Kelimeler arşivi içinde; sonunda "enk" olan, toplam 150 adet kelime bulunmaktadır. Sonu enk ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında enk olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde enk olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
ORNİTORENK, ASKIÇELENK
MÜHRESENK, MÜRDESENK, ŞEKERRENK, KIRIKRENK, PENEVRENK, RENGARENK, SAĞIRRENK, TAHTEBENK, TAHTIBENK, TİMURLENK
FELEMENK, PELESENK, PEZEVENK, BEDİRENK, DELİSENK, ENGİBENK, HELEŞENK, HOZELENK, KEPEZENK, YEKAHENK
NARDENK, PERSENK, PÖHRENK, BEDLENK, BİRVENK, BÖHRENK, CEHRENK, ÇİĞRENK, DELBENK, FERZENK, GEVLENK, GÜLBENK, GÜLRENK, GÜRDENK, HIRSENK, HİRSENK, KETLENK, KEVSENK, KÖRSENK, KÜRDENK, KÜRZENK, MEFRENK, NELBENK, NERDENK, ÖDÜRENK, PARHENK, PEHRENK, PERŞENK, POĞRENK, POHRENK, Devamını Oku »»
ÇELENK, FİLENK, HEVENK, KEPENK, MİHENK, PELENK, AYDENK, BELENK, BEŞENK, BEZENK, BÖDENK, BÜVENK, CELENK, CİRENK, CÜLENK, DÖLENK, DÜHENK, DÜŞENK, ETRENK, FELENK, FERENK, FİRENK, FİŞENK, GEŞENK, GÜVENK, HAPENK, HAVENK, HEPENK, HERENK, HÖPENK, Devamını Oku »»
AHENK, EBENK, EFENK, EĞENK, EHENK, ENENK, EYENK, FRENK, İLENK, İRENK, İYENK, SEENK
CENK, DENK, RENK, ÇENK, GENK, HENK, KENK, LENK, PENK, ŞENK, TENK, VENK, ZENK
ENK
ENK
Parmağın ek yeri, eklem. Çene kemiklerinin birleştiği yer.
PEZEVENK
Gizli ve yasal olmayan cinsel ilişki öncesinde aracılık eden kimse, dümbük, godoş, muhabbet tellalı, kavat, astik, dasnik. Gizli ve yasal olmayan cinsel ilişki öncesinde aracılık eden anlamında kullanılan sövgü sözü.
MÜRDESENK
Doğal kurşun oksit (PbO).
KIRIKRENK
(Resim) Kendi ailesinden olmayan bir renkle karıştırılarak aslından uzaklaştırılmış renk.
RENGARENK
Çeşitli renkleri olan, renk renk.
ŞEKERRENK
Sarıya çalan renk. Bu renkte olan. İki kişi arasında dostluk ilişkilerinin bozuk olması.
FELEMENK
Bugünkü Hollanda, Belçika ve Kuzeydoğu Fransa'ya eskiden verilen ad.
MÜHRESENK
Balgam taşı. Süsleme nakışlarını ve yaldızları mührelemekte kullanılan araç.
PENEVRENK
Kadınların giydiği abadan yapılmış don.
ASKIÇELENK
(Süsleme) Yaprak, çiçek, meyve örgelerinden yapılan ve iki yanından asılı olarak gösterilen kabartma yapı süsü.
TİMURLENK
"Bir ayağının aksak olması nedeniyle "Aksak Timur" anlamındaki bu adla anılan Timurlular Hanedanı'nın kurucusu ve ilk hükümdarı (1336-1405).".
PELESENK
Türlü bitkilerden çıkarılan kokulu bir reçine. Konuşurken gereksiz tekrarlanan söz, persenk. Pelesenk ağacından elde edilen değerli kereste.
TAHTIBENK
İçine odun, kömür konulan, üstü düz bir çeşit dolap.
ORNİTORENK
Gagalı memeli.
SAĞIRRENK
(Resim) Saydam olmayan, mat, esmer renk.
TAHTEBENK
İçine odun, kömür konulan, üstü düz bir çeşit dolap.
Bu bölümde tanımı içerisinde ENK geçen kelimeler listesi verilmiştir.
AHUDUDU
Gülgillerden, böğürtleni andıran, çalı görünümünde, dikenli bir bitki (Rubus idaeus). Bu bitkinin duta benzeyen, kırmızı renkli, sulu ve kokulu yemişi, ağaç çileği, frambuaz.
AÇELYA
Kokusuz, güzel renkli çiçekler açan bir bitki (Rhododendron).
AK
Kar, süt vb.nin rengi, beyaz, kara ve siyah karşıtı. Bu renkte olan. Sıkıntısız, rahat. Dürüst. Beyaz leke. Temiz.
AHENKLEŞTİRME
Ahenkleştirmek işi.
ABRAŞ
Alaca benekli. Klorofil azlığından dolayı açık renkte lekeleri olan (bitki yaprağı). Cildin rengini bozup beyaz benekler ve lekeler yapan hastalık. Ters, kaba, görgüsüz (kimse). Deseni ve atkısı bozuk halı. Atın tüysüz yerlerinde görülen uyuza benzer bir hastalık. Çarpık, eğri, düzgün olmayan. Çilli, çopur yüzlü, gözleri açık renk olan (kimse).
ABAJUR
Işığı bir yere toplamak, doğrudan doğruya gözlere vurmasını önlemek için kullanılan, kâğıt, kumaş, maden veya renkli camdan yapılmış lamba siperi. Genellikle üzeri siperli masa lambası veya ayaklı lamba.
AÇILMAK
Açma işine konu olmak. Kendine gelmek, biraz iyileşmek, ferahlamak. Kıyıdan uzaklaşmak. Yeni bir bakış açısı getirmek. Renk koyuluğunu yitirmek. Kapı, yol vb. geçit vermek. Gereken güce ulaşmak. Kuruluşlar ilk kez veya yeniden işe başlamak. Sıkılması, çekinmesi, tutukluğu kalmamak. Herhangi bir konuyla veya sorunla ilgili olarak düşünce ve uygulamalarda yeni koşulların gerektirdiği değişiklikleri veya yenilikleri yapmak. Ayrıntıya girmek. Sırrını, üzüntüsünü, sorunlarını birine söylemek. Genişlemek, bollaşmak. İşini gereğinden veya yapabileceğinden geniş tutmak. Delinmek, yırtılmak. Sis, karanlık, duman vb. dağılmak, yoğunluğunu yitirmek.
AHENKLİLİK
Ahenkli olma durumu, uyumluluk.
AKLI
Beyazı bulunan, beyaz renkli.
AHENKTAR
Ahenkli.
AKİK
Kalseduan kuvarsının bir türü olan, yüzük taşı, mühür vb. yapmakta kullanılan, türlü renklerde, yarı saydam, parlak ve değerli bir taş.
AĞAÇKESEN
Zar kanatlılardan, kurtçukları en çok gül fidanları üzerinde yaşayarak yapraklara zarar veren, kara renkli bir böcek (Hylotoma).
AKBALIKÇIL
Leyleksilerden, bataklık, ırmak ve göl kıyılarında yaşayan, oldukça büyük, ak renkli bir tür kuş (Egretta alba).
ACI
Bazı maddelerin dilde bıraktığı yakıcı duyu, tatlı karşıtı. Kırıcı, üzücü, incitici, dokunaklı, kötü. Herhangi bir dış etken dolayısıyla duyulan rahatsızlık, ızdırap. Keskin, şiddetli. Çarpıcı, göz alıcı (renk). Tadı bu nitelikte olan. Ölüm, yangın, deprem vb. olayların yarattığı üzüntü, keder, elem.
AKDUT
Beyaz renkte olan dut.
ABANOZ
Abanozgillerden, sıcak ülkelerde yetişen, kerestesinden yararlanılan birçok ağacın ortak adı. Bu tahtadan yapılmış. Bu ağacın ağır, sert ve siyah renkli tahtası. Koyu, parlak siyah. Bu renkte olan.
AHENKLEŞTİRMEK
Ahenk sağlamak.
ACEMBORUSU
Canlı kırmızı renkli çiçek açan, uzun boylu bir tür süs bitkisi (Bignonia radicams).
AKİDE
İnanç. Şekerin kaynatılarak katılaşması yolu ile yapılan, renkli ve kokulu, ağızda güç eriyen şeker, akide şekeri.
AKÇIL
Rengi atmış, ağarmış. İçinde ak renk bulunan.