Kelimeler arşivi içinde; sonunda "sal" olan, toplam 199 adet kelime bulunmaktadır. Sonu sal ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında sal olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde sal olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
DEMİRMIKNATISSAL
KIRILCAYAZIMSAL
FİZİKOKİMYASAL
EKTOKOMMENSAL, PALATOGLOSSAL
BİYOKİMYASAL, RASTLANTISAL, BATİDEMERSAL, FOTOKİMYASAL, SEMİDEMERSAL
ÇAĞRIŞIMSAL, VARSAYIMSAL, MIKNATISSAL
ALTYAPISAL, ARSIULUSAL, KALITIMSAL, PARADOKSAL, ÜSTYAPISAL, ANLATIMSAL, VAROLUŞSAL, YAPINTISAL, YARATIMSAL
BAĞLAMSAL, HAYVANSAL, KAPLAMSAL, KARAMUSAL, KAVRAMSAL, MANTIKSAL, SAĞLIKSAL, TOPLUMSAL, ÜNİVERSAL, ANLATISAL, ASALAKSAL, DESTANSAL, KOMMENSAL, PRİDOKSAL, TASKUMSAL, YUKARISAL
ANAYASAL, ANLAMSAL, BUDUNSAL, BULGUSAL, DOĞRUSAL, DOĞUMSAL, DOKUNSAL, DUYGUSAL, DUYUMSAL, FİNANSAL, HUKUKSAL, İSTİHSAL, KADINSAL, KALITSAL, KILGISAL, KİMYASAL, KURAMSAL, KURGUSAL, KURUMSAL, KUTUPSAL, MAGMASAL, MUFASSAL, SANATSAL, SANRISAL, SAYIMSAL, SIĞAMSAL, SINIFSAL, SORUNSAL, TANRISAL, TARIMSAL, Devamını Oku »»
AKÇASAL, AKILSAL, ANITSAL, DUYUSAL, İMTİSAL, İNAKSAL, İTTİSAL, KAMUSAL, KARASAL, OLGUSAL, OLUMSAL, ONURSAL, PARASAL, SAYISAL, SİYASAL, YAPISAL, YURTSAL, ARAÇSAL, BERKSAL, IŞIKSAL, IŞINSAL, KAPISAL, ODAKSAL, OKULSAL, SIVISAL, UĞURSAL
AÇISAL, BAYSAL, DIŞSAL, DUYSAL, EROSAL, FASSAL, GASSAL, KIRSAL, KUMSAL, KUTSAL, MAFSAL, RUHSAL, SONSAL, SOYSAL, TATSAL, TİMSAL, ULUSAL, ADASAL, ANISAL, ARISAL, BAĞSAL, BARSAL, BİRSAL, BİSSAL, CANSAL, DORSAL, ERKSAL, FAYSAL, GAVSAL, GÜÇSAL, Devamını Oku »»
EMSAL, İRSAL, MASAL, MİSAL, USSAL, UYSAL, VİSAL, YASAL, ADSAL, AKSAL, ANSAL, ARSAL, AVSAL, AYSAL, BASAL, ERSAL, FASAL, KASAL, OKSAL, OYSAL, ÖNSAL, PASAL, SİSAL, SOSAL, ÜNSAL
ASAL, İSAL, OSAL, USAL
SAL
SAL
Birçok kalın direk yan yana bağlanarak yapılan, düz ve korkuluksuz deniz veya ırmak taşıtı. Tabut.
ÇAĞRIŞIMSAL
Çağrışımla ilgili.
ARSIULUSAL
Uluslararası.
RASTLANTISAL
Rastlantı ile ilgili, tesadüfi.
DEMİRMIKNATISSAL
Demir gibi, yeğni mıknatıssal alanda mıknatıslanabilir buzsul ya da mini buzsul yapıda öğelerin ya da alaşımların niteliği.
SEMİDEMERSAL
Suyun dip kısmına yakın ve su zeminiyle bağlantısı olmaksızın pelajik olarak yaşayan, semipelajik.
BATİDEMERSAL
Sularda 200 m derinliğin altında yaşayan.
FİZİKOKİMYASAL
Fizikokimya veya fizikokimyasal özellikleri ile ilgili.
ALTYAPISAL
Altyapı ile ilgili.
BİYOKİMYASAL
Biyokimya ile ilgili.
FOTOKİMYASAL
Işığın kimyasal etkileri ile ilgili. Fotoğrafçılıkta kullanılan kimyasal madde.
PALATOGLOSSAL
Damak ve dile ait.
KIRILCAYAZIMSAL
Kınlcayazım yöntemlerine ilişkin.
VARSAYIMSAL
Bir varsayıma dayanan, farazi, hipotetik.
MIKNATISSAL
Devinen kıvıl yüklerin yarattığı alanla ilgili. Mıknatıs özelliği taşıyan; mıknatısla ilgili.
EKTOKOMMENSAL
Konağın dış yüzeyinde yaşayan kommensal simbiyont.
Bu bölümde tanımı içerisinde SAL geçen kelimeler listesi verilmiştir.
AJİTASYON
Körükleme. Duygu sömürüsü yapma. Kişinin ruhsal gerginliğini dışa vurması sonucu oluşan etrafına karşı saldırganlık durumu. İnsanın zihninde ve duygu dünyasında sarsıntı yaratma. Çırpıntı.
AKILSALLAŞTIRMAK
Bir şeyi akılsal duruma getirmek.
ADRENALİN
Hekimlikte damarları daraltma, bronşları açma, kanamaları kesme vb. amaçlarla kullanılan, kan şekerinin yükselmesine yol açan böbrek üstü bezlerinin salgısı.
AGRESİF
Saldırgan.
ABACI
Aba yapan ya da satan kimse. Asalak. Bedavacı. Abadan giyecek yapan veya satan kimse.
AKIL
Düşünme, anlama ve kavrama gücü, us. Öğüt, salık verilen yol. Düşünce, kanı. Bellek.
AKITMA
Akıtmak işi, isale. Enli bilezik. Un, süt, yağ, yumurta, şeker veya pekmezle yoğrularak cıvık bir duruma getirilen hamurun kızgın sac üzerinde pişirilmesiyle yapılmış olan bir tatlı türü. Hayvanların, özellikle atların alınlarında bulunan ve burunlarına doğru uzanan beyaz leke.
AÇIORTAY
Bir açıyı, ölçüleri birbirine eşit olan iki açısal bölgeye ayıran doğru parçası.
AĞ
İplik, sicim, tel vb. ince şeylerden kafes biçiminde yapılmış örgü. Ulaşım ve iletişim gibi alanlarda ülkenin her yerine yaygınlaştırılmış şebeke. Örümcek vb. hayvanların salgılarıyla oluşturdukları örgü. Çaprazlama örgü ile yapılmış olan ve kale direkleri arkasına gerilen örgü, file. Pantolon veya külotun apış arasına gelen yeri, apışlık. Tuzak. Oyun alanını ortadan ikiye bölen iple yapılmış örgü, file.
AKILSALLAŞTIRMA
Akılsallaştırmak işi. Bilinç dışı olayların mantık ve akla dayalı olarak açıklanması.
ADAMAK
Bir dileğin gerçekleşmesi amacıyla kutsal olduğuna inanılan bir güce niyette bulunmak, nezretmek. İthaf etmek. Bir şeyle yoğun olarak ilgilenmek. Kutsal saydığı bir şey uğruna kendini feda etmek üzere söz vermek. Ayırmak, tahsis etmek.
ABİDEVİ
Anıtsal.
AÇILIM
Açılma işi. Herhangi bir konuyla veya sorunla ilgili olarak düşünce ve uygulamalarda yeni koşulların gerektirdiği değişiklikleri veya yenilikleri yapma. Yeni bir bakış açısı getirme. Sağ açıklık. Bir kısaltma veya formülün açık biçimi.
AKASYA
Baklagillerden, sıcak iklimlerde birçok türü yetişen ve tanen, zamk, boya vb. maddelerin yapımında kullanılan bir ağaç (Acacia). Baklagillerden, yurdumuzda yetişen bir süs ve gölge ağacı, salkım ağacı, yalancı akasya (Robinia pseudoacacia).
AGRESİFLİK
Saldırgan olma durumu.
AKÇASAL
Parasal.
ADALET
Yasalarla sahip olunan hakların herkes tarafından kullanılmasının sağlanması, türe. Herkese kendine uygun düşeni, kendi hakkı olanı verme, doğruluk. Bu işi uygulayan, yerine getiren devlet kuruluşları. Hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetme.
AĞRIMA
Ağrımak işi. Memeli hayvanlarda görülen ara konakçı kenelerin bulaştırdığı ağrıma asalaklarından ileri gelen hastalık.
AB
Su. Avrupa Birliği'nin kısaltılmış hali.
AHFEŞ
"Söylenen sözü anlamadan kafa sallayarak onaylamak" anlamında Ahfeş'in keçisi gibi başını sallamak deyiminde geçen bir söz.