ÜYE ile başlayan kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; başında "üye" olan, toplam 5 adet kelime bulunmaktadır. üye ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ayrıca sonu üye ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde üye olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.

 
 

Bazı kelimelerin anlamları

ÜYE

Herhangi bir topluluğu oluşturan bireylerden her biri, aza. Omurgalılarda, kol ve bacaklar, uzuv.

ÜYEŞMEK

Bir işi başkasına yükleyip kurtulmak.

ÜYEZ

Hayvanlara konup yapışan, onları tedirgin eden bir çeşit sinek. Tatarcık. Sivrisinek, at sineği, eşek sineği, tatarcık, büvelek.

ÜYELİK

Üye olma durumu.

ÜYECEN

Hastalıklı köpek.

  -   -   -  

Anlamında ÜYE bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde ÜYE geçen kelimeler listesi verilmiştir.

BURUK

Burulmuş olan. Alınarak küskünlük gösteren, gücenmiş (kimse). Uygun olmayan şartlar sonucu dönerek büyüyen ağacın kerestesi. Tadı kekre olan (meyve).

AİDAT

Dernek, kuruluş, kulüp üyelerinin belli sürelerde, belli miktarlarda ödedikleri para, ödenti. Bir hizmet karşılığı sürekli ve düzenli ödenen para. Kesenek.

ACILANMAK

Tadı acı olmak, acılaşmak. Acılı durumda olmak, üzüntüye kapılmak, üzülmek.

AJANS

Haber toplama, yayma ve üyelerine dağıtma işiyle uğraşan kuruluş. Bu iş kollarının çalıştığı büro. Radyoda haber bülteni.

BAZOFOBİ

Sinirsel veya ruhsal bozukluktan ileri gelen yürüyememe hastalığı. Yürürken düşme korkusu.

CÜBBE

Hukukçuların, üniversite öğretim üyelerinin, din adamlarının, mezuniyet törenlerinde öğrencilerin elbise üstüne giydikleri uzun, yanları geniş, düğmesiz giysi.

CİZVİT

İsa Derneği denilen bir Hristiyan derneğinin üyesi.

APIŞTIRMAK

Hayvanı çok yorarak yürüyecek güç bırakmamak. Çifte demir atarak döndükçe geminin bir alan içinde kalmasını sağlamak.

BİÇMEK

Belli bir biçim vererek kesmek. Dikilecek kumaşı belli bir ölçüye ve modele uygun olarak makasla kesmek. Değer, paha, fiyat belirlemek. Tahmin etmek, kestirmek. Yaylım ateşiyle öldürmek. Ekin, ot vb.ni orakla, tırpanla, makine ile kesmek.

CUNTACI

Cunta üyesi.

ANATOMİCİ

Anatomi uzmanı. Anatomi dersi veren öğretim üyesi.

AYAKLANMAK

Çocuk yürümeye başlamak. Hasta iyileşip yürüyebilir duruma gelmek. Ayağa kalkıp gitmeye davranmak. Toplu bir biçimde zor ve şiddet kullanarak devlet güçlerine karşı gelmek, başkaldırmak, isyan etmek. Uyanmak, uyanıp kalkmak.

BİNİŞ

Binme işi. Üniversite öğretim üyelerinin giydikleri cübbe. Atlı alay. Yüksek aşamalı bilginlerin ve yeniçeri subaylarının giydikleri cübbe. Atlı alayda giyilen giysi.

AZA

Üye. Vücut parçası, organ.

AYI

Memelilerin etobur takımından, beş parmaklı, tabanlarına basarak yürüyen, yurdumuzda boz türü bulunan, iri gövdeli hayvan, kocaoğlan (Ursus arctos). Kaba saba olan insanlar için kullanılan bir seslenme sözü.

ANAYASACI

Anayasayı savunan, anayasadan yana olan (kimse). Anayasa dersi veren öğretim üyesi.

AĞITÇI

Ölüye ağıt söylemek için tutulan kimse, ağlayıcı, sagucu, mersiyehan.

CEBİRE

Kırık ve çıkık kemikleri yerinde tutmak için kullanılan tahta, mukavva veya tenekeden yapılmış, üzeri sargıyla kaplanan levha, süyek, koaptör. Rayları iki ucundan birbirine bağlamak için kullanılan delikli metal çubuk.

APIŞAK

Bacaklarını açarak yürüyen, ayrık bacaklı.

BELEDİYE

İl, ilçe, kasaba, belde vb. yerleşim merkezlerinde temizlik, aydınlatma, su, toplu taşıma ve esnafın denetimi gibi kamu hizmetlerine bakan, başkanı ve üyeleri halk tarafından seçilen, tüzel kişiliği olan örgüt, şehremaneti. Bu örgütün bulunduğu bina.