Kelimeler arşivi içinde; sonunda "run" olan, toplam 73 adet kelime bulunmaktadır. Sonu run ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında run olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde run olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
BALABANBURUN, AHLATLIBURUN
KÜÇÜKBURUN, GİRDEBURUN, GÖNYEBURUN, KEPÇEBURUN, TOZLUBURUN, HÜYÜKBURUN, KARGABURUN, YELLİBURUN, İSKENDERUN, KODUKBURUN, KESMEBURUN, KIZILBURUN
GAGABURUN, ESENBURUN, BABATORUN, AVLUBURUN, AKÇAGURUN, KARABURUN, ORTABURUN, KARACURUN, KABABURUN, UZUNBURUN, KAYABURUN
TAVĞORUN, TAŞBURUN, BİZBURUN, KUMBURUN, HANBURUN, BOZBURUN, BOŞBURUN, TISBURUN, DESTURUN, SAFDERUN
AKCURUN, AKBURUN, ÖZBURUN, ENDERUN, HAZIRUN
DOMRUN, SONRUN, MAVRUN, UĞURUN
BİRUN, ZERUN, YARUN, UGRUN, OĞRUN, TURUN, PERUN, ZORUN, SERUN, UĞRUN, BURUN, DERUN, KARUN, KORUN, SORUN, TORUN, KURUN, BÜRUN, CURUN, DARUN, DORUN, FURUN, GURUN, HARUN, HORUN, HURUN
URUN, ORUN
RUN
RUN
III-XIII. yüzyıllarda İngiliz İskandinav dillerinde kullanılan alfabenin harflerinin her biri. Göktürk yazıtlarında kullanılan yazı türünün harflerinden her biri.
GÖNYEBURUN
Düz ya da kordonlu parçaları köşe yapacak şekilde uç uca alıştırma işlemi.
GAGABURUN
Baş bodoslaması gagayı andırır biçimde yapılmış ticaret yelkenlisi, gagalı.
KESMEBURUN
Adana şehri, Yumurtalık belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yer. Osmaniye şehri, Tecirli nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi.
KÜÇÜKBURUN
İzmir ili, Tire ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir bölge.
İSKENDERUN
Hatay iline bağlı ilçelerden biri.
BALABANBURUN
İstanbul ili, Boyalık nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi.
KEPÇEBURUN
Bir tür yaban ördeği.
GİRDEBURUN
Delik delmeye yarayan küçük testere.
KARGABURUN
Kapı mandalı. Yangın söndürme işlerinde kullanılan ucu eğri demir çengel. Uzunca ceviz. Salamura için uzun ve iri bir çeşit zeytin. Uç kısmı yuvarlak kıskaç. (Bursa). Yerli menteşelerdeki sivri kısım. (İlyaslı Uşak).
KODUKBURUN
İzmir ili, Kınık ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.
HÜYÜKBURUN
Karaman şehrinde, Ayrancı ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.
KIZILBURUN
Pembemsi yeşil renkli, güzel kokulu bir çeşit erik. Sivas ili, Gürün belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yer.
YELLİBURUN
Gaziantep kenti, İslâhiye ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yer.
TOZLUBURUN
Çorum kenti, Seydim nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi.
AHLATLIBURUN
Çanakkale kenti, Etili bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.
Bu bölümde tanımı içerisinde RUN geçen kelimeler listesi verilmiştir.
AÇIKLAYICI
Bir sorunu gerekli açıklığa kavuşturan. Kendinden önce gelen kelimeyi belirten, açıklayan (kelime veya kelimeler): "Atatürk, yeni Türkiye'nin kurucusu, daima saygı ile anılacaktır" cümlesindeki 'yeni Türkiye'nin kurucusu' sözü Atatürk adının açıklayıcısıdır.
ALGORİTMA
Orta Çağda ondalık sayı sistemine göre, son zamanlarda ise iyi tanımlanmış kuralların ve işlemlerin adım adım uygulanmasıyla bir sorunun giderilmesi veya sonuca en hızlı biçimde ulaşılması işlemi, Harezmi yolu.
AÇILIM
Açılma işi. Herhangi bir konuyla veya sorunla ilgili olarak düşünce ve uygulamalarda yeni koşulların gerektirdiği değişiklikleri veya yenilikleri yapma. Yeni bir bakış açısı getirme. Sağ açıklık. Bir kısaltma veya formülün açık biçimi.
ABANDONE
Boks sporunda dövüşemeyecek duruma gelen boksörün karşılaşmayı yarıda bırakması. Herhangi bir olay karşısında çaresiz duruma düşme.
AKSIRIK
Herhangi bir sebeple burun zarının gıcıklanması sonucu solunum kaslarının birdenbire kasılmasıyla ağız ve burundan hızlı, gürültülü soluk boşalması olayı, aksırma, hapşırma, hapşırık.
AKSIRMAK
Burun zarlarının gıcıklanması ile solunum kaslarının birdenbire kasılması üzerine, ağız ve burundan hızlı, gürültülü soluk boşaltmak, hapşırmak.
ALABALIK
Alabalıkgillerden, soğuk ve duru sularda yaşayan, eti turuncu ve lezzetli bir tatlı su balığı, ala (Trutta faris).
AKROMEGALİ
Genel gelişme bittikten sonra el, çene, burun vb. vücudun sivri kısımlarındaki kemiklerin kalınlaşması, büyümesi veya uzaması.
AÇILMAK
Açma işine konu olmak. Kendine gelmek, biraz iyileşmek, ferahlamak. Kıyıdan uzaklaşmak. Yeni bir bakış açısı getirmek. Renk koyuluğunu yitirmek. Kapı, yol vb. geçit vermek. Gereken güce ulaşmak. Kuruluşlar ilk kez veya yeniden işe başlamak. Sıkılması, çekinmesi, tutukluğu kalmamak. Herhangi bir konuyla veya sorunla ilgili olarak düşünce ve uygulamalarda yeni koşulların gerektirdiği değişiklikleri veya yenilikleri yapmak. Ayrıntıya girmek. Sırrını, üzüntüsünü, sorunlarını birine söylemek. Genişlemek, bollaşmak. İşini gereğinden veya yapabileceğinden geniş tutmak. Delinmek, yırtılmak. Sis, karanlık, duman vb. dağılmak, yoğunluğunu yitirmek.
AHLAK
Bir toplum içinde kişilerin uymak zorunda oldukları davranış biçimleri ve kuralları, aktöre, sağtöre. Huylar.
ADAMAK
Bir dileğin gerçekleşmesi amacıyla kutsal olduğuna inanılan bir güce niyette bulunmak, nezretmek. İthaf etmek. Bir şeyle yoğun olarak ilgilenmek. Kutsal saydığı bir şey uğruna kendini feda etmek üzere söz vermek. Ayırmak, tahsis etmek.
AKKARAMAN
Orta ve Doğu Anadolu'nun batı kesimlerinde yaygın olarak yetiştirilen, vücudu beyaz, ağız, burun, göz etrafı, kulak ve ayaklarında siyah lekeler bulunabilen, kaba karışık yapağılı, yerli bir tür koyun.
AHFAT
Erkek torunlar.
AL
Kanın rengi, kızıl, kırmızı. Dorunun açığı, kızıla çalan at donu. Aldatma, düzen, tuzak, hile. Yüze sürülen pembe düzgün, allık. Bu renkte olan (at). Alüminyum elementinin simgesi. Bu renkte olan.
AÇIKLAMAK
Bir konuyla ilgili gerekli bilgileri vermek, izah etmek. Açıkça söylemek, ifşa etmek. Belirtmek, göstermek, açığa vurmak, izhar etmek. Bir sorunla ilgili aydınlatıcı bilgi vermek, tavzih etmek. Bir sözün, bir yazının ne anlatmak istediğini belirtmek, yorumlamak.
AÇIMLAMAK
Bir sorunu veya konuyu ele alıp en ince noktasına kadar gözden geçirerek anlatmak, şerh etmek, teşrih etmek.
AKITMA
Akıtmak işi, isale. Enli bilezik. Un, süt, yağ, yumurta, şeker veya pekmezle yoğrularak cıvık bir duruma getirilen hamurun kızgın sac üzerinde pişirilmesiyle yapılmış olan bir tatlı türü. Hayvanların, özellikle atların alınlarında bulunan ve burunlarına doğru uzanan beyaz leke.
AÇACAK
Şişelenmiş bazı içeceklerin kapaklarını açmaya yarayan araç. Anahtar. Teneke kutu içinde korunmuş yiyeceklerin kapağını açmaya yarayan araç.
AKILCILIK
Akla dayanan, doğruluğun ölçütünü duyularda değil, düşünmede ve tümdengelimli çıkarmalarda bulan öğretilerin genel adı, usçuluk, akliye, rasyonalizm, deneycilik karşıtı. Akla ve akıl yolu ile varılan yargıya inanma, akla aykırı veya akıl dışı hiçbir şeyi tanımama davranışı ve tutumu, akliye, rasyonalizm. Bilginin evrensellik ve zorunluluğunun deneyden ve deneye dayanan genellemeden değil, yalnızca akıldan çıkartılabileceğini savunan öğreti, rasyonalizm.
AHTAPOT
Kafadan bacaklılardan, dokunaçlı bir tür mürekkep balığı (Octopus). Genellikle burun zarı üzerinde çıkan bir ur türü, polip.