sınıfının ağaçkakanlar (Pici) alt-takımının bir familyası. Kama biçiminde gagalı, sert kuyruklu, ağaçlara tırmanan kuşlardır. Böcek v.b. yerler. Yeşil ağaçkakan (Picus viridis), külrengi ağaçkakan (P. canus), kara ağaçkakan (Dryocopus martinus), büyük alaca ağaçkakan (Dryobates major), küçük alaca ağaçkakan (D. minor), döner-boyun (jynx torquilla) iyi bilinen türleridir.
AĞIRLAŞTIRABİLME
Ağırlaştırabilmek işi.
AĞIRLANABİLMEK
Ağırlanma olasılığı bulunmak.
AĞIRLAŞABİLMEK
Ağırlaşma imkânı veya olasılığı bulunmak.
AĞAÇLANDIRABİLME
Ağaçlandırabilmek işi.
Bu bölümde tanımı içerisinde AĞ geçen kelimeler listesi verilmiştir.
ABANOZLAŞMAK
Ağaç gibi maddeler suda uzun süre kalarak kararmak. Güneşte uzun süre kalarak kararmak, matlaşmak, sertleşmek.
ABDÜLLEZİZ
Akdeniz bölgesinde ve Afrika'da yetişen, çok yıllık, yumrulu ve otsu bir bitki (Cyperus esculentus). Bu bitkinin yemiş olarak yenilen, tatlı ve yağlı ürünü.
ABARTISIZ
Olduğu gibi gösterilen, abartmasız, mübalağasız. Abartmadan, abartısız olarak, mübalağasız bir biçimde.
ABARTILI
Olduğundan fazla gösterilen, abartmalı, mübalağalı. Abartarak, abartılı olarak, mübalağalı bir biçimde.
ABANOZ
Abanozgillerden, sıcak ülkelerde yetişen, kerestesinden yararlanılan birçok ağacın ortak adı. Bu tahtadan yapılmış. Bu ağacın ağır, sert ve siyah renkli tahtası. Koyu, parlak siyah. Bu renkte olan.
ABAŞO
Gemiyi baştan veya kıçtan halatla karaya bağlama. Altta, aşağıda bulunan, alttaki.
ABLATYA
Uzunluğu 150, genişliği 4-10 kulaç olan, geniş gözlü bir balık ağı türü.
ABARTICILIK
Abartıcı olma durumu, abartmacılık, mübalağacılık.
ACAYİP
Sağduyuya, göreneğe, olağana aykırı, garip, tuhaf, yadırganan, yabansı. Şaşma anlatan bir söz.
ABANDIRMAK
Bir kimsenin bir yere veya bir kimseye yaslanmasını sağlamak. Bir hayvanı yere çöktürmek.
ABARTI
Bir şeyi, bir olayı olduğundan büyük veya çok gösterme, mübalağa.
ACIGÖL
Nevşehir iline bağlı ilçelerden biri.
ABARTICI
Abartıyı huy edinen (kimse), abartmacı, mübalağacı.
ABONMAN
Bir satıcı veya kamu kuruluşu ile alıcılar arasında yapılmış olan anlaşma, sürdürüm. Abone olma durumunu gösteren belge. Kent içinde ulaşımı sağlayan otobüslerde para yerine geçen bilet veya kart.
ABANA
Kastamonu iline bağlı ilçelerden biri.
ABLİ
Yatay serenlerin ucuna bağlı bulunan ve bunları sağa, sola veya ortaya çevirmek için yararlanılan halat veya palanga.
ACENTE
Bir kuruluşun yaptığı işi onun adına kazanç karşılığında yürüten daha küçük kuruluş. Bu kuruluşun veya şubelerinin başında bulunan kimse. Bir kuruluşa bağlı olmaksızın sözleşmeye dayanarak belirli bir yer ve bölge içinde sürekli olarak ticarethane veya işletmeyi ilgilendiren işlerde aracılık eden, bunları o işletme adına yapan kimse. Banka şubesi. Vapur ortaklığı.
ABRAŞ
Alaca benekli. Klorofil azlığından dolayı açık renkte lekeleri olan (bitki yaprağı). Cildin rengini bozup beyaz benekler ve lekeler yapan hastalık. Ters, kaba, görgüsüz (kimse). Deseni ve atkısı bozuk halı. Atın tüysüz yerlerinde görülen uyuza benzer bir hastalık. Çarpık, eğri, düzgün olmayan. Çilli, çopur yüzlü, gözleri açık renk olan (kimse).
ABRAKADABRA
Eski çağlarda bazı hastalıklara iyi geldiğine inanılan büyülü söz. Sihirbazların sıkça kullandığı büyü sözü.
ABARTMAK
Bir nesneyi veya durumu olduğundan daha önemli, daha büyük veya daha çok göstermek, mübalağa etmek. Bir iş, bir davranış vb.nde gereğinden fazlasına kaçmak, aşırıya kaçmak.