Sonu YO ile biten kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; sonunda "yo" olan, toplam 83 adet kelime bulunmaktadır. Sonu yo ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.

Bunun yanı sıra, başında yo olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde yo olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.

 
 

14 harfli kelimeler

VENTROFLEKSİYO, LATEROFLEKSİYO

13 harfli kelimeler

LATEROVERSİYO, VENTROVERSİYO, DORSOFLEKSİYO

12 harfli kelimeler

KORNİFİKASYO, DORSOVERSİYO, KONTAMİNATYO

11 harfli kelimeler

SKARAMUÇİYO, POSTEMBRİYO, KONSTİTÜSYO, DELAMİNASYO, İNSKRİPSİYO

10 harfli kelimeler

DEKUSSASYO, GRANÜLASYO, EJAKULASYO, EKSKAVASYO, BİFURKASYO, EKSTENSİYO, İNKLİNASYO, EMPREZARYO, TERMİNASYO

9 harfli kelimeler

ABDUKSİYO, İNSERSİYO, DİREKSİYO, DİLATASYO, DİGİTASYO, BAKALARYO

8 harfli kelimeler

İMPRESYO, ORATORYO, KAPRİÇYO

7 harfli kelimeler

PORSİYO, EMBRİYO, AREDİYO, KAMBİYO, DİVİZYO, VİBRİYO, BANMİYO, SEKSİYO, İRADİYO, SENARYO, VİRMİYO, GAYNEYO

6 harfli kelimeler

ADACYO, VAYIYO, RADİYO, PATİYO, NAZİYO, MAVIYO, STÜDYO, ANJİYO, BİJİYO

5 harfli kelimeler

ALEYO, BANYO, DENYO, FOLYO, TANYO, RADYO, RASYO, ŞARYO, TOKYO, PATYO, İMAYO, KARYO, DİNYO

4 harfli kelimeler

GÜYO, AYYO, HOYO, GİYO, SOYO, MAYO, FİYO, GUYO, ÇİYO, CİYO, TÜYO, BİYO, MİYO, ACYO

3 harfli kelimeler

YYO, AYO, EYO

2 harfli kelimeler

YO

Bazı kelimelerin anlamları

YO

"Hayır" anlamında kullanılan bir söz. "Yapmam, istemem, kabul etmem" anlamında kullanılan bir itiraz sözü. "Sakın" anlamında kullanılan bir uyarma sözü.

KONSTİTÜSYO

Konstitüsyon.

KORNİFİKASYO

Keratinleşme.

GRANÜLASYO

Taneciklenme, granulum.

LATEROVERSİYO

Döl yatağının yanlara bükülmesi.

İNSKRİPSİYO

Yazı, çizgi.

SKARAMUÇİYO

Commedia dell'Arte türünün asker tiplerinden biri. Kendini öven, korkak, yalancı, sarhoş bir tiptir. Commedia dell'arte türünde asker tiplerinden biri. Sarhoş, ama güzel sesi olan, şiire ve müziğe düşkün bir tiptir. Kendine soylu kişi görünümü vermeye çalışır, bunun için de gülünç olur.

DELAMİNASYO

Embriyolojik gelişmede tabakalara ayrılma, tabakalara bölünme olayı.

VENTROVERSİYO

Gebe döl yatağının aşağıya doğru eğiminin artması.

LATEROFLEKSİYO

Döl yatağının yanlara dirseklenmesi.

DORSOVERSİYO

Özellikle kısraklarda enine gelişlerde görülen, döl yatağının hafif yukarıya doğru bükülmesi.

VENTROFLEKSİYO

Gebe döl yatağının aşağıya doğru dirseklenmesi.

POSTEMBRİYO

Embriyoyu izleyen safha.

KONTAMİNATYO

Romalı yazar Nevius'un bulgusu olan bir komedya türü; bu tür, çeşitli yapıtların sahnelerini bir araya getirerek düzenlenen bir çeşit kurgusal oyundu.

DEKUSSASYO

Çapraz, çapraz yeri.

DORSOFLEKSİYO

Gebe döl yatağının üstten geriye doğru dirseklenmesi.

  -   -   -  

Anlamında YO bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde YO geçen kelimeler listesi verilmiştir.

AÇMA

Açmak işi. Bir tür susamsız, kalınca, yağlı çörek. Orman içinde ağaç kesme veya yakma yoluyla tarıma elverişli bir duruma getirilen arazi.

ADAP

Töre. Yol yordam.

ACYO

Herhangi bir paranın gerçek değeriyle sürüm değeri arasında veya bir ticaret senedinin üzerinde yazılı miktar ile indirimden sonraki tutarı arasında doğan fark. Bankaların senetli kredi işlemlerinde yaptıkları tahsilat. Bir ticaret senedinin yenilenmesinde alınan komisyon.

ADA

Deniz veya göl suları ile çevrilmiş küçük kara parçası, cezire. Tali yoldan ana yola güvenli çıkışı sağlamak için tali yolun sağ tarafına yapılan, çizgilerle ayrılmış bölüm. Çevresi yollarla belirlenmiş olan arsa ve böyle bir arsayı kaplayan yapılar topluluğu. Kavşaklarda trafiği düzenleyici, yönlendirici veya ayırıcı olmak üzere bordürle sınırlandırılmış veya yer çizgileriyle belirlenmiş alan.

AFYONLAMA

Afyonlamak işi.

ABANİ

Genellikle sarık, bohça, kundak ve yorgan yüzü yapımında kullanılan, zemini beyaz, üzerinde safran renginde nakışlar bulunan ipek kumaş. Bu kumaştan yapılmış.

ADİLEŞTİRMEK

Adileşmesine yol açmak.

ADEMİYET

Yokluk.

ACILAŞMAK

Tadı bozulmak, acı olmak. Konuşma sert bir durum almak, kırıcılaşmak. Dokunaklı duruma gelmek. Yemlerde genellikle yağ asitlerinin oksidasyonu ve hidroliz sonucu uygun olmayan koku ve tat meydana gelmek.

ADAMAK

Bir dileğin gerçekleşmesi amacıyla kutsal olduğuna inanılan bir güce niyette bulunmak, nezretmek. İthaf etmek. Bir şeyle yoğun olarak ilgilenmek. Kutsal saydığı bir şey uğruna kendini feda etmek üzere söz vermek. Ayırmak, tahsis etmek.

ABBAS

"Yola çıkacak veya ölümü yaklaşan kimse" anlamlarındaki Abbas yolcu deyiminde geçen bir söz.

AFYONKEŞ

Keyif için afyon yutan veya çeken, afyon tiryakisi olan kimse.

AÇIKLAMAK

Bir konuyla ilgili gerekli bilgileri vermek, izah etmek. Açıkça söylemek, ifşa etmek. Belirtmek, göstermek, açığa vurmak, izhar etmek. Bir sorunla ilgili aydınlatıcı bilgi vermek, tavzih etmek. Bir sözün, bir yazının ne anlatmak istediğini belirtmek, yorumlamak.

ADRENALİN

Hekimlikte damarları daraltma, bronşları açma, kanamaları kesme vb. amaçlarla kullanılan, kan şekerinin yükselmesine yol açan böbrek üstü bezlerinin salgısı.

ADEM

Yokluk.

AFYONKEŞLİK

Afyonkeş olma durumu.

ABDEST

Müslümanların, belli ibadetleri yapabilmek için bir düzen içerisinde bazı organları yıkayıp bazılarını mesh etme yoluyla yaptıkları arınma.

ACINDIRMAK

Birinin acımasına yol açmak, birini merhamete getirmek.

ADIM

Yürümek için yapılmış olan ayak atışlarının her biri. Bir yarışın belirli uzaklığı kapsayan bölümlerinden her biri, etap. Ayakta, esas duruşta, bir ayağın türlü yönlerde iki ayak boyu kadar yer değiştirmesi. Girişim, hamle. Bir ayak atışıyla alınan ve uzunluğu yaklaşık 75 santimetre olan mesafe. Bir gösterge ucunun eş olarak ayrılmış yaylardan biri boyunca aldığı yol. İki diş arasındaki aralık.

AÇILMAK

Açma işine konu olmak. Kendine gelmek, biraz iyileşmek, ferahlamak. Kıyıdan uzaklaşmak. Yeni bir bakış açısı getirmek. Renk koyuluğunu yitirmek. Kapı, yol vb. geçit vermek. Gereken güce ulaşmak. Kuruluşlar ilk kez veya yeniden işe başlamak. Sıkılması, çekinmesi, tutukluğu kalmamak. Herhangi bir konuyla veya sorunla ilgili olarak düşünce ve uygulamalarda yeni koşulların gerektirdiği değişiklikleri veya yenilikleri yapmak. Ayrıntıya girmek. Sırrını, üzüntüsünü, sorunlarını birine söylemek. Genişlemek, bollaşmak. İşini gereğinden veya yapabileceğinden geniş tutmak. Delinmek, yırtılmak. Sis, karanlık, duman vb. dağılmak, yoğunluğunu yitirmek.