Kelimeler arşivi içinde; başında "bız" olan, toplam 58 adet kelime bulunmaktadır. bız ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu bız ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde bız olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
BIZIKTIRMAK, BIZIKLANMAK, BIZAĞILAMAK, BIZDIKLAMAK
BIZIKLAMAK, BIZAVBURNU, BIZIRDAMAK, BIZAĞLAMAK, BIZILANMAH
BIZILIMAK, BIZBILDIK, BIZILIMEK, BIZGIRMAK, BIZALAMAK, BIZILAMAK
BIZILACI, BIZDİLİK, BIZIKMAK, BIZBİLİK, BIZGIMAK, BIZBILİK, BIZILMAK, BIZGINCI, BIZALACI, BIZAĞILI, BIZIHMAK, BIZADİŞİ, BIZLAMAK
BIZIKÇI, BIZALIK, BIZALAN, BIZIRIK, BIZLACI
BIZMAK, BIZZIK, BIZIKİ, BIZIGİ, BIZEME, BIZDON, BIZDİK, BIZDIN, BIZDIK, BIZBIZ, BIZAĞA, BIZAĞI
BIZIK, BIZAB, BIZAĞ, BIZİK, BIZIR, BIZIN, BIZIM, BIZAP, BIZAV
BIZİ, BIZA, BIZO
BIZ
BIZ
Biz, birinci çokluk zamiri. Üçgen ya da kare kesitli, sivri uçlu, saplı el aracı .Küçük delikleri delmeye yarar.
BIZAĞLAMAK
Doğurmak (İnek hakkında).
BIZDIKLAMAK
Kaçmak. Parmak atmak.
BIZGIRMAK
Turşu, yoğurt ekşiyip küflenmek, kurtlanmak.
BIZILAMAK
Kederlenmek. Doğurmak (İnek hakkında).
BIZILIMEK
Doğurmak (İnek hakkında).
BIZAĞILAMAK
Doğurur gibi, çok güçlük çekmek: Mehmet imtihanı verinceye kadar kaç defa bızağıladı.
BIZIKTIRMAK
Tadını kaçırmak, usandırmak.
BIZALAMAK
Doğurmak (İnek hakkında).
BIZIKLANMAK
Kendi kendine konuşmak, mırıldanmak, homurdanmak, söylenmek fısıldamak. Hayvanlar ürkmek, inatçılık yapmak.
BIZIKLAMAK
Zor karşısında şaşalamak. Parmak atmak. Oyun bozanlık etmek, mızımak, caymak, caydırmak.
BIZBILDIK
İnce söğüt dalından yapılan ağaç düdük, kaval.
BIZILANMAH
Kederlenmek.
BIZIRDAMAK
Kendi kendine konuşmak, mırıldanmak, homurdanmak, söylenmek fısıldamak.
BIZAVBURNU
Bahçelerde toprağı burnuyla oyan, akrep büyüklüğünde bir böcek.
BIZILIMAK
Doğurmak (İnek hakkında).
Bu bölümde tanımı içerisinde BIZ geçen kelimeler listesi verilmiştir.
İNKIBAZ
Toplanma, büzülme. Kabız. Sıkıntı, keder.
ALMA
Almak işi, ahiz, derç, ittihaz, kabız. Bir iş adamının veya profesyonel sporcunun para karşılığı başka bir işe veya kulübe geçmesi, transfer.
ÇİFT
Birbirini tamamlayan iki tekten oluşan (nesneler). Bir erkek ve bir dişiden oluşan iki eş. Toprağı sürmek için birlikte koşulan iki hayvan. Küçük maşa ya da cımbız.
PEKLEŞMEK
Sertleşmek, katılaşmak. Güçlenmek, sağlamlaşmak. Kabız olmak.
BIZDİLİK
Tepe: Ağacın bızdiliği.
KABIZ
Dışkılama sıklığının azalması veya zor ve ağrılı dışkılama, peklik, kabızlık, ishal karşıtı. Alma. Azrail tarafından ruh teslim alınma, ölme. Kavrama, el ile tutma.
DILAK
Bızır.
ALADARBIZ
Yarı-ıslak, yarı kuru, az tavlı toprak: Bizim tarla daha aladarbız. Tava gelmemiş, kuru toprak.
CIMBIZCI
Dokumacılıkta cımbızlama işini yapan kimse.
KLİTORİS
Bızır.
CIMBIZLAMAK
Cımbızla yolmak. Dokumacılıkta kumaş yüzlerindeki düğüm, çöp vb. maddeleri cımbızla temizlemek. Kendi çıkarına uygun düşen noktaları asıl konu içinden özellikle ayırıp ön plana çıkarmak.
ATMAK
Bir cismi bir yöne doğru fırlatmak. Örtmek. Kurşun, gülle, ok vb. şeyleri hedefe fırlatmak. Bir yerden başka bir yere taşımak. Sıkıntı dolayısıyla giyilen bir şeyi çıkarmak. Söylemek. Bir kimsenin ilişiğini kesmek. Uzatmak. Yay ve tokmakla ditmek, kabartmak. Yapılmış kötü bir işi birine yüklemek. Yırtılmak. Bilmeden, kestirerek söylemek. Yalan ya da abartmalı söz söylemek. Yapışık olduğu yerden ayrılmak. Koymak. Bir şeyi yere doğru bırakmak. Geri bırakmak, ertelemek. Kovmak, dışarıya çıkarmak, ilgisini kesip uzaklaştırmak. Terk etmek. Değerini eksiltmek. Götürmek. Çıkarmak, dışarıya vermek. Top, tüfek vb. silahları patlatmak. İçki içmek. İstenilmeyen bir şeyi kendi malı olmaktan çıkarmak. Rastgele bir kenara koymak. Kalp, nabız vurmak, çarpmak. Kullanılması gelenek hâline gelmiş bir şeyi kullanmaktan vazgeçmek. Patlayıcı maddelerle havaya uçurup yıkmak. Yazılı veya banda alınmış bir metinden bazı bölümleri çıkarmak. Göndermek, yollamak. Çatlamak. Sille, tokat vurmak.
PEKLİK
Pek olma durumu. Sağlamlık, dayanıklılık, direnç. Kabız.
ÖLME
Ölmek durumu, fevt, kabız, uful.
İSHAL
Olağandan daha çok, daha sık ve sulu dışkı çıkarma, sürgün, ötürük, iç sürme, cır cır, amel, linet, kabız karşıtı.
CIMBIZLAMA
Cımbızlamak işi.
BIZDIN
Omurga yöresindeki et: Et alırsan bızdından al. Kuyruk sokumu, anüs.
KABIZLIK
Kabız.
CIMBIZCILIK
Cımbızcının yaptığı iş.
BEKLİK
Ocağa atılan ve uzun müddet yanan ana kütük. Peklik, kabızlık. Nişanda söz kesiminden sonra yapılan merasim. Katılık, sertlik. Söz kesilen kıza takılan takı: Gelinlimize beklik dahdıh. Kuvvet, metanet, salâbet.