İçinde MURU geçen kelimeler

Kelimeler arşivinde; içinde "muru" olan, toplam 18 tane kelime bulunuyor. İçerisinde muru bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ek olarak sonu muru ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında muru olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.

 
 

11 harfli kelimeler

SAÇAKHAMURU

10 harfli kelimeler

SOMURULMAK, YAZYAĞMURU

9 harfli kelimeler

SOMURULMA, HAMURUMSU, OTYAĞMURU

8 harfli kelimeler

KAKMURUH, MUCMURUK

7 harfli kelimeler

YUMURUH, UMURUCU, TOMURUK, TEMURUK, NOMURUM

6 harfli kelimeler

YUMURU

5 harfli kelimeler

MURUZ, MURUS, MURUL

4 harfli kelimeler

MURU

Bazı kelimelerin anlamları

MURU

Karıştırıcı : Niçin muruluk yapıyorsun?.

YUMURU

Toparlak.

KAKMURUH

Balgam.

YUMURUH

Yumruk.

SOMURULMAK

Somurma işi yapılmak veya somurma işine konu olmak.

UMURUCU

Beklenen, umulan (davranış, nesne vb.).

SAÇAKHAMURU

Bir çeşit makarna.

OTYAĞMURU

Güneşli havada yağan iri taneli yağmur.

YAZYAĞMURU

Diyarbakır ilinde, Çüngüş belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.

TOMURUK

Silindir biçiminde kesilmiş büyük ağaç gövdesi, tomruk.

NOMURUM

Neme gerek.

MUCMURUK

Obur.

HAMURUMSU

Hamursu.

SOMURULMA

Somurulmak işi.

MURUZ

Surat, yüz. Asık yüz. Katır. Yüz, surat.

TEMURUK

Ham erik.

  -   -   -  

Anlamında MURU bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde MURU geçen kelimeler listesi verilmiştir.

EBELEME

Ebelemek işi. Mayalı hamuru bezelere ayırarak yufka durumuna getirip sac üzerinde pişirdikten sonra alt ve üst kısımlarının yağlanmasıyla yapılmış olan ekmek.

AKITMA

Akıtmak işi, isale. Enli bilezik. Un, süt, yağ, yumurta, şeker veya pekmezle yoğrularak cıvık bir duruma getirilen hamurun kızgın sac üzerinde pişirilmesiyle yapılmış olan bir tatlı türü. Hayvanların, özellikle atların alınlarında bulunan ve burunlarına doğru uzanan beyaz leke.

KAY

Yağmur, yaz yağmuru. Kusma.

ÇAMURSUZ

Çamuru olmayan, üstünde çamur bulunmayan.

BOZA

Arpa, darı, mısır, buğday vb. tahılların hamurunun ekşitilmesiyle yapılmış olan koyuca, tatlı veya mayhoş içecek.

KARTON

Kâğıt hamuruyla yapılan, ayrıca içinde bir veya birkaç lif tabakası bulunan kalın ve sert kâğıt. Kamu kurum veya kuruluşlarında imzaya sunulan evrakın yerleştirildiği ciltli büyük defter. On paket sigarayı bir araya getiren ambalaj. Seri hâlinde canlandırılan, karakterleri hayvan olan çizgi film. Tombala oyununda çekilen numaraların işaretlendiği kart.

HAMURSU

Hamuru andıran, hamura benzeyen, hamur gibi, hamurumsu.

BOYOZ

Kuş yuvası biçimi verilmiş milföy hamurunun içine kıyma, patates, peynir vb. malzemeler konulduktan sonra üzerine pudra şekeri veya tahin dökülerek hazırlanan bir börek türü.

ÇATMA

Çatmak işi. Provada geçici olarak bir giysiye iliştirilmiş olan parça. Heykel yapımında çamuru ayakta tutan tel iskelet. Ahşap yapılarda ağaç iskeletin temel parçaları. Semerin ağaç kısmı. Duvarları ağaç gövdesinden birbirine takılarak ve çivisiz olarak yapılmış olan yayla evi, Yörük çadırı. Bir tür döşemelik kumaş.

BÖREK

Açılmış hamurun veya yufkanın arasına, peynir, kıyma, ıspanak vb. konularak çeşitli biçimlerde pişirilen hamur işi.

AMBARCI

Ambara bakan görevli, ambar memuru.

DÖKMEK

Sıvı veya tane durumunda olan şeyleri bulundukları kaptan başka bir yere boşaltmak. Bir şeyi yok etmek için atmak. Kullanmak, harcamak, sarf etmek. Maden, mum eriyiği veya çimento, alçı vb.ni kalıba akıtarak biçim vermek, döküm yapmak. Saçmak, serpmek. Çok söylemek. Teninde kızamık, kızıl, suçiçeği hastalıklarında olduğu gibi kırmızı lekeler çıkmak. Üstünde bulunan bir şeyi düşürmek. Bir yere çokça bir şey yığmak, taşımak. Açığa vurmak, söylemek, ortaya koymak. Belli bir yere boşaltmak. Bir işte veya bir konuyu ele alış biçiminde değişiklik yapmak. Sulu hamuru kızgın yağ veya tepsinin içine akıtarak pişirmek. Çok sayıda öğrenciyi sınavda veya bir üst sınıfa geçirmede başarısız saymak. Yakmak, tutuşturmak. Salmak, bırakmak. Bol bol vermek, ödemek, sarf etmek. Akıtmak, düşürmek.

EKMEK

Tahıl unundan yapılmış hamurun fırında, sacda veya tandırda pişirilmesiyle yapılmış olan yiyecek, nan, nanıaziz. Serpmek. Bir bitkiyi üretmek için toprağa tohum atmak veya gömmek. İnsanı geçindirecek iş, kazanç. Yemek, aş. Bir şeyin başlamasına yol açacak sebepleri hazırlamak. Yarışta geçmek. Birini uydurma bir sebeple bırakıp gitmek, savuşmak, atlatmak. Parayı boşuna harcamak, ziyan etmek. Toprağı ekip biçmek için kullanmak.

KALIN

Cisimlerde uzunluk ve genişlik dışında üçüncü boyutu çok olan (cisim), ince karşıtı. Yoğun, akıcılığı az olan. Gelin olacak kıza erkek tarafından verilen para veya armağan, ağırlık. Enli ve gür (kaş). Pes (ses). Mayalı hamurun parçalara ayrılıp tandırda pişirilmesiyle elde edilen ekmek türü. Etli, dolgun.

HARMAN

Biçildikten sonra tahıl demetlerinin üzerinden düven geçirilerek tanelerin başaklarından ayrılması işi. Bu işin yapıldığı yer ya da mevsim. Birçok çeşitten birer parça alıp yeni birleşim oluşturma işi. Herhangi bir şeyin çok bulunduğu yer. Selüloz açılması aşamasından başlayıp kâğıt veya karton sayfasının meydana gelmesine kadar kullanılan bir veya birkaç kâğıt hamuru ile diğer malzemelerin meydana getirdiği sulu süspansiyon. Herhangi bir şeyin toplu hâlde bulunduğu, işlendiği veya satıldığı yer.

ÇAMURLUK

Çamuru çok olan yer. Paçaları çamurdan korumak için giyilen tozluk. Taşıtlarda tekerleklerin üst bölümünü örten parça. Ayakkabıların çamurunu kazımak için yapılarda giriş kapısının önünde, yere çimento veya betonla tutturulan, demirden yapılmış, türlü biçimlerdeki ayakkabı sileceği.

GÜZLEK

Güz yağmuru. Havaların soğuması üzerine yaylalardan dönen hayvanların otlatılması ve bir süre barındırılması için ayrılmış, dağ eteklerinde bulunan mera. Güz mevsiminin geçirildiği yer.

KIRKİKİNDİ

Genellikle Orta Anadolu'da ikindi zamanı yağan sürekli yağmurlar. Bu yağmurun yağdığı dönem.

DİNMEK

Sona ermek, bitmek, durmak. Kar ve yağmurun yağması, rüzgârın esmesi kesilmek veya durmak. İyileşmek.

ÇİMENTO

Killi kalkerleri özel fırınlarda pişirip ezmekle elde edilen, çamuru çarçabuk katılaşıp sertleşen ve yapılarda harç malzemesi olarak kullanılan kül renginde veya beyaz toz.