İçinde KİP geçen kelimeler

Kelimeler arşivinde; içinde "kip" olan, toplam 65 tane kelime bulunuyor. İçerisinde kip bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ek olarak sonu kip ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında kip olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.

 
 

15 harfli kelimeler

PAKİPERİTONİTİS

13 harfli kelimeler

TERAKKİPERVER

12 harfli kelimeler

PAKİPLÖRİTİS, KİPLEŞTİRMEK

11 harfli kelimeler

TAKİPSİZLİK, ESKİPOLATLI, RAKİPSİZLİK, KİPİRDETMEK

10 harfli kelimeler

TERKİPHANE, TAKİPÇİLİK, İLKİPLEMEK, KİPİRDEMEK, KİPİDETMEK

9 harfli kelimeler

KİPGELMEK, KİPLEŞMEK, KİPELTMEK, TERKİPSİZ, ESKİPOLAT, ESKİPAZAR, KİPERTMEK

8 harfli kelimeler

İKİPINAR, ESKİPEKİ, TAKİPSİZ, KİPLEMEK, KİPLENİM, RAKİPSİZ, RAKİPLİK, KİPPEDEK, MÜTEAKİP, MÜRTEKİP, KİPKİRLİ, TERKİPLİ, TIRNAKİP

7 harfli kelimeler

KİPKURT, KİPİŞİK, EKİPMAN, KİPİNCİ, KİPEMEK, KİPEKİP, MUAKKİP, TAKİPÇİ

6 harfli kelimeler

KİPÇİK, KİPCAN, KİPLİK, KÖKİPİ, KİSKİP, AKİPEK, KİPRİT, TERKİP, KİPRİK

5 harfli kelimeler

TAKİP, ŞEKİP, KİPRİ, NAKİP, RAKİP, KİPER, KİPİŞ, KİPİS, İLKİP, İRKİP

4 harfli kelimeler

AKİP, KİPİ, KİPE, EKİP

3 harfli kelimeler

KİP

Bazı kelimelerin anlamları

KİP

Fiillerde belirli bir zamanla birlikte konuşanın, dinleyenin ve hakkında konuşulanın, teklik veya çokluk olarak belirtilmiş biçimi, sıyga. Örnek, kalıp. Uygun, tıpatıp gelen. Sağlam, dayanıklı. Değişebilen, geçici nitelik, san karşıtı.

KİPLEŞTİRMEK

Sağlamlaştırmak, sıkıştırmak, sertleştirmek. Birleştirmek : İpin uçlarını kipleştirdim. Bitiştirmek, sıkı sıkıya bir araya getirmek.

KİPİDETMEK

Gözünü kırpmak.

TERAKKİPERVER

İlerici.

TAKİPÇİLİK

Takipçinin işi.

TAKİPSİZLİK

Takipsiz olma durumu.

KİPGELMEK

Tıpatıp, uygun gelmek.

PAKİPLÖRİTİS

Göğüs zarının yangısı ve kalınlaşması.

KİPİRDETMEK

Gözünü kırpmak. Gözü açıp kapamak, kırpıştırmak.

KİPLEŞMEK

Kuvvetlenmek, sağlamlaşmak. Daralmak. Sıklaşmak.

TERKİPHANE

Terkibibentte vasıta beytinden önceki beyitlerin oluşturduğu bent.

ESKİPOLATLI

Ankara ili, Polatlı ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.

İLKİPLEMEK

İki ipi düğümlemeden birbirine geçirmek.

PAKİPERİTONİTİS

Karın zarı yangısı ve kalınlaşması.

KİPİRDEMEK

Göz seyirmek. Kımıldamak. Göz, sık sık açılıp kapanmak.

RAKİPSİZLİK

Rakipsiz olma durumu.

  -   -   -  

Anlamında KİP bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde KİP geçen kelimeler listesi verilmiştir.

ÇEKİMLEMEK

Bir cisim genel çekim yasasına göre başka bir cismi çekmek. Bir fiili zaman, kip ve kişilere, bir ismi ise çokluk, şahıs, iyelik ve durum eklerine göre biçimlendirmek.

İNŞA

Yapı kurma, yapı yapma, kurma. Düzyazı. Düzyazı veya şiir kaleme alma, yazıya dökme. Dilek kiplerine verilen genel ad.

BİLEŞİM

Bileşme işi. İki veya daha çok öge bir araya gelerek yeni bir öge oluşturma, terkip. Bileşme sonucu oluşan cisim. Bir maddenin hangi kimyasal türlerden oluştuğunu belirleyen verilerin tamamı.

İDARE

Yönetme, yönetim, çekip çevirme. Hoş görme, göz yumma. Yetinme. Tutum. Bir kurum ya da kuruluşun yönetildiği yer veya makam. İdare kandili veya lambası. Ülke işlerinin yürütülmesi, kamuya ilişkin hizmetlerin bütünü. Bir kurumun işlerini yürüten kurul.

GUANO

Özellikle deniz kuşlarının pisliklerinin bir yerde uzun süreden beri birikip yığılmasıyla oluşan, azot ve fosfat bakımından zengin, gübre olarak kullanılan madde.

DÖNMEK

Kendi ekseni üzerinde ya da başka bir şeyin dolayında hareket etmek. Sapmak. Bir şeyi andıracak duruma girmek, benzemek. Geri gelmek, geri gitmek. Kendini bir yandan bir yana çevirmek. Sınıfta kalmak. Bırakılan bir konu veya işe başlamak. Belirli bir yerde dolaşmak. Yönelmek. Söz konusu etmek, hatırlamak. Durumdan duruma geçmek, değişmek, olduğundan daha değişik bir durum almak, benzemek. Hileyle, gizlice yapılmak. İnanç, din veya düşüncesini değiştirmek. Yönetilmek, düzene konulmak, çekip çevrilmek.

ÇIRPI

Dal, budak kırpıntısı. Çok zayıf. Boyalı ve gergin bir sicimi yay gibi çekip bırakarak duvara veya yere çizilen çizgi.

GELMEK

Ulaşmak, varmak. Kazanılmak, sağlanılmak. Akmak. Herhangi bir sırada bulunmak. Bir şeye sonradan inanmak, doğruluğuna hak vermek, eğilim göstermek, kabul etmek. Dayanmak, tahammül etmek. İsabet etmek. Ortaya çıkmak, doğmak. -dikçe, -esi biçiminde kullanılan sıfat-fiil eklerinden sonra geldiğinde önceki fiille ilgili olarak pekiştirilmiş bir istek ve sürerlik bildiren bir fiil. Kadar olmak. İzlemek, takip etmek. Katılmak, eklenmek. Oturmaya, ziyarete gitmek. Yönelme durumundaki bazı kelimelere getirilerek birleşik fiil yapar. İhtiyaç anlatan deyimler kurmaya yarayan bir fiil. Etkisini herhangi bir biçimde göstermek. Mal olmak. Belli bir süre dolmak. Biriyle birlikte gitmek. Uymak. Getirmek. Bir yerden alınıp bir yere ulaştırılmak. Varlığını sürdürmek, yaşamak, intikal etmek. Başlamak, ortaya çıkmak. Kök veya gövdeleri sonuna -a (-e) eki almış fiillere gelerek süreklilik bildiren birleşik fiiller oluşturur. Türemek. Belli bir zamana ulaşmak. Görünmek, sanılmak. Düşmek, rast gelmek. Çıkmak, yönelmek. -mez, -mezlik ile birlikte yapmacık anlatan deyimler yapar. Daha önce üzerinde durulmuş olan bir konuya yeniden dönmek. Uygun düşmek. Kendine yapılmış olan herhangi bir davranış veya durumu iyi karşılamak. Olmak, -e uğramak. Sonuç çıkmak.

FAUL

Karşılaşmalarda rakip oyuncuya yapılmış olan kural dışı hareket. Genel kurallara uygun olmayan, hoşa gitmeyen hareket, duruş vb.

İLERİCİ

İlerlemeden yana olan, ileri düzeydeki toplumsal ve siyasi gelişmeleri benimsemiş olan (düşünce, kimse vb.), terakkiperver, gerici karşıtı.

HA

İstek uyandırmak için kullanılan bir söz. Evet. (ha:) Dikkati çekmek, uyarmak için kullanılan bir söz. Tekrarlanarak kullanıldığında eşitlik anlamı veren bir söz. (ha:) Şaşma anlatan bir söz. (ha:) Soru bildiren bir söz. Hahniyum elementinin simgesi. Bazen tekrarlanan bir emir kipinin tekrarları arasında yer alarak fiil ile anlatılan işin uzadığı ve bundan bıkıldığı bildirilir. (ha:) Bir şeyin birdenbire hatırlandığını veya kavrandığını anlatan bir söz.

ÇEKİM

Çekme işi. Alıcının sürekli olarak çalıştırılmasıyla elde edilen film parçası, plan. Fiillerin çeşitli zaman, kişi ve kiplere, adların da ad durumlarına göre uğradığı biçimleri, tasrif. Herhangi bir cismin, başka bir cismi kendine doğru çekme gücü, cazibe, traksiyon.

GRUP

Küme. Çeşitli sınıf veya birliklere bağlı elemanların, belirli bir taktik görevi gerçekleştirmek üzere, tek komutanın emri altında birleştirilmesinden oluşan kıta topluluğu. Görüşleri, çıkarları bir olan kimseler bütünü, ekip. Ortak özellikleri olan varlıklar, nesneler bütünü.

FALSO

Yanlış davranış. Yanlışlık, hata. Bir parça çalınır veya söylenirken yapılmış olan nota yanlışlığı. Topun rakip oyuncuları yanıltacak biçimde eğri gitmesi.

EKMEK

Tahıl unundan yapılmış hamurun fırında, sacda veya tandırda pişirilmesiyle yapılmış olan yiyecek, nan, nanıaziz. Serpmek. Bir bitkiyi üretmek için toprağa tohum atmak veya gömmek. İnsanı geçindirecek iş, kazanç. Yemek, aş. Bir şeyin başlamasına yol açacak sebepleri hazırlamak. Yarışta geçmek. Birini uydurma bir sebeple bırakıp gitmek, savuşmak, atlatmak. Parayı boşuna harcamak, ziyan etmek. Toprağı ekip biçmek için kullanmak.

İSTEK

Bir şeye duyulan eğilim, arzu, şevk. Belirli bir gereksinimi karşılayacağı düşünülen nesne veya duruma karşı duyulan özlem, arzu. Yerine getirilmesi başkasından istenilen şey, talep. İstek ve niyet kavramı veren isteme kipi.

BACA

Dumanı ocaktan çekip havaya vermeye yarayan yol. Çatı penceresi. Su yolu, lağım, maden ocağı vb. yer altı yapılarının hava deliği.

ÇEKME

Çekmek işi. Yüksekteki ince dalları çekip kesmeye yarar, ay biçiminde, uzun saplı, ağzı tırtıklı bıçak. Çekmece. İş yaparken giyilen bir şalvar türü. Düzgün biçimli. Parmak ya da mızrapla çalınan çalgı. Vücut bölümlerinin bükücü kas gücü ile bir direnci kendisine yaklaştırması. Ağacın yapısındaki nem oranının azalması sonucu boyutlarının küçülmesi. Çekilerek giyilen veya kullanılan.

BRE

"Ey, hey" anlamında kullanılan bir seslenme sözü. Tekrarlanan iki emir kipi arasına getirilerek işin sürekliliğini anlatan bir söz. Şaşkınlık, coşku anlatan bir seslenme sözü. "Vay" anlamında şaşma bildiren bir seslenme sözü. "Be" yerine kullanılan bir seslenme sözü.

AKAÇ

Bir yerde birikip kalan sıvıları, bir işlem sonunda geriye kalan artıkları, gereksiz nesneleri dışarıya akıtmak için kullanılan boru vb. araç. Yer altı su oluğu. Kanal, ark, su yolu.