Kelimeler arşivi içinde; başında "tasa" olan, toplam 51 adet kelime bulunmaktadır. tasa ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu tasa ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde tasa olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
TASARIMLAYABİLMEK
TASARIMLAYABİLME
TASARLANABİLMEK, TASARLAYABİLMEK
TASARLAYABİLME, TASARLANABİLME
TASARIMSIZLIK, TASARIMLANMAK, TASARRUFÇULUK
TASARIMLAMAK, TASARIVARLIK, TASARIMLANMA, TASARIMCILIK
TASARLATMAK, TASARLANMAK, TASARIMLAMA
TASARLAYIŞ, TASARLATMA, TASARLANMA, TASARLANIŞ, TASAKLAMAK, TASARLAMAK, TASALANMAK, TASARIMSIZ, TASATLAMAK, TASASIZLIK, TASARRUFLU, TASARRUFÇU
TASARIMLI, TASALANMA, TASARLAMA, TASAMHARA, TASARIMCI, TASAVVUFİ
TASATMAK, TASAVVUF, TASAVVUR, TASARRUF, TASALLÜP, TASALLUT, TASACAĞI
TASARIM, TASARCI, TASANNU, TASANAS, TASASIZ
TASARI, TASALI
TASAR, TASAK
TASA
TASA
Üzüntülü düşünce durumu, kaygı, endişe, gam. Tatmin edici olmayan veya tedirgin eden durumların ortaya çıkmasını önleyebilmede, güvensizlik içinde bulunulduğunda duyulan tedirgin edici duygu.
TASARIMLAMAK
Bir şeyin biçimini zihinde canlandırmak.
TASARLANMAK
Tasarlama işi yapılmak.
TASARIMLANMAK
Tasarımlama işi yapılmak.
TASARLANABİLME
Tasarlanabilmek işi.
TASARRUFÇULUK
Birikimcilik.
TASARIVARLIK
(Resim, Heykel) Soyut bir tasarımı kişileştiren resim ya da heykel.
TASARIMCILIK
Tasarımcı olma durumu, tasar çizimcilik, dizayncılık.
TASARIMLAYABİLMEK
Tasarımlama imkânı veya olasılığı bulunmak. Tasarımlamayı becermek.
TASARLAYABİLMEK
Tasarlama imkânı veya olasılığı bulunmak. Tasarlamayı becermek.
TASARIMSIZLIK
Tasarımsız olma durumu.
TASARLAYABİLME
Tasarlayabilmek işi.
TASARIMLANMA
Tasarımlanmak durumu.
TASARLANABİLMEK
Tasarlanma imkânı veya olasılığı bulunmak.
TASARLATMAK
Tasarlama işini yaptırmak.
TASARIMLAYABİLME
Tasarımlayabilmek işi.
Bu bölümde tanımı içerisinde TASA geçen kelimeler listesi verilmiştir.
ANLAM
Bir kelimeden, bir sözden, bir davranış veya olgudan anlaşılan şey, bunların hatırlattığı düşünce veya nesne, mana, meal, fehva, deme, mazmun, medlul, valör. Bir önermenin, bir tasarının, bir düşüncenin veya eserin anlatmak istediği şey.
ABDAL
Gezgin derviş. Tasavvufta manevi üst bir rütbe. Safeviler devrinde İran'da yaşayan Türk oymaklarından biri. Dilenci kılıklı, üstü başı perişan kimse. Anadolu'da yaşayan oymaklardan bazısı.
DİZAYN
Tasarım.
DİZAYNCI
Tasarımcı.
BOHEM
Yarınını düşünmeden günü gününe tasasız, derbeder bir yaşayışı olan (kimse veya topluluk).
CEBERUT
Acımasız, merhametsiz, zorba. Tasavvufta Allah'a varmanın üçüncü basamağı. Tanrı'nın her şeyin üstünde olan kudreti.
BETİMLEME
Tasarlama, bir şeyi sözle veya yazıyla anlatma, göz önünde canlandırma, tasvir.
BASEN
Vücudun bel ile kalça arasındaki bölümü. Kıtasal uzantıdan okyanus ortası sırtlarına kadar devam eden ve 4000-5000 metre derinliği olan deniz dibi.
ARTIRIM
Bir şeyi idareli harcayarak onun bir bölümünü artırma işi, tasarruf. Müzayedede artırma.
ATOM
Birkaç türü birleştiğinde çeşitli molekülleri, bir tek türü ise bir kimyasal ögeyi oluşturan parçacık. Yaprakları üst üste sarılı topak marul. Eski Yunan filozoflarına göre gerçeğin son, artık bölünemez, bozulamaz diye tasarlanan temel ögeleri.
BİRİKTİRMEK
Toplayıp yığmak. Bir şeyi ölçülü kullanarak artırmak, tasarruf etmek. Öğrenme, yarar sağlama vb. sebeplerle bazı nesneleri bir araya getirmek, koleksiyon yapmak.
ARTIRMAK
Artmasını sağlamak, çoğaltmak. Tutumlu davranıp biriktirmek, tasarruf etmek. Herhangi bir davranışta ileri gitmek. Bir malı başka alıcıların verdiği fiyattan daha yüksek bir fiyatla almak istemek.
BELİYE
Felaket, keder, tasa.
AĞRISIZ
Ağrısı olmayan. Dertsiz, tasasız. Ağrı olmaksızın.
CANAN
Gönülden sevilen, gönül verilmiş olan kadın, sevgili. Tasavvufta Tanrı.
BİYOMEDİKAL
Tıpta tanı ve tedavi amacıyla araç ve gereçlerin üretimi, tasarımı ve iletişimi ile ilgilenen mühendislik dalı. Biyoloji ve tıpla ilgili olan.
DEKORATÖR
Tiyatro, opera vb. dekorlarını tasarlayan sanatçı. Bir alanı kullanım ve estetik bakımından ele alıp insanın fiziksel ve ruhsal özelliklerine uygun olarak tasarlayan kimse. İç mimar.
ASKI
Üzerine herhangi bir şey asmaya yarar nesne. Elbise, gömlek, tişört, ceket gibi elbiselerin kırışmadan düzgün bir biçimde elbise dolabına asılması için insan omzu biçiminde tasarlanmış, bazılarının altında pantolon asmak için düz bir çıta, bazılarının her iki kenarında etek asmak için çengel bulunan alet, elbise askısı. Saz şairleri arasında yapılmış olan deyiş yarışında üstün gelene verilmek için duvara asılan kumaş, tabanca vb. ödül. İpek böceğinin kozasını sarması için yanına konulan çalı çırpı. Düğünlerde geline yakınları tarafından takılan hediye. Artırma, eksiltme vb. resmî iş ilanlarının ilgili daire duvarında belli bir zaman süresince asılı durması. Kadınların kullandığı altın dizisi veya zincirli mücevherat. Hastanelerde kırık kol veya bacakların asılarak tutturulduğu araç. Gelinin odasına asılan süs. Yeni yapılmış olan yapıların çatısına, ev sahibi tarafından usta için veya düğün arabalarına düğün sahibi tarafından arabacı için armağan olarak asılan kumaş. Pantolon veya giysilerin düşmesini önlemek için omuzdan aşırılan bağ. Çay, kahve taşımaya yarar kahveci tepsisi, fener. Saklanmak için tavana asılmış dizi veya hevenk.
CANLANDIRIM
Ortada kalan kalıntılarına göre bir eserin ana tasarısına uygun olarak yeniden çizimi.
BÜTÇE
Devletin, bir kuruluşun, bir aile veya bir kimsenin gelecekteki belirli bir süre için tasarladığı gelir ve giderlerinin tümü. Devlet ve öteki kuruluş veya toplulukların belirli bir dönem içindeki gelir ve giderlerinin oranlama niceliklerini önceden belirleyen, onaylayan ve bu işlemlerin yapılmasına izin veren kanun veya karar.