Sonu GAZA ile biten kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; sonunda "gaza" olan, toplam 4 adet kelime bulunmaktadır. Sonu gaza ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.

Bunun yanı sıra, başında gaza olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde gaza olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.

 
 

7 harfli kelimeler

CANGAZA, ÇANGAZA, YANGAZA

4 harfli kelimeler

GAZA

Bazı kelimelerin anlamları

GAZA

İslam dinini korumak veya yaymak amacıyla Müslüman olmayanlara karşı yapılmış olan kutsal savaş.

CANGAZA

Geveze.

ÇANGAZA

Gürültücü, kavgacı. Geveze.

YANGAZA

Takılmayı seven, güldürücü.

  -   -   -  

Anlamında GAZA bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde GAZA geçen kelimeler listesi verilmiştir.

GAZAAZİ

İbrişim: İnciyi gazaaziye dizdim.

GEZEB

Gazap.

ÇIHMAK

Çıkmak. Çıkmak, başlamak; gazan gaynamiya çıhmadi.

GEZEF

Öfke, gazap.

GEZEL

İp boyamaya yarayan bir çeşit çiçekli bitki kökü. Sararıp dökülen yaprak. Arapça kökenli gazel: gazel; makamla okunan dini şiir. Arapça kökenli gazâl: gazal; ceylan. Gazel, sararmış yapraklar.

GAZAVAT

Gayret: öğle sıcağı basıncaya kadar biraz gazavat edinde ekini bitirelim.

GAZAPLANMA

Gazaplanmak işi.

CEYLAN

Çift parmaklılardan, boynuzlugiller familyasından, çöllerde yaşayan, çok hızlı koşan, gözlerinin güzelliği ile tanınan, ince bacaklı, zarif, memeli hayvan, ahu, gazal (Gazella dorcas).

HAVAGAZI

Kömürün damıtılması ile elde edilen gaza, su gazı eklenerek elde edilen karışım. Karışım oranı % 70 taş kömürü gazı, % 30 su gazıdır.

KAKIMAKLU

Gazaplı, hiddetli.

LOPA

Koyulaşmış yiyecek, lapa. Köy düğünlerinde, kız ve oğlan sağdıçlarının evinde çıtanın üzerine meyve dizilerek yapılan şah'ın, gece kız ve oğlan evlerine götürülürken aydınlatma aracı olarak kullanılan, sopaya geçirilip gaza batırılmış tezek parçası. Küpes.

ACIH

Dağlarda yetişen bir çeşit yabani elma. Biraz, azıcık, pekaz. Öç, intikam, kin, garaz. İnat, zıddiyet, nisbet. Yerelması. Hiddet, gazap, öfke.

GEZA

Arapça kökenli gaza: gaza.

ACIK

Dağlarda yetişen bir çeşit yabani elma. Biraz, azıcık, pekaz. Öç, intikam, kin, garaz. İnat, zıddiyet, nisbet. Keder, ıstırap, elem. Merhamet, şefkat. Hiddet, gazap, öfke. Sıkıntı, eziyet: Şu işi görürken bana acık etme. Yaban armudu, ahlat. Sumak yaprağı, nar, ceviz, palamut kabuğu, şap gibi şeylerden yapılan ve içine boyanacak bez atılan sıvı. Azıcık, biraz. Acı, dert, ıstırap.

AÇUV

Hiddet, gazap, öfke.

ÖFKE

Engelleme, incinme veya gözdağı karşısında gösterilen saldırganlık tepkisi, kızgınlık, hışım, hiddet, gazap.

GAZAPLANDIRMA

Gazaplandırmak işi.

GEZZEP

Gazap.

KAKINMAK

Öfkelenmek, darılmak, kızmak. Uğraşmak, didinmek. Gazaba uğramak. Öfkelenmek.

GAZAK

Yünden örülen fanila, ceket, kazak. Hayvanların boğazına çan takmaya yarayan süslü halka. Çınar ya da pelit ağacı meyvesi. Ham meyve. Topaç: Benim gazak iyi dönmüyor. Bel kemeri. Karısına söz geçirebilen, kılıbık olmayan kişi. Kazak.