GÖĞ ile başlayan kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; başında "göğ" olan, toplam 94 adet kelime bulunmaktadır. göğ ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ayrıca sonu göğ ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde göğ olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.

 
 

15 harfli kelimeler

GÖĞÜSLEYEBİLMEK

14 harfli kelimeler

GÖĞÜSLEYEBİLME

12 harfli kelimeler

GÖĞERTLEŞMEK, GÖĞÜMSÜREMEK

11 harfli kelimeler

GÖĞÜLLENMEK, GÖĞÜSLENMEK

10 harfli kelimeler

GÖĞÜNDÜRME, GÖĞÜSLEMEK, GÖĞÜSLENME

9 harfli kelimeler

GÖĞERİLİK, GÖĞERÇİLE, GÖĞÜSLEME, GÖĞELEMPE, GÖĞNÜKMEK, GÖĞERTLEK, GÖĞERTMEK, GÖĞELEMEK, GÖĞEBAKAN, GÖĞNÜLMEK, GÖĞÜSLÜCE, GÖĞÜLEMEK

8 harfli kelimeler

GÖĞÜNMEK, GÖĞÜSLÜK, GÖĞERTME, GÖĞERMEK, GÖĞÜLEME, GÖĞLEMEK, GÖĞERÇİN, GÖĞLEMEZ, GÖĞNÜKSÜ, GÖĞENMEK, GÖĞSEMEK, GÖĞEMCİK, GÖĞNÜMÜŞ, GÖĞNEMEK, GÖĞNÜGSÜ, GÖĞNÜMEK, GÖĞELEME

7 harfli kelimeler

GÖĞSLÜK, GÖĞSULU, GÖĞLEME, GÖĞÜMSÜ, GÖĞÜNTÜ, GÖĞEMİK, GÖĞDELİ, GÖĞEĞEN, GÖĞELEK, GÖĞELEZ, GÖĞÜSLÜ, GÖĞÇIHI, GÖĞERCİ, GÖĞERTİ, GÖĞERTÜ, GÖĞÜRCE

6 harfli kelimeler

GÖĞCÜR, GÖĞŞEN, GÖĞŞEK, GÖĞEZİ, GÖĞÇEK, GÖĞCEK, GÖĞREK, GÖĞCEH, GÖĞÖZE, GÖĞDEN, GÖĞDÜN, GÖĞNÜK, GÖĞÜNÇ, GÖĞELİ, GÖĞNEK, GÖĞLEZ, GÖĞLET, GÖĞERİ, GÖĞLEK

5 harfli kelimeler

GÖĞÜS, GÖĞÜŞ, GÖĞÜZ, GÖĞNÜ, GÖĞAN, GÖĞCE, GÖĞDE, GÖĞEÇ, GÖĞEF, GÖĞEK, GÖĞEM, GÖĞEN, GÖĞER, GÖĞEZ, GÖĞLE, GÖĞLÜ, GÖĞÜÇ

4 harfli kelimeler

GÖĞE, GÖĞN, GÖĞA

3 harfli kelimeler

GÖĞ

Bazı kelimelerin anlamları

GÖĞ

Gökyüzü. Olgunlaşmamış, ham (meyve için). Mavi, masmavi. Yeşil, yemyeşil. Gök, sema.

GÖĞERÇİLE

Nem.

GÖĞERİLİK

Su yakınında sebze ekmek için ayrılan tarla.

GÖĞÜSLEYEBİLME

Göğüsleyebilmek işi.

GÖĞÜLLENMEK

Gücenmek.

GÖĞÜSLENME

Göğüslenmek işi.

GÖĞÜSLEME

Göğüslemek işi.

GÖĞÜSLEYEBİLMEK

Göğüsleme imkânı veya olasılığı bulunmak.

GÖĞERTLEK

İyi yıkanmayan çamaşırın morarması, kirli görünmesi hali.

GÖĞÜMSÜREMEK

Yeşilliğe ve ota özlem duymak: Bahar geç geldi, ayol hayvanlar da göğümsüredi, biz de.

GÖĞELEMPE

Göğe doğru anlamında kullanılır.

GÖĞERTLEŞMEK

Ağaç kütükleri ya da tomruklar uzun süre kar ve yağmur altında kalarak yeşermek.

GÖĞÜNDÜRME

Bir çeşit çıban. Ateşin bir şeyi hafif yakması. Göz hastalığının tedavisinde kullanılan bir çeşit bitki. Göz hastalığı.

GÖĞÜSLEMEK

Göğsünü dayayarak zorlamak. Karşı durmak, engel olmak, direnmek.

GÖĞÜSLENMEK

Göğüsleme işi yapılmak.

GÖĞNÜKMEK

Üzülmek. Meraklanmak. Üzüntüden ağlar duruma gelmek.

  -   -   -  

Anlamında GÖĞ bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde GÖĞ geçen kelimeler listesi verilmiştir.

BEL

İşaret. İnsan bedeninde göğüsle karın, sırtla kalçalar arasında daralmış bölüm. Bardak, şişe, vazo vb.nin ortasındaki dar bölüm. Hayvanlarda omuz başı ile sağrı arası. Toprağı aktarmaya veya işlemeye yarayan, uzun saplı, ayakla basılacak yeri tahta, ucu sivri kürek veya çatal biçiminde bir tarım aracı. Dağ sırtlarında geçit veren çukur yer. Bu bölümün, sırtın altına rastlayan bölgesi. Ses şiddetiyle ilgili birim. Geminin orta bölümü. Meni.

GÖĞÜSLÜCE

Biraz iri göğüslü.

ARŞ

İslam inanışına göre göğün en yüksek katı. "Yürü" komutu.

BÜST

Vücudun, omuzlarla birlikte göğüsten yukarı bölümü. Heykelcilikte başı, göğsü, bazen de omuzları içine alan sanat ürünü.

DÖŞ

Göğüs, bağır. Kaburga altı.

BAĞIR

Göğüs. Ciğer, bağırsak vb. vücut boşluklarında bulunan organların ortak adı, ahşa. Ok yayı ve dağda orta bölüm.

ELEKTROŞOK

Ruh hastalıklarında, beyinden, kalp atışındaki düzensizliklerde göğüs duvarından çok kısa süreli yüksek elektrik akımı geçirerek hastayı iyileştirme yöntemi.

AYYUK

Göğün en yüksek yeri. Göğün kuzey yarım küresinde bulunan bir takımyıldızın en parlak yıldızı.

DİYAFRAM

Göğüs ve karın boşluklarını birbirinden ayıran ince ve geniş kas. Bir ışık demetinde uçtaki ışıkları tutmak ve optik cihazlarda daha net bir görüntü elde etmek için kullanılan çapı ayarlanabilir ışık geçirmez levha.

GÖĞÜSLÜK

Genellikle ilköğretim öğrencilerinin giydiği tek biçimde üstlük, önlük. Elbisenin kirlenmemesi için göğse takılan önlük veya giyilen bir gömlek türü.

BAHRİ

Denizle ilgili. Uzun boyunlu, sivri gagalı, boynunun önü ve göğsü parlak beyaz olan, alçaktan ve hızlı uçan, suya bağımlı bir tür kuş (Podiceps cristatus).

BÖCEKLER

Vücutları baş, göğüs ve karın olarak üç bölgeye ayrılan, duyargaları birer, kanatları ikişer, ayaklarıyla ağız parçaları üçer çift olan eklem bacaklılar sınıfı, haşerat.

BALKON

Bir yapının genellikle dışarıya doğru çıkmış, çevresi duvar ya da parmaklıkla çevrili bölümü. Vücudun göğüs veya göbek bölümü. Tiyatro, sinema vb. büyük salonlarda asma kat.

FRİKİK

Serbest vuruş. Giysinin kazara açılmasıyla göğüs veya bacağın görünmesi.

AKARLAR

Gövdeleri halkasız, başları göğüsle birleşik, ağız yapıları ısırıcı, sokucu veya emici örümceğimsiler takımı.

BÖCEK

Eklem bacaklıların, altı bacaklı, çoğu kanatlı ve vücutları baş, göğüs, karın olarak eklemlerden oluşmuş hayvan sınıfı, haşere. Istakoza benzer, uzunluğu 30-40 santimetre kadar olan, sarı renkli, kısa kıskaçlı, yenilen bir deniz hayvanı. Kelebek, kurt ve tırtılın dışında kalan küçük hayvancıklar.

İĞNE

Dikiş dikmeye yarayan, ince, ucu sivri, bir ucunda iplik geçecek deliği bulunan çelik araç. Bitkilerde yumurtacıkla tepecik arasındaki sapçık. Oltanın ucundaki küçük çengel. Kas veya damar yoluyla vücuda sıvı bir ilacı basınçla vermek amacıyla enjektör ucuna takılan, boru biçiminde, ucu keskin metal araç. Dokunaklı söz. Bazı böceklerin kendilerini savunmak için kullandıkları organ. İki şeyi birbirine tutturmaya yarar ince, uzun, ucu sivri, metal araç. Toplu iğnenin süs olarak kullanılan, iri başlı, renkli bir türü. Genellikle kadınların süs olarak elbiselerinin göğüs, yaka vb. yerlerine taktıkları süs eşyası. Bazı araçların ucu sivri parçaları.

HAVALANMAK

Temiz hava alması sağlanmak, havası değiştirilmek. Beğenilmeyen davranışlarda bulunmak. Yerinde oturamaz duruma gelmek. Bir şey hava akımıyla yer değiştirmek. Kibirli, gururlu, çalımlı davranışlarda bulunmak. Yerden ayrılıp göğe yükselmek.

GÖĞÜSLÜ

Göğsü olan. Göğsü geniş olan. İri memeli (kadın).

AKCİĞER

Göğüs kafesinin büyük bir bölümünü içten kaplayan, kanı temizleyen, sağlı sollu iki parçadan oluşan solunum organı. Bronşçukların son bölümü.