Kelimeler arşivi içinde; başında "yo" olan, toplam 665 adet kelime bulunmaktadır. yo ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu yo ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde yo olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
YOĞUNLAŞTIRABİLME
YOZLAŞTIRABİLMEK
YOĞUNLAŞABİLMEK, YOKSULLAŞTIRMAK, YORKSHİREDOMUZU, YORUMLANABİLMEK, YORUMLATABİLMEK, YORUMLAYABİLMEK, YOSUNHAYVANLARI, YOZLAŞTIRABİLME
YOBAZLAŞTIRMAK, YOĞUNLANDIRMAK, YOĞUNLAŞABİLME, YOĞUNLAŞTIRICI, YOĞUNLAŞTIRMAK, YOĞUNLUKÖLÇÜMÜ, YOKSULLAŞTIRMA, YORGANKALDIRAN, YORUMLANABİLME, YORUMLATABİLME, YORUMLATTIRMAK, YORUMLAYABİLME
YOBAZLAŞTIRMA, YOĞRULABİLMEK, YOĞUNLAŞTIRMA, YOĞUNLUKÖLÇER, YOKLAYABİLMEK, YOKLAYIVERMEK, YOLLAYABİLMEK, YORUMLATTIRMA
YOĞRUKLAYICI, YOĞRULABİLME, YOĞURABİLMEK, YOĞURTÇİÇEĞİ, YOHSUZNUĞNAN, YOHTAŞDIRMAK, YOKLAŞDIRMAK, YOKLAYABİLME, YOKLAYIVERME, YOKSULLAŞMAK, YOKUŞBAĞLARI, YOLDAŞLANMAK, YOLDAŞLAŞMAK, YOLLAYABİLME, YONCALIBAYIR, YORTANPAZARI, YORULABİLMEK, YORULUVERMEK, YOTLAŞTIRMAK, YOZHERGELESİ, YOZLAŞTIRMAK
YOBAZLAŞMAK, YOCUNDURMAK, YOĞALTILMAK, YOĞUNLANMAK, YOĞUNLAŞMAK, YOĞUNLATMAK, YOĞURABİLME, YOĞURTÇULAR, YOĞURTÇULUK, YOĞURTLAMAK, YOĞURTYEMEZ, YOĞUŞTURMAK, YOĞUŞTURUCU, YOKARILAMAK, YOKSULLAŞMA, YOKSUNDURMA, YOLCUPINARI, YOLCUPUNARI, YOLHASEKİSİ, YOLLUKÇULUK, YOMKULDAMAK, YONCABAYIRI, YONTABİLMEK, YONTUKLAŞMA, YONTULMADIK, YONTULMAMIŞ, YORAHLATMAK, YORAKLATMAK, YORDAMLAMAK, YORGALATMAK, Devamını Oku »»
YOBAZLAŞMA, YOĞALTILMA, YOĞUNBİLEK, YOĞUNCUMAK, YOĞUNHİSAR, YOĞUNLAMAK, YOĞUNLAŞMA, YOĞUNPELİT, YOĞUNSÖĞÜT, YOĞURTGÜLÜ, YOĞURTHANE, YOĞURTLAMA, YOĞUŞTURMA, YOKARLAMAK, YOKLAMALIK, YOKOĞLUYOK, YOKSAYILMA, YOKUMSAMAK, YOLADÜŞMEK, YOLAKLAMAK, YOLCİLAMAK, YOLCULAMAK, YOLDURTMAK, YOLLARBAŞI, YOLMAÇAYIR, YOMSULAMAK, YONAKLAMAK, YONCAPINAR, YONGALAMAK, YONTABİLME, Devamını Oku »»
YOGRILMAK, YOGRULMAK, YOĞALTMAK, YOĞAMISSA, YOĞİMİŞSE, YOĞRUKLUK, YOĞRULMAK, YOĞSUNMAK, YOĞUNAĞAÇ, YOĞUNBURÇ, YOĞUNOLUK, YOĞURTMAK, YOĞUŞMALI, YOHSULLUK, YOKARILAK, YOKLAMACI, YOKLANMAK, YOKLAŞMAK, YOKLATMAK, YOKSULLUK, YOKSUNLUK, YOKSUNMAK, YOKSUZLUK, YOKTURDUR, YOKUMSAMA, YOKUŞBAŞI, YOKUŞDİBİ, YOLAGELDİ, YOLAGELEN, YOLAZIMAK, Devamını Oku »»
YOBARMAK, YOBAZLIK, YOCUKMAK, YOCUNMAK, YOGIRMAK, YOGURMAK, YOĞALMAK, YOĞALTIM, YOĞALTMA, YOĞIDUĞU, YOĞIRMAK, YOĞİLMEK, YOĞRULMA, YOĞŞUMAK, YOĞUNÇAM, YOĞUNİNE, YOĞUNLAÇ, YOĞUNLUK, YOĞUNRAK, YOĞUNTAŞ, YOĞURMAK, YOĞURTÇU, YOĞURTLU, YOĞURTMA, YOĞUŞMAK, YOHİMBİN, YOHLAMAK, YOHSAMAK, YOKALMAK, YOKANMAK, Devamını Oku »»
YOBAZCA, YOCUMAK, YOGALAK, YOĞALMA, YOĞANTA, YOĞULUM, YOĞUNAY, YOĞUNCA, YOĞURMA, YOĞUSAM, YOĞUŞAK, YOĞUŞMA, YOĞUŞUK, YOĞUŞUM, YOHARDA, YOKAMAK, YOKETME, YOKLAMA, YOKOLUŞ, YOKUŞÇU, YOKUŞLU, YOLAÇAN, YOLAÇTI, YOLAĞZI, YOLAKÇI, YOLAKLI, YOLALAN, YOLALDI, YOLALTI, YOLAMAÇ, Devamını Oku »»
YOGIRD, YOGLIG, YOĞMAK, YOĞRUK, YOĞRUM, YOĞSUL, YOĞSUN, YOĞUNU, YOĞURT, YOĞUSA, YOĞUŞA, YOĞÜRT, YOHARI, YOHARİ, YOHSAM, YOHSUL, YOKARA, YOKARI, YOKLUK, YOKSUL, YOKSUN, YOKSUZ, YOKTUR, YOLAÇA, YOLAPA, YOLBİL, YOLBUL, YOLDAM, YOLDAŞ, YOLIRA, Devamını Oku »»
YOBAZ, YOGAN, YOĞIN, YOĞSA, YOĞŞA, YOĞUN, YOĞUŞ, YOĞUZ, YOHNA, YOHSA, YOHUŞ, YOHUT, YOKÇU, YOKLU, YOKOR, YOKSA, YOKSU, YOKUÇ, YOKUŞ, YOLAÇ, YOLAF, YOLAH, YOLAK, YOLAL, YOLCA, YOLCİ, YOLCU, YOLÇİ, YOLGU, YOLLU, Devamını Oku »»
YOBA, YOFU, YOGA, YOGİ, YOĞA, YOHA, YOHO, YOKA, YOKU, YOLA, YOMA, YONT, YONU, YOOĞ, YOOH, YOÖK, YORA, YORD, YORE, YORT, YOSA, YOŞA, YOVA, YOVU, YOYA
YOG, YOH, YOK, YOL, YOM, YON, YOO, YOŞ, YOU, YOV, YOZ
YO
YO
"Hayır" anlamında kullanılan bir söz. "Yapmam, istemem, kabul etmem" anlamında kullanılan bir itiraz sözü. "Sakın" anlamında kullanılan bir uyarma sözü.
YOZLAŞTIRABİLMEK
Yozlaştırma imkânı veya olasılığı bulunmak.
YOĞUNLANDIRMAK
Kalınaştırmak.
YOBAZLAŞTIRMAK
Yobazlaşma işini yaptırmak.
YOKSULLAŞTIRMAK
Yoksul duruma getirmek, fakirleştirmek.
YOZLAŞTIRABİLME
Yozlaştırabilmek işi.
YOĞUNLAŞABİLME
Yoğunlaşabilmek işi.
YORUMLAYABİLMEK
Yorumlama imkânı veya olasılığı bulunmak.
YOĞUNLAŞTIRICI
Uçuğu yoğuşturmaya ve sıvı olarak toplamaya yarayan aygıt. Madde veya enerji yoğunlaştıran bir cihaz. Soğutarak buharı sıvıya dönüştüren alet. Organik bileşiklerin polimerleştirmesinde kullanılan bir cihaz. Mercekler ve aynaların bir sistemi.
YOĞUNLAŞTIRABİLME
Yoğunlaştırabilmek işi.
YORUMLANABİLMEK
Yorumlanma imkânı veya olasılığı bulunmak.
YOĞUNLAŞTIRMAK
Yoğun duruma getirmek, teksif etmek.
YORKSHİREDOMUZU
İngiltere'de bulunan, tüy rengi beyaz, uzun vücut formuna sahip, anaç ırk olarak da bilinen, yavru verimi oldukça iyi, iri kafa yapısına sahip, kulaklar geniş ve dik, fazla sayıda yavru verimine sahip kombine verimli, yağsız ve kaslı vücudu bulunan domuz ırkı.
YOSUNHAYVANLARI
(Bryozoa), iyi bilinen cinsidir.
YORUMLATABİLMEK
Yorumlatma imkânı veya olasılığı bulunmak.
YOĞUNLAŞABİLMEK
Yoğunlaşma imkânı veya olasılığı bulunmak.
Bu bölümde tanımı içerisinde YO geçen kelimeler listesi verilmiştir.
ABANİ
Genellikle sarık, bohça, kundak ve yorgan yüzü yapımında kullanılan, zemini beyaz, üzerinde safran renginde nakışlar bulunan ipek kumaş. Bu kumaştan yapılmış.
AÇILMAK
Açma işine konu olmak. Kendine gelmek, biraz iyileşmek, ferahlamak. Kıyıdan uzaklaşmak. Yeni bir bakış açısı getirmek. Renk koyuluğunu yitirmek. Kapı, yol vb. geçit vermek. Gereken güce ulaşmak. Kuruluşlar ilk kez veya yeniden işe başlamak. Sıkılması, çekinmesi, tutukluğu kalmamak. Herhangi bir konuyla veya sorunla ilgili olarak düşünce ve uygulamalarda yeni koşulların gerektirdiği değişiklikleri veya yenilikleri yapmak. Ayrıntıya girmek. Sırrını, üzüntüsünü, sorunlarını birine söylemek. Genişlemek, bollaşmak. İşini gereğinden veya yapabileceğinden geniş tutmak. Delinmek, yırtılmak. Sis, karanlık, duman vb. dağılmak, yoğunluğunu yitirmek.
ADİLEŞTİRMEK
Adileşmesine yol açmak.
ADAP
Töre. Yol yordam.
ACINDIRMAK
Birinin acımasına yol açmak, birini merhamete getirmek.
AFYONKEŞLİK
Afyonkeş olma durumu.
AÇIKLAMAK
Bir konuyla ilgili gerekli bilgileri vermek, izah etmek. Açıkça söylemek, ifşa etmek. Belirtmek, göstermek, açığa vurmak, izhar etmek. Bir sorunla ilgili aydınlatıcı bilgi vermek, tavzih etmek. Bir sözün, bir yazının ne anlatmak istediğini belirtmek, yorumlamak.
ABBAS
"Yola çıkacak veya ölümü yaklaşan kimse" anlamlarındaki Abbas yolcu deyiminde geçen bir söz.
ADRENALİN
Hekimlikte damarları daraltma, bronşları açma, kanamaları kesme vb. amaçlarla kullanılan, kan şekerinin yükselmesine yol açan böbrek üstü bezlerinin salgısı.
ACILAŞMAK
Tadı bozulmak, acı olmak. Konuşma sert bir durum almak, kırıcılaşmak. Dokunaklı duruma gelmek. Yemlerde genellikle yağ asitlerinin oksidasyonu ve hidroliz sonucu uygun olmayan koku ve tat meydana gelmek.
AFYONKEŞ
Keyif için afyon yutan veya çeken, afyon tiryakisi olan kimse.
ADEMİYET
Yokluk.
ABDEST
Müslümanların, belli ibadetleri yapabilmek için bir düzen içerisinde bazı organları yıkayıp bazılarını mesh etme yoluyla yaptıkları arınma.
ADAMAK
Bir dileğin gerçekleşmesi amacıyla kutsal olduğuna inanılan bir güce niyette bulunmak, nezretmek. İthaf etmek. Bir şeyle yoğun olarak ilgilenmek. Kutsal saydığı bir şey uğruna kendini feda etmek üzere söz vermek. Ayırmak, tahsis etmek.
ACYO
Herhangi bir paranın gerçek değeriyle sürüm değeri arasında veya bir ticaret senedinin üzerinde yazılı miktar ile indirimden sonraki tutarı arasında doğan fark. Bankaların senetli kredi işlemlerinde yaptıkları tahsilat. Bir ticaret senedinin yenilenmesinde alınan komisyon.
AFYONLAMA
Afyonlamak işi.
ADIM
Yürümek için yapılmış olan ayak atışlarının her biri. Bir yarışın belirli uzaklığı kapsayan bölümlerinden her biri, etap. Ayakta, esas duruşta, bir ayağın türlü yönlerde iki ayak boyu kadar yer değiştirmesi. Girişim, hamle. Bir ayak atışıyla alınan ve uzunluğu yaklaşık 75 santimetre olan mesafe. Bir gösterge ucunun eş olarak ayrılmış yaylardan biri boyunca aldığı yol. İki diş arasındaki aralık.
AÇMA
Açmak işi. Bir tür susamsız, kalınca, yağlı çörek. Orman içinde ağaç kesme veya yakma yoluyla tarıma elverişli bir duruma getirilen arazi.
ADA
Deniz veya göl suları ile çevrilmiş küçük kara parçası, cezire. Tali yoldan ana yola güvenli çıkışı sağlamak için tali yolun sağ tarafına yapılan, çizgilerle ayrılmış bölüm. Çevresi yollarla belirlenmiş olan arsa ve böyle bir arsayı kaplayan yapılar topluluğu. Kavşaklarda trafiği düzenleyici, yönlendirici veya ayırıcı olmak üzere bordürle sınırlandırılmış veya yer çizgileriyle belirlenmiş alan.
ADEM
Yokluk.