Kelimeler arşivi içinde; başında "pata" olan, toplam 64 adet kelime bulunmaktadır. pata ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu pata ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde pata olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
PATAKLAYABİLMEK
PATAKLAYABİLME
PATAVATSIZLIK
PATATESÇİLİK, PATAVATSIZCA
PATAZLANMAK, PATATESİMSİ, PATALLAŞMAK, PATAKLANMAK
PATAKLAMAK, PATAKLANMA, PATAHLAMAK, PATAVAZSIZ, PATARLAMAK, PATAVASSIZ, PATAŞLAMAK, PATAVATSIZ, PATAZLAMAK, PATALAŞMAK, PATAZLAMAH
PATAKÜLLE, PATATESLİ, PATALOJİK, PATATESÇİ, PATAVASIZ, PATAKLAMA
PATAKREM, PATALOJİ, PATAVALI
PATATİS, PATATLA, PATATES, PATANAZ, PATAVRA, PATANUŞ, PATANMA, PATADAK, PATADİS, PATAHCI, PATAKLI, PATALAK, PATALYA, PATAMAK, PATAMAN, PATANAK, PATANAS, PATANOŞ
PATANA, PATATA, PATAVI, PATAĞI, PATANÇ
PATAÇ, PATAR, PATAZ, PATAĞ, PATAH, PATAK, PATAS, PATAL, PATAŞ, PATAT, PATAN
PATA
PATA
Oyunda yenen ve yenilen olmaması, berabere kalma.
PATATESİMSİ
Patatesi andıran, patatese benzeyen, patates gibi.
PATAVATSIZLIK
Patavatsızca davranış.
PATAKLANMA
Pataklanmak işi.
PATAZLANMAK
Paylanmak.
PATAHLAMAK
Dövmek. Dayak atmak, dövmek.
PATAVASSIZ
Ölçüsüz, düşünmeden konuşan, patavatsız.
PATATESÇİLİK
Patates yetiştirme veya satma işi.
PATAKLAYABİLMEK
Pataklamaya gücü yetmek.
PATAKLAYABİLME
Pataklayabilmek işi.
PATAKLANMAK
Dövülmek.
PATAKLAMAK
Rastgele vurarak dövmek.
PATAVATSIZCA
Patavatsız bir biçimde.
PATAVAZSIZ
Düşünmeden konuşan, patavatsız.
PATARLAMAK
Dövmek.
PATALLAŞMAK
Yürürken ayağını bir yere çarpmak.
Bu bölümde tanımı içerisinde PATA geçen kelimeler listesi verilmiştir.
BİNGİ
Kemerler üzerine oturtulmuş kubbe ile kemerlerin arasını kapatan üçgen biçimindeki kubbe parçalarından her biri.
DAYAK
Bir insanı veya bir hayvanı dövme işi, sopa, patak, kötek. Evlerin kapısının açılmaması için kapının arkasına konulan kol, destek, sürgü. Bir şeyin yıkılmaması için dayanan ağaç, destek, payanda.
ALKOL
Bira, şarap vb. sıvıların veya pancar, patates nişastasının şekere dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan glikoz çözeltilerin mayalaşmış özlerinin damıtılmasıyla elde edilen, kokulu, uçucu, yanıcı, renksiz sıvı, ispirto, etanol, etil alkol. Her türlü alkollü içki.
DİNGİ
Bir çifte kürekli küçük patalya.
BOYOZ
Kuş yuvası biçimi verilmiş milföy hamurunun içine kıyma, patates, peynir vb. malzemeler konulduktan sonra üzerine pudra şekeri veya tahin dökülerek hazırlanan bir börek türü.
FEKÜL
Patates gibi bazı bitkilerin yumrularında bulunan nişasta.
KUMPİR
Özel fırında pişirilen iri patatesin içine peynir, mısır, bezelye vb. malzeme konularak yapılmış olan yiyecek. Patates.
GAF
Yersiz, beceriksiz, zamansız söz veya davranış, patavatsızlık, pot.
GÖZLEME
Gözlemek işi, tarassut. İçine peynir, kıyma, patates vb. konularak yufkadan hazırlanan, sacda veya yağda kızartılan bir hamur işi, dürme. Özel araçlarla inceleme. Meralarda yağışın toprakla tutulması ve yem üretiminin artırılması amacıyla 40-50 santimetre aralıklarla 15-20 santimetre çapında ve 7-8 santimetre derinliğinde çukurlar açılması.
CİPS
İnce, yuvarlak kesilerek kızartılmış patates.
KÖFTE
Genellikle çekilmiş etten, bazen de tavuk, balık veya patatesten yapılan, türlü biçimlerde pişirilen yemek.
KÖTEK
Baston, sopa. Gölge balığı. Sopayla atılan dayak, patak.
BUĞDAYCIL
Bataklık yerlerde, patates, pancar tarlalarında yaşayan göçücü bir kuş (Luscinia svecica cyanecula).
NİŞASTA
Tahıl tanelerinden, mercimek, bezelye vb. bakla türleri veya patates gibi birtakım yumrulardan özel yöntemlerle çıkarılan una benzer bir madde.
ANSIZIN
Hatıra gelmeyen bir sırada, ani, anide, aniden, ansız, apansız, apansızın, birden, birdenbire, dangadak, defaten, durup dururken, fücceten, gürpedek, larp, larpadak, patadak, pattadak, rappadak, şakkadak, şapadanak, şappadak, şırakkadak, bedaheten, fücceten, nagehan, vehleten.
FRİTÖZ
Yiyecekleri özellikle patatesi kızartmaya yarayan özel kap.
FİLİZLENME
Filizlenmek işi. Yumruların üzerinde ince uzun filizlerin belirmesi biçiminde görülen patates hastalığı.
FANUS
Süslü, ayaklı fener. Genellikle silindir biçiminde olan mum, gaz lambası vb. aydınlatma araçlarının çevresini kapatarak rüzgârdan koruyan cam. Saat, mikroskop vb. araçları tozdan korumak için üzerlerine kapatılan, yarım küre biçiminde cam kap.
GARNİTÜR
Et veya balık gibi asıl yemeğin yanına eklenen sebze, patates vb. yiyecekler. Giyecekleri süslemek için eklenen şey, süs. Herhangi bir şeyi ona uygun nitelikte tamamlayan nesne.
NEYSE
"Önemi yok, olan oldu" anlamında kullanılan bir söz. "Konuyu kapatalım, uzatmayalım, her ne ise" anlamında kullanılan bir söz. "Çok şükür, bereket versin" anlamında kullanılan bir söz.