Kelimeler arşivinde; içinde "konç" olan, toplam 8 tane kelime bulunuyor. İçerisinde konç bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu konç ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında konç olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
KONÇERTİNA
KONÇERTO
KONÇİNA, KONÇSUZ
KONÇLU, KONÇUK, KONÇUY
KONÇ
KONÇ
Ayağa giyilen şeylerde ayak bileğinden baldıra doğru olan bölüm.
KONÇERTİNA
Çalgıcı soytarı'nın kullandığı akordiyon gibi körüklü, ama biçimi altıgen ya da sekizgen olan bir çalgı.
KONÇSUZ
Koncu olmayan veya koncu kısa olan.
KONÇUY
Prenses.
KONÇLU
Koncu olan.
KONÇERTO
Bir çalgının teknik özelliklerini ön plana çıkarmak amacıyla yazılmış, orkestra eşliğinde seslendirilen, sonat formundaki müzik eseri.
KONÇUK
Cep, ön cep, yelek cebi.
KONÇİNA
İkiliden altılıya kadar olan oyun kâğıtları.
Bu bölümde tanımı içerisinde KONÇ geçen kelimeler listesi verilmiştir.
LASTİK
Ayakkabı üzerine giyilen kauçuktan pabuç. Taşıtların jantlarına yerleştirilen, elastiki tekerlek bandajı. Kauçuktan yazı silgisi. Kauçuktan yapılmış ayakkabı. Bir tür esnek örgü. Kauçuktan yapılmış. Esnek, ince kauçuk veya kauçuklu şerit. Uzun konçlu çorabın düşmesini önlemek için üst kısmına gelecek biçimde bacağa geçirilen esnek şerit. Korse.
CIZMA
Konçlu ayakkabı, çizme. Çizme.
DİZGEL
Dize kadar uzanan uzun konçlu çorap.
EDİK
Yumuşak ve renkli sahtiyandan yapılmış yarım konçlu lapçın. Kısa çizme.
YAAPPAA
Çiftçilerin giydikleri, çizmeye benzer konçlu ayakkabı.
MEST
Sarhoş. Üzerine mesh edilebilen, kısa konçlu, hafif ve yumuşak bir ayakkabı türü.
SAHRATLI
Konya mesti de denilen yandan çaprazlı, uzun konçlu mest.
SAPUK
Kısa çizme, konçlu ayakkabı, mest. Sapık.
SAPİYH
Kısa çizme, konçlu ayakkabı, mest.
BİDELEMEK
Çorabın taban kısmını pide biçiminde örüp bırakmak, konçsuz çorap örmek.
KOLUNÇ
Çorabın boğaz kısmı, konç. İki kürek kemiği arasındaki damarlar.
SOKMAN
Bir çeşit uzun konçlu çizme.
KORA
Başlıca belirtisi kısa, çabuk, değişken yapıda irade dışı hareketler olan bir hastalık. Olgunlaşmamış üzüm, koruk. Anahtar. Kilit. Kapı mandalı, sürgü. Çivi. Uzun konçlu çorap. Bir parça, bir süre : Haydi çocuklar bir kora daha uyuyun. Ev sıvandıktan sonra duvarın altına bir sıra çekilen renkli sıva. Eski. Boyunduruğu sabana bağlayan zincirin takıldığı yer. Karda açılan ince yol, iz. Tırpan. Kapı kilidi. Karda açılan ince yol.
BOT
Küçük gemi. Ağaç, plastik veya kauçuktan yapılmış küçük sandal. Uzun konçlu, kapalı ayakkabı.
CİZME
Konçlu ayakkabı, çizme. Çizme. Çizme, bot.
KUNDURA
Kaba işlenmiş, bağsız, konçsuz ayakkabı.
POSTAL
Genellikle askerlerin giydiği konçlu ve kaba potin. Düşkün kadın.
ABBA
Dede, büyükbaba. Baba. Hala. Abla, büyük kız kardeş. Yabancı büyük kadın veya kız. Çocukların giydikleri konçlu ayakkabı. Bembeyaz.
DİZLİK
Korumak amacıyla dize geçirilen şey. Dize kadar uzanan konçlu çorap. İç donu. Şalvar. İş önlüğü. Uç, kuyruk. Erkeklerin giydiği getr biçiminde çorap, tozluk. Dize kadar uzanan uzun konçlu çorap. Önlük, peştemal. Pantalon, şalvar. Kadınların giysi üstüne bağladıkları süslü kuşak ve benzerleri nesne. Zeybek pantolonu. Kadınların şalvar üstüne giydikleri önlük. Sert yüzeyli toprak alanlarda, kalecilerin yaralanmaktan korunmak için dizlerine taktıkları içi pamuklu özel bir koruyucu. Uzun kadın donu. (Yukarıtırtar Yalvaç Isparta; Dardere Bozüyük Bilecik). Kadın iş önlüğü. (Yenikent Aksaray Niğde). Yün pantalon. (Çanksaray Şarkikaraağaç Isparta). Kağnıda diz adı verilen bölümün bir parçası. (Köke Gelendost Isparta). Kunduracının yemeni, mes, ayakkabı diktiği sırada dizine geçirdiği meşin parçası. (Söğüt Bilecik). Belden diz kapağına kadar bacağa giyilen libas, (kısa pantolon) potur.
İSKARPİN
Ökçeli, konçsuz ayakkabı.