Sonu VEC ile biten kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; sonunda "vec" olan, toplam 1 adet kelime bulunmaktadır. Sonu vec ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.

Bunun yanı sıra, başında vec olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde vec olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.

 
 

Bazı kelimelerin anlamları

VEC

Umur.

  -   -   -  

Anlamında VEC bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde VEC geçen kelimeler listesi verilmiştir.

BUĞDAYCIL

Bataklık yerlerde, patates, pancar tarlalarında yaşayan göçücü bir kuş (Luscinia svecica cyanecula).

SARBANLIK

Devecilik.

ŞEFİK

Sevecen, şefkatli, müşfik.

BABACANCA

Sevecen, cana yakın. Sevgi ve sevecenlikle, cana yakın olarak.

ACELECİLİK

Aceleci olma durumu, ivecenlik.

ÖZDEYİŞ

Bir düşünceyi, bir duyguyu, bir ilkeyi kısa ve kesin bir biçimde anlatan, genellikle kim tarafından söylendiği bilinen özlü söz, vecize, ülger, kelamıkibar, aforizm, aforizma, motto.

LAKONİK

Kısa ve özlü (söz), veciz.

ÇERÇEVECİLİK

Çerçevecinin yaptığı iş.

ÖDEV

Yapılması, yerine getirilmesi, insanlık duygusu, töre ve yasa bakımından gerekli olan iş veya davranış, vazife, vecibe. Öğretmenin öğrencilere okul dışında yapmaları için verdiği çalışma.

İNANMAK

Bir şeyi doğru olarak benimsemek. Sevecek, güvenecek ve bağlanacak en yüksek varlık olarak bilmek, iman etmek. Birini doğru sözlü olarak bilmek, güvenmek. Kanarak aldanmak. İman etmek. Bir şeyin varlığını, doğruluğunu kabul etmek.

ASKI

Üzerine herhangi bir şey asmaya yarar nesne. Elbise, gömlek, tişört, ceket gibi elbiselerin kırışmadan düzgün bir biçimde elbise dolabına asılması için insan omzu biçiminde tasarlanmış, bazılarının altında pantolon asmak için düz bir çıta, bazılarının her iki kenarında etek asmak için çengel bulunan alet, elbise askısı. Saz şairleri arasında yapılmış olan deyiş yarışında üstün gelene verilmek için duvara asılan kumaş, tabanca vb. ödül. İpek böceğinin kozasını sarması için yanına konulan çalı çırpı. Düğünlerde geline yakınları tarafından takılan hediye. Artırma, eksiltme vb. resmî iş ilanlarının ilgili daire duvarında belli bir zaman süresince asılı durması. Kadınların kullandığı altın dizisi veya zincirli mücevherat. Hastanelerde kırık kol veya bacakların asılarak tutturulduğu araç. Gelinin odasına asılan süs. Yeni yapılmış olan yapıların çatısına, ev sahibi tarafından usta için veya düğün arabalarına düğün sahibi tarafından arabacı için armağan olarak asılan kumaş. Pantolon veya giysilerin düşmesini önlemek için omuzdan aşırılan bağ. Çay, kahve taşımaya yarar kahveci tepsisi, fener. Saklanmak için tavana asılmış dizi veya hevenk.

SARBANBAŞI

Padişahların develerine bakan devecilerin başı.

ACELECİ

Tez iş gören, çabuk davranan, canı tez, farfara, fırtına gibi, içi tez, ivecen, iveğen, kıvrak, sabırsız, tez canlı, telaşlı, acul.

BORÇ

Geri verilmek üzere alınan veya ödenmesi gerekli para veya başka bir şey. Birine karşı bir şeyi yerine getirme yükümlülüğü, vecibe.

MÜŞFİK

Sevecen.

SARBAN

Deveci.

ESRİMEK

Herhangi bir sebeple kendinden geçmek, gaşyolmak. Coşup kendinden geçmek, vecde gelmek. Mest olmak, sarhoş olmak.

ŞEFKATLİ

Sevecen. Sevecen bir biçimde.

ŞEFKAT

Sevecenlik.

DEVECİLİK

Devecinin yaptığı iş. Deveci olma durumu. Deve kervanını gütme işi, sarbanlık.