Kelimeler arşivi içinde; sonunda "otuz" olan, toplam 4 adet kelime bulunmaktadır. Sonu otuz ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında otuz olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde otuz olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
OTUZ
Yirmi dokuzdan sonra gelen sayının adı. Üç kere on, yirmi dokuzdan bir artık. Bu sayıyı gösteren 30 ve XXX rakamlarının adı.
KOTUZ
Gururlu, kibirli.
FOTUZ
Gelin basma takılan çiçekli taç.
HOTUZ
Kadınların saçlarını arkaya toplayarak yaptıkları topuz. Kadınların süslü başörtüsü. Gelin tacı. Duvak. (Yukarıdinek Şarkikaraağaç Isparta).
Bu bölümde tanımı içerisinde OTUZ geçen kelimeler listesi verilmiştir.
OTUZUNCU
Otuz sayısının sıra sıfatı, sırada yirmi dokuzuncudan sonra gelen.
SÜLÜKLER
Halkalılar takımından, tatlı ve tuzlu sularda yaşayan, uzun ve yassı vücutları otuz dört parçadan oluşmuş, gözleri gelişmemiş, iki çekmenli, kan emen türlerinde tükürük bezlerinin bir salgısı kanın pıhtılaşmasını önleyen bir enzim yapan asalaklar sınıfı.
CÜZ
Bir bütünü oluşturan bölümlerden her biri. Kur'an'ın bölünmüş olduğu otuz parçadan her biri. Fasikül.
KIRKINCI
Kırk sayısının sıra sıfatı, sırada otuz dokuzuncudan sonra gelen.
YIL
Dünya'nın, Güneş çevresinde tam bir dolanım yapması için geçen 365 gün, 5 saat ve 49 dakikalık zaman. Miladi takvime göre ocak ayının birinde başlayıp aralık ayının otuz birinde sona eren on iki aylık dönem, sene. On iki aylık dönem.
GÖKDELEN
Yirmi, otuz veya daha çok katlı yapı, göktırmalayan, gök tırmalayıcı.
YÜRÜK
Göçebe olan. Osmanlı Devleti'nde otuzar kişilik ocaklar olarak Rumeli'ye yerleştirilen ve savaş zamanlarında geri hizmetlerde çalıştırılan tımarlı asker.
KIRK
Otuz dokuzdan sonra gelen sayının adı. Bu sayıyı gösteren 40 ve XL rakamlarının adı. Dört kere on, otuz dokuzdan bir artık.
KUŞAK
Bele sarılan uzun ve enli kumaş. Yeryüzünde veya herhangi bir gök cisminde belli şartları sağlayan bölge. Henüz birleştirilmemiş ses ve görüntü taşıyan filmler. Bir küre yüzeyi, paralel iki düzlemle kesildiğinde iki kesitin arasında kalan bölüm. Yaklaşık yirmi beş, otuz yıllık yaş kümelerini oluşturan bireyler öbeği, göbek, nesil, batın, jenerasyon. Bir ürünün, bir aygıtın teknolojideki ve bilimdeki gelişmeye göre üretilen yeni biçimleri. Sağlamlığını artırmak için bir şeyin çevresine geçirilen ağaçtan veya metalden bağ. Televizyonda programlar için ayrılmış özel zaman dilimi. Yeryüzünün kutuplar, kutup daireleri ve dönencelerle belirlenen beş bölümünden her biri, küre kuşağı. Yaklaşık olarak aynı yıllarda doğmuş, aynı çağın şartlarını, dolayısıyla birbirine benzer sıkıntıları, kaderleri paylaşmış, benzer ödevlerle yükümlü olmuş kişilerin topluluğu.
AY
Birdenbire duyulan acı, ağrı, şaşırma, ürkme veya sevinç anlatan bir söz. Dünya'nın uydusu olan gök cismi, kamer, mah, meh. Yılın on iki bölümünden her biri. Art arda gelen iki yeni ay arasında geçen süre. Bir ayın herhangi bir gününden ertesi ayın aynı gününe kadar geçen veya yaklaşık otuz gün olarak kabul edilen süre.
POKER
Genellikle dört kişiyle ve otuz iki kâğıtla oynanan bir tür iskambil oyunu.
PİKET
İki, üç veya dört kişi arasında ve otuz iki kâğıtla oynanan bir tür iskambil oyunu.
OTUZLUK
Yaşı otuz civarında olan. İçinde otuz adet bulunan. Otuz lira değerinde olan.
TAVLA
At ahırı. Bölümlere ayrılmış iki yanlı tahta üzerinde on beşerden otuz pul ve iki zarla iki kişinin karşılıklı oynadığı oyun. Bu oyunun üzerinde oynandığı, iki iç yüzü bölme desenli, dikdörtgen biçimindeki tahta kutu.
YARIM
Bütün bir şeyin ayrıldığı iki eşit parçadan her biri. Tam ve istenildiği gibi olmayan, eksik, noksan. Saatte on iki otuz. Hastalıklı, sakat, sağlıksız. Bir bütünün yarısı olan miktar.
AGREKAN
Yüz otuz kadar kondroitin sülfat ve keratan sülfat, glikozaminoglikan zincirinin bağlandığı 210000 mol ağırlığında, kıkırdakta bulunan bir proteoglikan.
EBONİT
Yüz kısım kauçuğun otuz iki kısım kükürtle işlenmesinden elde edilen plastik madde.
SUİBRİĞİGİLLER
İki çeneklilerden, otuz kadar bitki türünü içine alan ve örnek bitkisi suibriği olan bir bitki familyası.
TESPİH
"Süphanallah" sözünü söyleme. Belirli dinî sözleri tekrarlamak veya elde oyalanmak için kullanılan, türlü maddelerden boncuk biçiminde yapılmış, genel olarak otuz üç veya doksan dokuz taneden oluşmuş dizi.
OTUZAR
Otuz sayısının üleştirme sayı sıfatı. Her defasında otuzu bir arada, her birine otuz.