Kelimeler arşivi içinde; başında "ah" olan, toplam 373 adet kelime bulunmaktadır. ah ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu ah ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde ah olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
AHMAKLAŞTIRABİLME
AHMAKLAŞABİLMEK
AHENKLEŞTİRMEK, AHLAKSIZCASINA, AHMAKLAŞABİLME, AHMAKLAŞTIRMAK, AHMETDANİŞMEND
AHENKLEŞTİRME, AHMAKLAŞTIRMA
AHLATLIBURUN, AHLATLIÇEŞME, AHMAĞISLADAN, AHMAKISLATAN, AHMETHACILAR
AHENKSİZLİK, AHIRLAMADIK, AHLAKSIZLIK, AHLATIERBAA, AHMAKLAŞMAK, AHMETBEYLER, AHMETÇAYIRI, AHMETFAKILI
AHBİNLEMEK, AHBUNLAMAK, AHENKLİLİK, AHIRCIBAŞI, AHIRISINDA, AHIRLANMAK, AHIRLATMAK, AHIRLIKUYU, AHİTLEŞMEK, AHLAKÇILIK, AHLAKLILIK, AHLAKSIZCA, AHMAKLAŞMA, AHMETBEYLİ, AHMETOĞLAN, AHMETOLUĞU, AHMETPINAR, AHMETSARAY, AHPUNLAMAK, AHŞAMLAMAK, AHTARILMAK
AHACIĞINA, AHARBAHAR, AHARBAKAR, AHARLAMAK, AHCIKATIK, AHDARACAH, AHDARACAK, AHESTELİK, AHINDIRIK, AHINDIRUK, AHINDURUK, AHIRHİSAR, AHIRLAMAK, AHİMEHMET, AHİRETLİK, AHİTLEŞME, AHKULAMAK, AHLAKİLİK, AHLAKİYAT, AHLETGAKI, AHMEDİKLİ, AHMETABAT, AHMETADİL, AHMETALAN, AHMETBABA, AHMETBEŞE, AHMETÇELİ, AHMETHACI, AHMETHOCA, AHMETKARA, Devamını Oku »»
AHANCIHA, AHARLAMA, AHBAPLIK, AHBİNLİK, AHBUĞDAY, AHBUNLUH, AHBUNLUK, AHBUNNUH, AHDARMAH, AHDARMAK, AHDETMEK, AHENKSİZ, AHENKTAR, AHILAMAK, AHIRAKLI, AHIRALTI, AHIRBEYİ, AHIRLAMA, AHITMALI, AHİEVREN, AHİİLYAS, AHİTNAME, AHLAKSIZ, AHLATCIK, AHLATÇIK, AHLATKÖY, AHMAKLIK, AHMEDBEY, AHMEDİYE, AHMETAĞA, Devamını Oku »»
AHABBAĞ, AHABPAH, AHACANA, AHACIKA, AHACINA, AHAMPAK, AHANAKA, AHANCIK, AHANCUK, AHANDIR, AHANİYA, AHASINI, AHATLAR, AHBAPÇA, AHDARAÇ, AHDETME, AHDIMAN, AHDIRIK, AHDİYAR, AHENGEÇ, AHENKLİ, AHGABAK, AHILGAN, AHILKAN, AHINMAK, AHIRCIK, AHIRDAŞ, AHIRKÖY, AHIRLIH, AHIRMAK, Devamını Oku »»
AHABAH, AHABİL, AHACIK, AHACIM, AHACİK, AHACUH, AHACUK, AHAHAH, AHAHAN, AHALAK, AHALEK, AHALLI, AHANAK, AHANAT, AHANEK, AHANİK, AHANTA, AHANYA, AHAPÇA, AHARCA, AHARLI, AHARTI, AHARTU, AHATLI, AHCİYH, AHDAFA, AHDANA, AHDARI, AHESTE, AHILAR, Devamını Oku »»
AHABA, AHACA, AHAKİ, AHALİ, AHANA, AHANE, AHARI, AHAYT, AHBAP, AHBAR, AHBAZ, AHBIN, AHBİN, AHBUB, AHBUM, AHBUN, AHCAR, AHCİL, AHDAM, AHDES, AHENK, AHFAD, AHFAT, AHFEŞ, AHGIN, AHICI, AHİDE, AHİLİ, AHİRİ, AHİZE, Devamını Oku »»
AHAH, AHAL, AHAM, AHAN, AHAR, AHAT, AHCA, AHÇA, AHÇI, AHÇİ, AHDA, AHDE, AHDİ, AHEN, AHER, AHET, AHHA, AHIL, AHIM, AHIN, AHIR, AHIS, AHIT, AHİL, AHİR, AHİT, AHİY, AHİZ, AHLI, AHLO, Devamını Oku »»
AHA, AHD, AHE, AHI, AHİ, AHN, AHO, AHT, AHU
AH
AH
İlenme, beddua. (a:h) Ağrı, acı duyulduğunda söylenen bir söz. (a:h) Sesin tonuna göre pişmanlık, öfke, özlem, beğenme, sevgi vb. duygular anlatan bir söz.
AHENKSİZLİK
Uyumsuzluk, düzensizlik.
AHMAKISLATAN
Yavaş yavaş ve ince ince yağan yağmur, çisenti.
AHMAKLAŞABİLMEK
Ahmaklaşma olasılığı bulunmak.
AHMAKLAŞTIRABİLME
Ahmaklaştırabilmek işi.
AHLATLIBURUN
Çanakkale kenti, Etili bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.
AHENKLEŞTİRME
Ahenkleştirmek işi.
AHLAKSIZCASINA
Ahlaksızca.
AHMAKLAŞABİLME
Ahmaklaşabilmek işi.
AHLATLIÇEŞME
Kütahya ili, Simav ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi.
AHENKLEŞTİRMEK
Ahenk sağlamak.
AHMETDANİŞMEND
Tokat ilinde, Artova belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir bölge.
AHMAĞISLADAN
Hafif yağan yağmur.
AHMETHACILAR
Kocaeli kenti, Kaymaz bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
AHMAKLAŞTIRMAK
Aptallaştırmak.
AHMAKLAŞTIRMA
Aptallaştırma.
Bu bölümde tanımı içerisinde AH geçen kelimeler listesi verilmiştir.
ACYOCU
Borsa veya piyasada tahvil için çeşitli hileler uygulayan, dolaplar çeviren kimse.
ABANOZ
Abanozgillerden, sıcak ülkelerde yetişen, kerestesinden yararlanılan birçok ağacın ortak adı. Bu tahtadan yapılmış. Bu ağacın ağır, sert ve siyah renkli tahtası. Koyu, parlak siyah. Bu renkte olan.
AÇIKLAMA
Açıklamak işi, izah.
ACYO
Herhangi bir paranın gerçek değeriyle sürüm değeri arasında veya bir ticaret senedinin üzerinde yazılı miktar ile indirimden sonraki tutarı arasında doğan fark. Bankaların senetli kredi işlemlerinde yaptıkları tahsilat. Bir ticaret senedinin yenilenmesinde alınan komisyon.
ABAT
Bayındır. Şen, rahat.
AÇILMAK
Açma işine konu olmak. Kendine gelmek, biraz iyileşmek, ferahlamak. Kıyıdan uzaklaşmak. Yeni bir bakış açısı getirmek. Renk koyuluğunu yitirmek. Kapı, yol vb. geçit vermek. Gereken güce ulaşmak. Kuruluşlar ilk kez veya yeniden işe başlamak. Sıkılması, çekinmesi, tutukluğu kalmamak. Herhangi bir konuyla veya sorunla ilgili olarak düşünce ve uygulamalarda yeni koşulların gerektirdiği değişiklikleri veya yenilikleri yapmak. Ayrıntıya girmek. Sırrını, üzüntüsünü, sorunlarını birine söylemek. Genişlemek, bollaşmak. İşini gereğinden veya yapabileceğinden geniş tutmak. Delinmek, yırtılmak. Sis, karanlık, duman vb. dağılmak, yoğunluğunu yitirmek.
AÇIKLAMAK
Bir konuyla ilgili gerekli bilgileri vermek, izah etmek. Açıkça söylemek, ifşa etmek. Belirtmek, göstermek, açığa vurmak, izhar etmek. Bir sorunla ilgili aydınlatıcı bilgi vermek, tavzih etmek. Bir sözün, bir yazının ne anlatmak istediğini belirtmek, yorumlamak.
AÇILAMA
Güç bir sahnenin çeşitli açılardan çekiminin yapılması.
AÇKICI
Açkı yapan kimse, perdahçı. Anahtarcı.
ACI
Bazı maddelerin dilde bıraktığı yakıcı duyu, tatlı karşıtı. Kırıcı, üzücü, incitici, dokunaklı, kötü. Herhangi bir dış etken dolayısıyla duyulan rahatsızlık, ızdırap. Keskin, şiddetli. Çarpıcı, göz alıcı (renk). Tadı bu nitelikte olan. Ölüm, yangın, deprem vb. olayların yarattığı üzüntü, keder, elem.
ABARTMAK
Bir nesneyi veya durumu olduğundan daha önemli, daha büyük veya daha çok göstermek, mübalağa etmek. Bir iş, bir davranış vb.nde gereğinden fazlasına kaçmak, aşırıya kaçmak.
AÇIK
Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı. Örtüsüz, çıplak. Bir gereksinimin karşılanamaması durumu. Görevlisi olmayan, boş (iş, görev), münhal. Çalışır durumda olan. Gizliliği olmayan, olduğu gibi görünen. Sevişme sahnelerini bütün çıplaklığıyla anlatan (kitap, resim, film vb.). Boş. Belirgin bir biçimde. Rengi koyu olmayan, koyu karşıtı. Belli bir yerin biraz uzağı. Engelsiz, serbest. Aralığı çok. Kolay anlaşılır, vazıh. Denizin kıyıdan uzakça olan yeri. Her türlü düşünceyi hoşgörüyle karşılayabilen, etkisinde kalabilen.
AÇACAK
Şişelenmiş bazı içeceklerin kapaklarını açmaya yarayan araç. Anahtar. Teneke kutu içinde korunmuş yiyeceklerin kapağını açmaya yarayan araç.
ACENTE
Bir kuruluşun yaptığı işi onun adına kazanç karşılığında yürüten daha küçük kuruluş. Bu kuruluşun veya şubelerinin başında bulunan kimse. Bir kuruluşa bağlı olmaksızın sözleşmeye dayanarak belirli bir yer ve bölge içinde sürekli olarak ticarethane veya işletmeyi ilgilendiren işlerde aracılık eden, bunları o işletme adına yapan kimse. Banka şubesi. Vapur ortaklığı.
AÇIKLANMAK
Açıklama işi yapılmak, izah edilmek, ifşa edilmek.
AÇGÖZLÜ
Mala, yiyeceğe ve içeceğe doymak bilmeyen, açgöz, gözü aç, doymaz, gözü doymaz, tamahkâr, haris, hırslı, tokgözlü karşıtı.
AÇGÖZLÜLÜK
Açgözlü olma durumu, doymazlık, gözü doymazlık, harislik, tamahkârlık, tamah.
AÇIKLAMALI
Birtakım açıklamalarla anlaşılması, öğrenilmesi kolaylaştırılmış, izahlı.
AÇKILANMAK
Açkı yapılmak, perdahlanmak.
AÇKI
Bir cismin yüzeyi üzerinde sert bir madde veya bir araç sürterek onu düzleştirip parlatma, perdah. Her türlü açma aracı. Anahtar. Demircilikte delik büyütmekte kullanılan araç.