Kelimeler arşivi içinde; başında "az" olan, toplam 299 adet kelime bulunmaktadır. az ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu az ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde az olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
AZGINLAŞTIRMAK, AZIMSANABİLMEK, AZIMSAYABİLMEK, AZLEDİLEBİLMEK
AZGINLAŞTIRMA, AZIKLANDIRMAK, AZIMSANABİLME, AZIMSAYABİLME, AZİZLİBAĞLARI, AZLEDİLEBİLME
AZAVAKLANMAK, AZAVATLAŞMAK, AZDIRABİLMEK, AZERBAYCANLI, AZİDOTİMİDİN, AZOTLANDIRMA
AZDIRABİLME, AZGINLAŞMAK, AZINISANMAK, AZITABİLMEK, AZİTROMİSİN, AZLETTİRMEK, AZMANLAŞMAK, AZMETTİRMEK, AZNAŞDIRMAK, AZOTİYOPRİN
AZARLANMAK, AZARLATMAK, AZDIRILMAK, AZELLEŞMEK, AZGINLAŞMA, AZGURUŞMAK, AZIKLANMAK, AZIKSIZLIK, AZIMSANMAK, AZIMSINMAK, AZINLIKLAR, AZIRGANMAK, AZIRKANMAK, AZIRLANMAK, AZIŞTIRMAK, AZITABİLME, AZITTIRMAK, AZİMKARANE, AZİMSİZLİK, AZKALAŞMAK, AZLEDİLMEK, AZLETTİRME, AZLOLUNMAK, AZMANLAŞMA, AZMETTİRME, AZMINTILIK, AZOOSPERMİ, AZOPRESSİN, AZOTOMETRE
AZARLAMAK, AZARLANMA, AZARLATMA, AZAYINSIZ, AZDIRILMA, AZELLEŞME, AZICIKTAN, AZIĞZIMAK, AZIKLAMAK, AZILANMIŞ, AZIMSAMAK, AZIMSANMA, AZIMSAYIŞ, AZIMSIMAK, AZINSIMAK, AZIRGAMAK, AZIŞTIRMA, AZITILMAK, AZITTIRMA, AZIVERMEK, AZIYATSIZ, AZİMLİLİK, AZLEDİLME, AZLOLUNMA, AZMANKAYA, AZOBACTER, AZOTLAMAK, AZOTÖLÇER, AZSINNIAK, AZULANMAK, Devamını Oku »»
AZADELİK, AZALTMAK, AZAMETLİ, AZARLAMA, AZCIKTAN, AZDIRMAK, AZDURMAK, AZGANLIK, AZGAŞMAK, AZGINLIK, AZGINMAK, AZGIŞMAK, AZGUNLUK, AZICILAH, AZILAMAK, AZIMSAMA, AZIRAKLI, AZITILMA, AZİCICİK, AZİZABAT, AZİZBABA, AZLANMAK, AZLETMEK, AZMANLIK, AZMETMEK, AZMSAMAK, AZNAŞMAK, AZOTLAMA, AZSINMAG, AZTRONEM, Devamını Oku »»
AZALMAK, AZALTMA, AZATLIK, AZATMAK, AZATSIZ, AZAYLAK, AZAYSIZ, AZBİRAZ, AZCANLI, AZDAVAY, AZDEHAR, AZDIRMA, AZDUMAK, AZENMEK, AZERİCE, AZEYSİZ, AZGINTI, AZGİYAZ, AZIKLIK, AZIKSIZ, AZINLIK, AZIRGAN, AZIRLIK, AZIŞMAK, AZITEPE, AZITMAH, AZITMAK, AZİMKAR, AZİMSİZ, AZİRGAN, Devamını Oku »»
AZALMA, AZAMET, AZATLI, AZAYLI, AZAZIL, AZBERİ, AZDOLU, AZEMET, AZGUNA, AZICIH, AZICIK, AZIKÇI, AZIKLI, AZIMAK, AZINTI, AZIRAK, AZIRGU, AZISKİ, AZIŞMA, AZITMA, AZİGOS, AZİGOT, AZİKİÇ, AZİMET, AZİMLİ, AZİNAN, AZİZLİ, AZKALA, AZKURA, AZMALI, Devamını Oku »»
AZADE, AZAMİ, AZAZİ, AZBAR, AZBİR, AZBOZ, AZBUÇ, AZCUK, AZÇIH, AZEME, AZERİ, AZEZİ, AZGAÇ, AZGAN, AZGAŞ, AZGIN, AZGİA, AZGUN, AZIĞA, AZILI, AZILU, AZINA, AZINI, AZİME, AZİYH, AZİZE, AZLIK, AZLOH, AZLUK, AZMAH, Devamını Oku »»
AZAP, AZAR, AZAT, AZAV, AZAY, AZBİ, AZCA, AZEB, AZEL, AZEM, AZEP, AZER, AZIG, AZIH, AZIK, AZIN, AZIŞ, AZIT, AZİK, AZİL, AZİM, AZİT, AZİZ, AZLU, AZMA, AZMİ, AZOH, AZOL, AZOR, AZOT, Devamını Oku »»
AZA, AZE, AZI, AZO, AZU
AZ
AZ
Nicelik, nitelik, güç, süre, sayı bakımından eksik, çok karşıtı. Alışılmış olandan, umulandan veya gerekenden eksik olarak. Azot elementinin simgesi.
AZIMSAYABİLME
Azımsayabilmek işi.
AZAVAKLANMAK
Birden azmak. Hırslanmak.
AZIMSANABİLME
Azımsanabilmek işi.
AZIKLANDIRMAK
Azık vermek.
AZIMSANABİLMEK
Azımsanma imkânı veya olasılığı bulunmak.
AZLEDİLEBİLME
Azledilebilmek işi.
AZIMSAYABİLMEK
Azımsama imkânı veya olasılığı bulunmak.
AZİDOTİMİDİN
Zidovudin.
AZAVATLAŞMAK
Uğraşmak, didişmek, dalaşmak.
AZİZLİBAĞLARI
Yozgat ilinde, merkez ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.
AZLEDİLEBİLMEK
Azledilme olasılığı bulunmak.
AZGINLAŞTIRMA
Azgınlaştırmak işi.
AZERBAYCANLI
Azerbaycan halkından veya bu halkın soyundan olan kimse.
AZGINLAŞTIRMAK
Azgın duruma getirmek.
AZDIRABİLMEK
Azdırma imkânı veya olasılığı bulunmak.
Bu bölümde tanımı içerisinde AZ geçen kelimeler listesi verilmiştir.
ABARTILI
Olduğundan fazla gösterilen, abartmalı, mübalağalı. Abartarak, abartılı olarak, mübalağalı bir biçimde.
ABAZACA
Abhazca.
ABADİ
Açık saman renginde, ipekten yapılan, yarı mat, kalınca bir yazı kâğıdı türü.
ACI
Bazı maddelerin dilde bıraktığı yakıcı duyu, tatlı karşıtı. Kırıcı, üzücü, incitici, dokunaklı, kötü. Herhangi bir dış etken dolayısıyla duyulan rahatsızlık, ızdırap. Keskin, şiddetli. Çarpıcı, göz alıcı (renk). Tadı bu nitelikte olan. Ölüm, yangın, deprem vb. olayların yarattığı üzüntü, keder, elem.
ACIRAK
Az acı, acımtırak.
ABRAŞ
Alaca benekli. Klorofil azlığından dolayı açık renkte lekeleri olan (bitki yaprağı). Cildin rengini bozup beyaz benekler ve lekeler yapan hastalık. Ters, kaba, görgüsüz (kimse). Deseni ve atkısı bozuk halı. Atın tüysüz yerlerinde görülen uyuza benzer bir hastalık. Çarpık, eğri, düzgün olmayan. Çilli, çopur yüzlü, gözleri açık renk olan (kimse).
AÇACAK
Şişelenmiş bazı içeceklerin kapaklarını açmaya yarayan araç. Anahtar. Teneke kutu içinde korunmuş yiyeceklerin kapağını açmaya yarayan araç.
AÇ
Yemek yemesi gereken, tok karşıtı. Karnı doymamış olarak. Yiyecek bulamayan. Çok istekli, hevesli. Gözü doymaz, haris.
ABANİ
Genellikle sarık, bohça, kundak ve yorgan yüzü yapımında kullanılan, zemini beyaz, üzerinde safran renginde nakışlar bulunan ipek kumaş. Bu kumaştan yapılmış.
ABDAL
Gezgin derviş. Tasavvufta manevi üst bir rütbe. Safeviler devrinde İran'da yaşayan Türk oymaklarından biri. Dilenci kılıklı, üstü başı perişan kimse. Anadolu'da yaşayan oymaklardan bazısı.
ABAZANLIK
Abazan olma durumu.
ABRAKADABRA
Eski çağlarda bazı hastalıklara iyi geldiğine inanılan büyülü söz. Sihirbazların sıkça kullandığı büyü sözü.
ACYO
Herhangi bir paranın gerçek değeriyle sürüm değeri arasında veya bir ticaret senedinin üzerinde yazılı miktar ile indirimden sonraki tutarı arasında doğan fark. Bankaların senetli kredi işlemlerinde yaptıkları tahsilat. Bir ticaret senedinin yenilenmesinde alınan komisyon.
ACENTE
Bir kuruluşun yaptığı işi onun adına kazanç karşılığında yürüten daha küçük kuruluş. Bu kuruluşun veya şubelerinin başında bulunan kimse. Bir kuruluşa bağlı olmaksızın sözleşmeye dayanarak belirli bir yer ve bölge içinde sürekli olarak ticarethane veya işletmeyi ilgilendiren işlerde aracılık eden, bunları o işletme adına yapan kimse. Banka şubesi. Vapur ortaklığı.
ACINMAK
Acıma işine konu olmak. Başkasının hesabına üzülmek, yazıklanmak, yerinmek.
ABAKÜS
Sayı boncuğu. Sütun başlığının üstüne yatay olarak konan ve kenarlarından biraz dışarı taşan taş blok.
ABDEST
Müslümanların, belli ibadetleri yapabilmek için bir düzen içerisinde bazı organları yıkayıp bazılarını mesh etme yoluyla yaptıkları arınma.
ABARTMAK
Bir nesneyi veya durumu olduğundan daha önemli, daha büyük veya daha çok göstermek, mübalağa etmek. Bir iş, bir davranış vb.nde gereğinden fazlasına kaçmak, aşırıya kaçmak.
ABAZA
Abhaz.
ACEMCE
Farsça. Bu dille yazılmış olan.