İçinde OTUZ geçen kelimeler

Kelimeler arşivinde; içinde "otuz" olan, toplam 12 tane kelime bulunuyor. İçerisinde otuz bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ek olarak sonu otuz ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında otuz olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.

 
 

11 harfli kelimeler

KOTUZLANMAK

10 harfli kelimeler

OTUZBEŞLİK

8 harfli kelimeler

OTUZUNCU, KOTUZHAN, OTUZARLI

7 harfli kelimeler

OTUZLUK

6 harfli kelimeler

OTUZAR

5 harfli kelimeler

FOTUZ, HOTUZ, KOTUZ, OTUZA

4 harfli kelimeler

OTUZ

Bazı kelimelerin anlamları

OTUZ

Yirmi dokuzdan sonra gelen sayının adı. Üç kere on, yirmi dokuzdan bir artık. Bu sayıyı gösteren 30 ve XXX rakamlarının adı.

OTUZAR

Otuz sayısının üleştirme sayı sıfatı. Her defasında otuzu bir arada, her birine otuz.

FOTUZ

Gelin basma takılan çiçekli taç.

KOTUZHAN

Gururlu, kibirli hükümdar.

HOTUZ

Kadınların saçlarını arkaya toplayarak yaptıkları topuz. Kadınların süslü başörtüsü. Gelin tacı. Duvak. (Yukarıdinek Şarkikaraağaç Isparta).

KOTUZ

Gururlu, kibirli.

OTUZARLI

Otuzar otuzar sıralanmış. Her biri otuz birimden oluşan.

OTUZLUK

Yaşı otuz civarında olan. İçinde otuz adet bulunan. Otuz lira değerinde olan.

KOTUZLANMAK

Gururlanmak.

OTUZA

Otuzar.

OTUZUNCU

Otuz sayısının sıra sıfatı, sırada yirmi dokuzuncudan sonra gelen.

OTUZBEŞLİK

İçinde sıvı maddelerden, 0,35 cl ölçüsünde bulunan şişe. Küçük rakı.

  -   -   -  

Anlamında OTUZ bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde OTUZ geçen kelimeler listesi verilmiştir.

AY

Birdenbire duyulan acı, ağrı, şaşırma, ürkme veya sevinç anlatan bir söz. Dünya'nın uydusu olan gök cismi, kamer, mah, meh. Yılın on iki bölümünden her biri. Art arda gelen iki yeni ay arasında geçen süre. Bir ayın herhangi bir gününden ertesi ayın aynı gününe kadar geçen veya yaklaşık otuz gün olarak kabul edilen süre.

KUŞAK

Bele sarılan uzun ve enli kumaş. Yeryüzünde veya herhangi bir gök cisminde belli şartları sağlayan bölge. Henüz birleştirilmemiş ses ve görüntü taşıyan filmler. Bir küre yüzeyi, paralel iki düzlemle kesildiğinde iki kesitin arasında kalan bölüm. Yaklaşık yirmi beş, otuz yıllık yaş kümelerini oluşturan bireyler öbeği, göbek, nesil, batın, jenerasyon. Bir ürünün, bir aygıtın teknolojideki ve bilimdeki gelişmeye göre üretilen yeni biçimleri. Sağlamlığını artırmak için bir şeyin çevresine geçirilen ağaçtan veya metalden bağ. Televizyonda programlar için ayrılmış özel zaman dilimi. Yeryüzünün kutuplar, kutup daireleri ve dönencelerle belirlenen beş bölümünden her biri, küre kuşağı. Yaklaşık olarak aynı yıllarda doğmuş, aynı çağın şartlarını, dolayısıyla birbirine benzer sıkıntıları, kaderleri paylaşmış, benzer ödevlerle yükümlü olmuş kişilerin topluluğu.

KIRKINCI

Kırk sayısının sıra sıfatı, sırada otuz dokuzuncudan sonra gelen.

KIRK

Otuz dokuzdan sonra gelen sayının adı. Bu sayıyı gösteren 40 ve XL rakamlarının adı. Dört kere on, otuz dokuzdan bir artık.

PİKET

İki, üç veya dört kişi arasında ve otuz iki kâğıtla oynanan bir tür iskambil oyunu.

BERD

Otuz tane ot destesinin hepsi.

SÜLÜKLER

Halkalılar takımından, tatlı ve tuzlu sularda yaşayan, uzun ve yassı vücutları otuz dört parçadan oluşmuş, gözleri gelişmemiş, iki çekmenli, kan emen türlerinde tükürük bezlerinin bir salgısı kanın pıhtılaşmasını önleyen bir enzim yapan asalaklar sınıfı.

YARIM

Bütün bir şeyin ayrıldığı iki eşit parçadan her biri. Tam ve istenildiği gibi olmayan, eksik, noksan. Saatte on iki otuz. Hastalıklı, sakat, sağlıksız. Bir bütünün yarısı olan miktar.

AGREKAN

Yüz otuz kadar kondroitin sülfat ve keratan sülfat, glikozaminoglikan zincirinin bağlandığı 210000 mol ağırlığında, kıkırdakta bulunan bir proteoglikan.

YÜRÜK

Göçebe olan. Osmanlı Devleti'nde otuzar kişilik ocaklar olarak Rumeli'ye yerleştirilen ve savaş zamanlarında geri hizmetlerde çalıştırılan tımarlı asker.

AROMARAMA

Amerikalı Charles Weiss'in 1959'da geliştirdiği, otuz bir çeşit kokuyu Stratonic adlı bir aygıt yardımıyla filmin görüntülerine uygun olarak salona dağıtan, sonra temizleyen kokulu film işlemi.

YIL

Dünya'nın, Güneş çevresinde tam bir dolanım yapması için geçen 365 gün, 5 saat ve 49 dakikalık zaman. Miladi takvime göre ocak ayının birinde başlayıp aralık ayının otuz birinde sona eren on iki aylık dönem, sene. On iki aylık dönem.

TESPİH

"Süphanallah" sözünü söyleme. Belirli dinî sözleri tekrarlamak veya elde oyalanmak için kullanılan, türlü maddelerden boncuk biçiminde yapılmış, genel olarak otuz üç veya doksan dokuz taneden oluşmuş dizi.

CÜZ

Bir bütünü oluşturan bölümlerden her biri. Kur'an'ın bölünmüş olduğu otuz parçadan her biri. Fasikül.

TAVLA

At ahırı. Bölümlere ayrılmış iki yanlı tahta üzerinde on beşerden otuz pul ve iki zarla iki kişinin karşılıklı oynadığı oyun. Bu oyunun üzerinde oynandığı, iki iç yüzü bölme desenli, dikdörtgen biçimindeki tahta kutu.

POKER

Genellikle dört kişiyle ve otuz iki kâğıtla oynanan bir tür iskambil oyunu.

EBONİT

Yüz kısım kauçuğun otuz iki kısım kükürtle işlenmesinden elde edilen plastik madde.

SUİBRİĞİGİLLER

İki çeneklilerden, otuz kadar bitki türünü içine alan ve örnek bitkisi suibriği olan bir bitki familyası.

BUDUNBİLİM

Özellikle ilkel diye nitelenen budunların, ama son otuz kırk yıldan beri ilkel diyemeyeceğimiz toplumların özdeksel ve tinsel kültür öğelerini dizgeli bir biçimde açıklayan; türlü kültürler arasında karşılaştırmalar yapan, insanlığın kültür tarihini açıklamaya çalışan, kültürel göçleri ve kültürün genel gelişme yasalarını araştıran bilim. İnsanı konu edinen, özellikle ilkel toplumları ve onların özdeksel ve tinsel kültür değerlerini inceleyen, kültürler arası ilişkiler üzerinde düzenli araştırmalar yapan ve kültürün genel gelişme yasalarını saptamaya çalışan bilim. Kültürleri bütün boyutları içinde saptayarak bunların kaynak, gelişim, değişim ve tüm öteki sorunlarını birtakım sonuç, kural ya da yasaların yardımıyla çözmeğe çalışan bilim dalı. bk. halkbilim. Yeryüzünde yaşıyan insan topluluklarının ya da toplumlarının özdeksel ve tinsel ekinlerini karşılaştırmalı olarak, birbirleriyle ilişkileri içinde inceleyerek ekinin genel oluşum ve gelişim yasalarını araştıran bilim dalı.

GÖKDELEN

Yirmi, otuz veya daha çok katlı yapı, göktırmalayan, gök tırmalayıcı.