Kelimeler arşivi içinde; sonunda "niza" olan, toplam 2 adet kelime bulunmaktadır. Sonu niza ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında niza olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde niza olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
NİZA
Çekişme, bozuşma, kavga.
PRANİZA
Gnathiidae alt sınıfında bulunan, balıklarda parazitlenen ve kanla beslenen larva.
Bu bölümde tanımı içerisinde NİZA geçen kelimeler listesi verilmiştir.
NİZAMSIZLIK
Nizamsız olma durumu, düzensizlik, tertipsizlik. Tüzüğe aykırılık.
KORVET
Denizaltılara karşı özel olarak silahlandırılan bir çeşit tür savaş gemisi.
TAHTELBAHİR
Denizaltı.
DÜZENLEYİCİ
Herhangi bir işi, kuruluşu gerçekleştirip düzenli sonuç alınmasını üstlenen kimse, organizatör, aranjör. Belirli sesler, çalgılar veya topluluklar için yazılmış bir eserin, başka sesler, çalgılar veya topluluklar tarafından söylenip çalınabilmesi için o eserde değişiklikler yapan kimse, aranjör. Bir makinenin görevini istenilen ölçüde tutup ayarlayabilen araç, regülatör.
MUHRİP
Torpido, top ve denizaltılara karşı silahlarla donatılmış, küçük, hızlı giden savaş gemisi, destroyer.
TÜZÜK
Herhangi bir kurumun veya kuruluşun tutacağı yolu ve uygulayacağı hükümleri sırasıyla gösteren maddelerin hepsi, nizamname, statü.
MEDÜZ
Denizanası.
DÜZENLİ
Düzeni olan, yerli yerinde, kararlı, tertipli, muntazam. Sistemli, nizamlı, metodik.
PERİSKOP
Denizaltılarda, tanklarda, siperlerde kullanılan, gözlemcinin güvenli bir biçimde çevreyi araştırmasını sağlayan mercekli araç.
DÜZEN
Belli yöntem, ilke veya yasalara göre kurulmuş olan durum, uyum, nizam, sistem. Topluca ve gizlice yürütülen herhangi bir plan, dolap, komplo. Dolap, hile. Soyut ve somut nesnelerin bir sıraya, bir hedefe, bir amaca göre sıralanması, konsept. Bez dokuma tezgâhı. Toplumsal bir yapı içinde ögelerin bütüne, bütünün ögelere ve ögelerin birbirlerine göre ilişkileri. Yerleştirme, tertip. Bir devletin belli başlı ilkeleri bakımından yönetimde tuttuğu yol, yönetim biçimi, rejim. Müzik aletlerinde ses ayarı, akort. Bir kimseye, bir kuruluşa karşı toplu olarak alınan gizli karar, dolap, komplo. Alet edevat takımı.
SONAR
Batmış olan nesnenin, yüzeye yakın balıkların yerini ve durumunu yansılanan ses dalgalarıyla belirleyen sistem. Bu sistemden yararlanılarak yapılmış, denizaltılarda kullanılan cihaz.
ÇAĞDAŞLAŞMA
Çağdaşlaşmak işi, çağcıllaşma, modernleşme, asrileşme, muasırlaşma, modernizasyon.
DENİZALTICI
Denizaltılarda görevli kimse.
JANDARMA
Yurt içinde genel güvenliği ve kamu düzenini korumakla görevli, yasa ve nizamların koyduğu hükümlerin yürütülmesini ve bunlara dayanan hükûmet emirlerinin yerine getirilmesini sağlayan silahlı askerî kuvvet. Bu kuvvette görevli olan kimse. Açıkgöz.
PELTE
Nişasta, şeker ve su karışımının pişirilerek soğutulmasıyla yapılmış olan bir tatlı türü. Koloidal bir katı içine bir sıvının işlemesinden sonra, ya bu sıvıya daldırılan koloidin doğrudan doğruya şişmesiyle veya sıcakta hazırlanan oldukça konsantre çözeltinin soğultularak kıvamlaşmasıyla oluşan esnek madde. Denizanası. Bu kıvamda olan madde.
KURAL
Bir sanata, bir bilime, bir düşünce ve davranış sistemine temel olan, yön veren ilke, nizam. Davranışlarımıza yön veren, uyulması gereken ilke.
ŞNORKEL
Dizel motorlu denizaltının su altında uzun süre kalmasını sağlayan düzen. Solukluk.
DÜZENLEME
Düzenlemek işi, tertip, organizasyon. Düzene koyma, kodifikasyon, regülasyon. Belirli sesler, çalgılar veya topluluklar için yazılmış bir eserin, başka sesler, çalgılar veya topluluklar tarafından söylenip çalınabilmesi için o eserde yapılmış olan değişiklik, aranjman. Belirli bir düzene göre bir araya getirilmiş olan nesne, aranjman. Yayımlanan mevzuatın derlenip toplanması ve mevzuatta yapılmış olan değişikliklerin ilgili ana mevzuata işlenmesi, kodifikasyon.
DÜZENSİZLİK
Düzensiz olma durumu, tertipsizlik, intizamsızlık, nizamsızlık.
DENİZALTICILIK
Denizaltıcının yaptığı iş.