GÜY ile başlayan kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; başında "güy" olan, toplam 25 adet kelime bulunmaktadır. güy ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ayrıca sonu güy ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde güy olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.

 
 

9 harfli kelimeler

GÜYEĞÜLÜK

8 harfli kelimeler

GÜYÜMSÜZ, GÜYNÜMEK, GÜYAEÖNÜ, GÜYLEKÇİ, GÜYENMEK

7 harfli kelimeler

GÜYELEK, GÜYEMİN

6 harfli kelimeler

GÜYESİ, GÜYMEK, GÜYLÜÇ, GÜYLEK, GÜYEĞÜ

5 harfli kelimeler

GÜYGÜ, GÜYER, GÜYEÇ, GÜYAE, GÜYÜK, GÜYÜL, GÜYÜM

4 harfli kelimeler

GÜYİ, GÜYE, GÜYO, GÜYA

3 harfli kelimeler

GÜY

Bazı kelimelerin anlamları

GÜY

Güneş görmeyen yer.

GÜYGÜ

Ayna.

GÜYLEKÇİ

Pazarda tahıl ölçmekle görevli kimse.

GÜYEMİN

Gök renkli, yuvarlak taneli, turşusu yapılan bir çeşit üzüm.

GÜYESİ

Yeşillik, yeşerti, sebze (bitki hakkında).

GÜYLEK

Ağaç kova. Kapaklı bakraç. Bir tahıl ölçeği, kile.

GÜYER

Su yolu, ark. Suyun aktığı delik, musluk takılan yer.

GÜYÜMSÜZ

Sabırsız.

GÜYLÜÇ

Su kaynağı.

GÜYNÜMEK

Meyveler olmak.

GÜYENMEK

Kül olmak. Hiç olmak.

GÜYAEÖNÜ

Düğün gecesi gelin tarafından gönderilen tatlı ve yemek.

GÜYEĞÜ

Güveği, damat.

GÜYELEK

İçine yağ konan tahta kutu.

GÜYMEK

Dayanmak, beklemek. sabretmek. Yemek fazla pişmekten hafif yanık kokmak.

GÜYEĞÜLÜK

Güveylik.

  -   -   -  

Anlamında GÜY bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde GÜY geçen kelimeler listesi verilmiştir.

SOMCULUK

Yirminci yüzyıl başlarında İspanyol ressamı P. Picasso tarafından resim sanatında açılan ve sonra öteki sanat kollariyle birlikte edebiyata da geçen çığır, ki ifadeyi güya kabartmalı göstermek için "Kokular görmek, Sesler yağmak" gibi duyuları birbirine karıştıran anlatışlara ve buna benzer öznel görüşlere dayanır.

PITTIRMAK

Tutulan bir şey elden kaçmak, kurtulmak, elden kaymak. Örgüyü yanlış örerek sırayı bozmak. Bir şeyi elden kaçırmak.

GUYA

Bodur ardıç ağacı. Güveyi, damat. Güya.

GOYA

Sanki, güya. Söz olan. Güya.

DEĞMEDE

Umulmaz, inanılmaz anlamında kullanılır: Gelecek seneye ucuzluk olacak diyorlar, değmede. Galiba, herhalde, zannederim. Güya, sanki: Değmede ben bununla zengin mi olacağım?. Her yerde, gelişigüzel yerde. Kolay kolay, her zaman. Her ne zaman.

GÖVE

Gökyüzü. Yünlü kumaşları ve dokumaları yiyen bir çeşit böcek, güve. Güya. Sinop kenti, Boyabat belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri.

GOYAMACANA

Sanki, güya.

GÖYA

Güya.

KILINÇ

Saban ökçesini oka bağlayan ağaç parçası. Peteğini uzunlamasına ve beyaz yapan titiz arı. Bademciklerin şişmesiyle çene altında beliren bezeler. Köprü gözü. Kılıç. Dokuma tezgâhlarında çözgüyü gerdirmeğe yarayan tahta araç. (Kemalpaşa İzmir). Hareket tarzı, huy, hulk. Davranış, yaradılış, huy.

SANKİ

Farz edelim ki, güya. Sözüm ona, sözde. Soru cümlelerinde belirtilen konuya ilgiyi çekmek veya uyarıda bulunmak için kullanılan bir söz.

SÖZDE

Gerçekte öyle olmayıp öyle geçinen veya bilinen. Sözüm ona, sanki, güya.

TEŞBİP

(Divan edebiyatı terimi) Bir kasidede övgüye başlamadan önce aşktan başka şeyler üzerine yapılan önsöz.

DÜZGÜLÜ

Düzgüye uygun, normal.

PİRAYA

Kemikli balıklar (Teleostei) takımının, karaksgiller (Characinidae) familyasından, 30 cm kadar uzunlukta, Brezilya'da yaşayan, insanlara saldıran ve yiyen bir tür. Piranna. Kemikli balıklardan, Pirayaslar ve Disklibalıklar (Serrasalmidae) familyasından, son derece yırtıcı, Brezilya'da yaşayan, insanlara saldıran ve yiyen bir tür, piranna, pirayas, pirana. (Pygocentrus piraya), Kemikli-balıklar (Teleostei) takımının karaksgiller (Characinidae) familyasından bir balık türü. Uzunluğu 30 cm. Brezilya ve Güyanada yaşar. Tehlikelidir. İnsana saldırır ve yer.

SÜNGÜ

Tüfek namlusunun ucuna takılan küçük kılıç biçiminde delici silah. Mezar başına nişan olarak dikilen sırık. Isıtma kazanında kömürün karıştırılmasını sağlayan demir çubuk. Kavlakları düşürmek için kullanılan sivri uçlu, uzun çelik çubuk. Ucunda ıslak bez bulunan, fırındaki kızgın külleri süpürmeye yarayan sırık. Ense. Isıtma kazanında kömürün karıştırılmasını sağlıyan demir çubuk. Eski meddahlarda kendilerini korumak için bulunan büyük kama. Bu süngüye elif de denirdi.

GUVA

Güya. Kova. Güveyi, damat, karşılığı guve.

DÜZGÜSÜZ

Düzgüye uymayan, düzgüsü olmayan, anormal, normatif.

GOYAMA

Sanki, güya.

GORSAN

Sanki, güya.

NESİP

Nasip, talih. (Divan edebiyatı terimi) Bir kasidede övgüye başlamadan önce aşk üzerine yapılan önsöz. Soylu, soyu temiz.