Kelimeler arşivi içinde; sonunda "yığıl" olan, toplam 1 adet kelime bulunmaktadır. Sonu yığıl ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında yığıl olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde yığıl olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
YIĞIL
YIĞIL
Hafif. Ölçekleme yordamında değişik sınarların, ölçek konumlarını belirlemek üzere yargıcılarca içine sokulduğu küme.
Bu bölümde tanımı içerisinde YIĞIL geçen kelimeler listesi verilmiştir.
YIĞILMA
Yığılmak işi, kalabalıklaşma.
KÜRELENMEK
Kürekle atılmak, kürekle yığılmak.
YIĞIN
Bir şeyin yığılmasıyla oluşturulan küme, tepe. Birçok kimsenin veya nesnenin bir araya gelmesiyle oluşan kalabalık, küme, kitle, kütle.
İZDİHAM
Aşırı kalabalık, yığılma.
KÜMELENME
Kümelenmek işi. Yığılma, biriktirme, toplanma, kümülasyon.
TERAKÜM
Birikme, yığılma.
STOK
Yığılım. Yığımlık.
KURGAN
İlk Çağda mezar üzerine toprak yığılarak yapılmış olan küçük tepe. Tepe biçiminde mezar, höyük.
MİSEL
Koloit iyonlarında molekül yığılmasından oluşan ve yalnız başına koloidin bütün niteliğini taşıdığı kabul edilen bölüm.
MÜTERAKİM
Birikmiş, toplanmış, yığılmış.
MİLLENMEK
Akarsuyun getirdiği kumlu, çamurlu toprak, bir yere yığılmak.
BAYGIN
Bayılmış, kendinden geçmiş. Gönül vermiş. Yığılmış, dökülmüş. Süzgün. Bayılmış, kendinden geçmiş bir biçimde. İnsanı kendinden geçirir gibi olan.
YIĞINTI
Bir araya yığılmış şeyler kümesi.
BİRİKMEK
Toplanıp yığılmak. Birbirine eklenip çoğalmak. Bir araya gelmek, toplanmak.
TEDAHÜL
Birbirinin içine girme. Ödemede gecikme. Yığılıp kalma, birikme.
GUANO
Özellikle deniz kuşlarının pisliklerinin bir yerde uzun süreden beri birikip yığılmasıyla oluşan, azot ve fosfat bakımından zengin, gübre olarak kullanılan madde.
BİRİKİM
Birikme, bir yerde toplanıp yığılma. Biriktirilen mal ya da para. Gözlemler, deneyler sonucu elde edilmiş şeylerin bütünü, deneyim. Bilim veya sanat alanında sahip olunan bilgi, repertuvar. Herhangi bir aşınma sürecinde veya taşıma işi yapılırken alüvyonlu maddelerin bırakılması. Toplumların kültürel varlıklarının gelişip genişlemesi ve uygarlık düzeyinin yükselmesi süreci.
ŞANTİYE
Yapı gereçlerinin yığılıp saklandığı veya işlendiği yer. Gemi tezgâhı. İnşa durumundaki ev, fabrika, baraj vb. her türlü yapı. Ev, fabrika, baraj vb.nin yapımının sürdüğü yer, yapı yeri.
YIĞILI
Yığılmış olan.
YIĞILIŞMA
Yığılışmak işi, izdiham.