Sonu BİNA ile biten kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; sonunda "bina" olan, toplam 7 adet kelime bulunmaktadır. Sonu bina ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.

Bunun yanı sıra, başında bina olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde bina olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.

 
 

9 harfli kelimeler

HOROZBİNA, KOLOMBİNA

8 harfli kelimeler

KARABİNA, AMOEBİNA

7 harfli kelimeler

KOMBİNA, AMÖBİNA

4 harfli kelimeler

BİNA

Bazı kelimelerin anlamları

BİNA

Yapı. Çatı. Arapça fiil çatısını konu edinen bilim veya kitap.

KOMBİNA

Birkaç sanayi kuruluşunun tek yönetimde birleşmesi. Birleştirilmiş et tesisi.

AMOEBİNA

Amöbina.

HOROZBİNA

Horozbinagillerden, kıyılara yakın alglerin içinde yaşayan, sırt yüzgeci tek parça ve uzun, burun ucu yuvarlak, en büyüğü 5 santimetre kadar olan küçük bir balık (Blennius gattorugine).

KARABİNA

Namlusu genellikle yivli, kısa ve hafif bir tüfek.

AMÖBİNA

Çıplak amipler.

KOLOMBİNA

İtalyan tulûat tiyatrosu olan Commedia dell'Arte türünde kadın uşak tiplerinin en renklisi. Şuh, kıvrak, iyi yürekli bir kadındır. Çoğu zaman göz alıcı bir güzelliği vardır. İtalyan halk doğaçlama tiyatrosunda kadın uşak tiplerinden en renklisi. Şuh, kıvrak, iyi yürekli bir kadındır. Çoğu kez dansçı ve ezgici olarak sahneye çıkar.

  -   -   -  

Anlamında BİNA bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde BİNA geçen kelimeler listesi verilmiştir.

BÜYÜKELÇİLİK

Büyükelçi olma durumu. Büyükelçinin yaptığı iş. Büyükelçi ve elçilikte çalışanların içinde bulunduğu bina.

GİDER

Bir iş için harcanan paranın bütünü, masraf. Binalarda ortak kullanımla ilgili atık suların merkezî kanalizasyona iletilmesini sağlayan boru hattı. Gelecekte sağlanacak değerler karşılığı yapılmış olan harcamalar.

HIMIŞ

Ağaç çatkıların arasına kerpiç doldurularak yapılmış duvar veya bina.

BİRLEŞTİRME

Birleştirmek işi, kombinasyon.

KABANA

Genellikle otelin ana binasının dışında, plaj veya havuz kıyısında bir oda.

KARAARDIÇ

Güney Avrupa'da yetişen bir tür ardıç (Juniperus sabina).

İNŞAAT

Yapma işi, yapım. Yapımı süren bina.

BAKIMEVİ

Bakıma gereksinimi olan kimselerin bakıldıkları, barındıkları kuruluş. Belirli noktalarda özellikle kar mücadelesinde kullanılan araç ve gereçlerin barındırıldığı bina. Kurum ve kuruluşlarda motorlu araçların onarıldığı ve korunduğu yer veya birim. Kademe.

KOFRA

Bina girişlerinde elektrik şebeke hattını sigorta sistemi ile düzenleyen kutu.

BİTİŞİK

Yan yana olan. Yandaki. Yan. Yandaki ev, bina vb.

ÇIKMAK

İçeriden dışarıya varmak, gitmek. Süresi dolduğunda ayrılmak. Gerçekleşmek. Yayılmak, duyulmak. Yerinden oynamak. Görünür ya da belli bir durumda bulunmak. Bir iddia ile ortalıkta görünmek. Belirmek, tanınmak. Meydana gelmek. Yayılmak. Niteliği sonradan anlaşılmak. Gelmek. Giderilmek, yok olmak. Yetkili birinin makamına iş için gitmek. Bir şeyin yukarısına doğru yürümek. Artırmak, fiyatı yükseltmek. Bir konu yetkililerce karara bağlanmak. Mal olmak. Bir durumla ilgili niteliklerini yitirmek, bir durumdan başka bir duruma geçmek. Büyük abdest bozmak. Karaya ayak basmak. Oyunda herhangi bir rolü oynamak. Elde edilmek, sağlanmak, istihsal edilmek. Yükselmek, artmak. Herhangi bir durumda olduğu anlaşılmak. Yetişecek ölçüde olmak. Harcamak zorunda kalmak. Eksilmek. Ay veya mevsim geçmek. Bir inceleme, bir araştırma sonucu bulmak. Binaya kat eklemek. Erişmek, görmek. Bulunduğu yerden fırlamak, kopmak. Sıyrılmak, ayrılmak. Olmak, bulunmak, var olmak. Bulunduğu yeri bırakıp başka yere geçmek, taşınmak, ayrılmak, ilgisini kesmek. Yapılmak, yürümek. Bitmek, büyümek, sürmek. Karşı gelebilmek, boy ölçüşmek. Bir yere ulaşmak, varmak. Bir sebeple bulunulan yerden ayrılmak. Talihine veya payına düşmek, isabet etmek, vurmak. Piyasaya sürülmek. Oluşmak, olmak. Sesini yükseltmek. Bir şeyin düzeni bozulmak, eskisinden daha değişik, kötü bir duruma girmek. Bulaşmak. Ay, Güneş görünmek. Bir meslek veya bilim kurumunda okuyup yetişmek, mezun olmak. Verilmek. Vermeye katlanmak. Flört etmek. Davranışta herhangi bir niteliği bulunmak. Unutmak. Yayımlanmak. Yeni yetişip satışa sunulmak.

BELEDİYE

İl, ilçe, kasaba, belde vb. yerleşim merkezlerinde temizlik, aydınlatma, su, toplu taşıma ve esnafın denetimi gibi kamu hizmetlerine bakan, başkanı ve üyeleri halk tarafından seçilen, tüzel kişiliği olan örgüt, şehremaneti. Bu örgütün bulunduğu bina.

HANE

Ev, konut. Basamak. Klasik Türk müziğinde, peşrev vb. saz parçalarının bölümlerinden her biri. Birleşik kelimelerde "bina, yapı, yer, makam" anlamlarıyla ikinci kelime olarak yer alan bir söz. Bir bütünü oluşturan bölümlerden her biri, bölük, göz. Ev halkı.

CUMHURBAŞKANLIĞI

Cumhurbaşkanı olma durumu. Cumhurbaşkanı ve diğer görevlilerin bulunduğu bina. Cumhurbaşkanının makamı.

HAVAALANI

İçerisindeki bina, tesis ve donatımlar dâhil uçakların iniş, kalkış ve yer hareketlerini yaparken kullanabilmeleri amacıyla belirlenmiş, ülke içindeki uçuşların yapıldığı saha.

GÖÇÜCÜ

Göçme işini yapan. Ölümü yakın olan. Genellikle şiddetli deprem sonrasında ağır hasara uğramış ve yıkılmak üzere olan (bina). Mevsimine göre yer değiştiren (hayvan).

GABARİ

Bazı eşyaya verilmesi gereken boyutları, yan görüşü çizmeye, hazırlamaya veya denetlemeye yarayan örnek. Motorlu veya motorsuz taşıtların köprü vb. altından rahatça geçebilmeleri için en yüksek boyutları belirten ölçüler. Bir binanın, yöre imar dairesinin öngördüğü azami yüksekliği.

HOROZBİNAGİLLER

Örnek hayvanı horozbina olan, kayalık deniz kıyılarında yaşayan kemikli balıklar familyası.

ÇATI

Bir yapının, bir evin damını kuran parçaların bütünü. Bir yapıyı örten ve eğik yüzeyleri olan damın tahtadan iç yapısı. Belli bir maksada yönelik kimselerin oluşturduğu birlik. Özne, nesne durumlarına göre, belirli çatı eklerinin fiil kök veya gövdelerine getirilen türev, bina: Sevinmek (sev-in-), sevdirmek (sev-dir-), sevindirmek (sev-in-dir-) gibi. İnsan ve hayvanda iskeletin kuruluşu. Yapının tavanı ile damı arasındaki kullanılan yer. Birbirine çatılmış, çakılmış şeylerin bütünü. Barınılan, sığınılan yer. Hikâye, roman, piyes vb. edebî türlerde olay kuruluşu, kurgu.

FERHANE

Birden çok mağazası bulunan eski hanların tipinde, avlulu geniş bina, büyük han veya kervansaray.