Sonu PINTI ile biten kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; sonunda "pıntı" olan, toplam 7 adet kelime bulunmaktadır. Sonu pıntı ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.

Bunun yanı sıra, başında pıntı olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde pıntı olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.

 
 

8 harfli kelimeler

ÇARPINTI, ÇIRPINTI, KIRPINTI, GIRPINTI, ŞIRPINTI

7 harfli kelimeler

YAPINTI

5 harfli kelimeler

PINTI

Bazı kelimelerin anlamları

PINTI

Kan çokluğundan ileri gelen bir hastalık.

ÇIRPINTI

Çırpınma. Aşırı uykusuzluk, huzursuzluk, titreme, silkinme durumu. Suların ufak ve oynak dalgalarla kaynaşması. Ruhsal gerginliğin dışa vurulması, ajitasyon.

YAPINTI

Gerçekle çeliştiğini, gerçekliğe uymadığını bile bile tasarlanan şey, hayal gücüyle yaratılmış olan şey, tasni. Bilgi kuramında ve ontolojide gerçeğe uymayan ancak belirli bir kuramsal veya pratik amaç için kullanılması sakıncasız olan tasarım, tasni.

KIRPINTI

Kırpılan şeyden kalan küçük parça.

ÇARPINTI

Kalbin hızlı ve sık vurması.

ŞIRPINTI

Uygunsuz kadın.

GIRPINTI

Kırpıntı.

  -   -   -  

Anlamında PINTI bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde PINTI geçen kelimeler listesi verilmiştir.

YAPINTILI

Yapıntı niteliğinde olan, musanna.

TASNİ

Yapma, suni. Düzme, uydurma, yakıştırma. Yapıntı.

HELECANLANMAK

Kalp çarpıntısına tutulmak.

AFAHAN

Yürek oynaması, çarpıntı, helecan, tasa, iç sıkıntısı, hafakan. Öfke, sinir.

YAPINTICILIK

Duyumlar yoluyla gösterilemeyen ve gösterilmeyen her şeyin birer yapıntı olduğunu ancak bu yapıntıların, gerçek olmasalar da düşünme ve yaşamada gerekli olduğunu öne süren görüş.

ÇARPINTISIZ

Çarpıntısı olmayan.

AFAN

Yürek oynaması, çarpıntı, helecan, tasa, iç sıkıntısı, hafakan.

SIKIŞMAK

Kalabalıktan dolayı birbirine çok yaklaşmak. İki şey arasında kalmak. Yerinden oynamamak. Sıkıntı ve darlık vermek, çarpıntı duymak. Dar bir yere zorla sığmak veya sığdırılmak. Zor bir durumda kalmak. Tuvalet ihtiyacı gelmek.

AFAKAN

Hafakan. Yürek oynaması, çarpıntı, helecan, tasa, iç sıkıntısı, hafakan. Öfke, sinir. Nefesi kesen sürekli öksürük. Yürek çarpıntısı, coşku.

KIRKINTI

Kırpıntı.

ÇIRPINTILI

Ufak ve oynak dalgalı (deniz). Çırpıntısı olan.

AJİTASYON

Körükleme. Duygu sömürüsü yapma. Kişinin ruhsal gerginliğini dışa vurması sonucu oluşan etrafına karşı saldırganlık durumu. İnsanın zihninde ve duygu dünyasında sarsıntı yaratma. Çırpıntı.

HELECAN

Kalp çarpıntısı, çırpıntı.

HAFAKAN

Sıkıntı, çarpıntı, afakan.

AJİTE

"Körüklemek; duygu sömürüsü yapmak" anlamlarındaki ajite etmek birleşik fiilinde ve "çırpıntıya uğramak" anlamındaki ajite olmak teriminde geçen bir söz.

KESİNTİ

Kesilen parça, kırpıntı. Bir işin bir süre için durması, inkıta. Ödenen bir paradan herhangi bir sebeple kesilen bölüm.

ÇIRPI

Dal, budak kırpıntısı. Çok zayıf. Boyalı ve gergin bir sicimi yay gibi çekip bırakarak duvara veya yere çizilen çizgi.

AFAĞAN

Yürek oynaması, çarpıntı, helecan, tasa, iç sıkıntısı, hafakan. Nefesi kesen sürekli öksürük. Arapça kökenli hafakan: hafakan. afağannar basmak: canı sıkılmak; yerinde duramamak.

BUKRAN

Saraçların kullandığı yün kırpıntısı.

MUSANNA

Sanatlı. Yapıntılı. Uydurma, düzme.