Kelimeler arşivi içinde; sonunda "avlu" olan, toplam 17 adet kelime bulunmaktadır. Sonu avlu ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında avlu olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde avlu olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
KIZILCAHAVLU
KIZILCAAVLU
KIZILAVLU, HALKAAVLU
AKÇAAVLU
ŞATAVLU, CIDAVLU, GEDAVLU
ÜÇAVLU, İÇAVLU
KAVLU, GAVLU, DAVLU, ÇAVLU, HAVLU, TAVLU
AVLU
AVLU
Bir yapının veya yapı grubunun ortasında kalan üstü açık, duvarla çevrili alan, hayat, hanay, sahn.
AKÇAAVLU
Manisa şehri, Soma ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yer.
KAVLU
Başa alınan kalın, tüylü örtü.
ÜÇAVLU
Manisa şehri, Palamut nahiyesine bağlı bir yer.
ŞATAVLU
Gösterişli, süslü.
DAVLU
Çarık yapmak için uzunlamasına kesilen ham deri.
İÇAVLU
(Mimarlık) Camilerde soncemaat yeri ile onun önüne getirilen (U) biçimindeki revaklı geçitin çevrelediği, ortasında şadırvan bulunan avlu.
CIDAVLU
Vücudunda daimi yara bulunan kişi.
GEDAVLU
Sabanın okunu boyunduruğa bağlayan ağaç çivi.
KIZILCAAVLU
İzmir ili, Kaymakçı nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.
KIZILAVLU
Manisa şehri, Adala nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi.
ÇAVLU
Meyve toplamak için bezden yapılmış sepet.
KIZILCAHAVLU
İzmir şehri, Gökçen bucağına bağlı bir bölge.
HALKAAVLU
Manisa ili, Gelembe nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.
GAVLU
Havlu. (Alcılı Delice Ankara). Kalınca dokunmuş büyük baş örtüsü. (Akbaş, Meyvebükü Güdül Ankara).
HAVLU
Vücudun çeşitli yerlerinin kurulanmasına yarayan dokuma bez.
Bu bölümde tanımı içerisinde AVLU geçen kelimeler listesi verilmiştir.
HAYAT
Canlı, sağ olma durumu. Canlılığı gösteren hareket, kaynaşma. Yaşam. Avlu. Bir kimsenin tarihsel biyografisi, hayat öyküsü, hayat hikâyesi. Geçim şartlarının bütünü. Genellikle köy ve kasaba evlerinde, üstü kapalı, bir veya birkaç yanı açık sofa. Meslek. Sundurma. Hayat biçimi, içinde yaşanılan şartların bütünü, yaşantı. Balkon. Yazgı. Yaşamayı sağlayan şartların bütünü.
TENEŞİRLİK
Cami avlularında teneşir ve tabut konulan yer. Teneşir yapmaya yarayan tahta. Ölmek üzere olan (hasta). Kötü huyunu ölünceye kadar sürdüren (kimse).
ÇIKMA
Çıkmak işi. Hamamdan çıkarken kullanılan havlu ve kurulanma takımı, çıkacak. Çıkmış. Desteklemek amacıyla verilen para. Bir yazı sayfasının kenarına metinle ilgili olarak yazılan ek, çıkıntı, derkenar. Eski, kullanılmış. Bir yapının üst katlarından dışarıya doğru uzanmış bölüm, balkon.
ÇIKACAK
Hamamlarda dışarıya çıkıp giyinme yerine giderken kurulanmak üzere verilen havlu, çıkma.
FERHANE
Birden çok mağazası bulunan eski hanların tipinde, avlulu geniş bina, büyük han veya kervansaray.
HANAY
İki ve daha çok katlı ev. Sofa, hol. Avlu.
DİSPEÇ
Bir ortak avaryada deniz kazasından sonra gemi, yük ve navlunla ilgili kimselerin uğradıkları zararların ve bunlar tarafından yapılmış olan masrafların nasıl, kimler tarafından ve ne oranda karşılanacağını belirlemek için yapılmış olan işlem. Deniz sigortası dilinde, ilgili tarafların ortak avaryada kendilerine düşen yükümlülükleri, paylarının önemi ölçüsünde ayrıntılı olarak belirten belge.
HAVLULUK
Havlu asmak için özel olarak yapılmış araç, havlu asacağı. Havlu yapmaya elverişli olan (kumaş). Banyolarda havluların konulduğu küçük dolap.
SİLECEK
Yıkandıktan sonra kurulanmak için kullanılan büyük havlu, hamam havlusu. Evlerde ayakkabıları temizlemek için kapı önlerine konulan bez, keçe vb. şey, paspas. Motorlu taşıtlarda ön camı silmeye, temizlemeye yarayan alet, silgeç.
SAÇAK
Bazı giyim eşyalarında veya döşemeliklerde kumaş kenarlarına dikilen süslü iplikten püskül. Görünüşü bu püskülü andıran. Bir gaz ortama yerleştirilen ve yüksek bir potansiyel verilen ve nesnenin yüzeyinde oluşan ışık olayı. Havlu, halı vb.nin kenarı boyunca sarkan püskül. Bir yapının herhangi bir bölümünü güneş ve yağmurdan korumak için, o bölümden dışarı taşan ve altı boşta olarak yapılmış olan bölüm.
PEŞKİR
Genellikle pamuk ipliğinden dokunmuş ince havlu. Yemek yerken kullanılan, el kurulanan, büyük mendil biçiminde pamuk veya keten bez, peçete.
SÖVE
Kapı ve pencerenin yerleştiği kasa, çerçeve. Avlu kapısının iki yanına konan uzun taşlar. Pencere ve kapı kenarlarındaki süs kalıpları.
BORNOZ
Banyodan çıkarken kurulanmak için kullanılan, önden açık, havludan yapılmış giyecek. Kuzey Afrika'da Berberilerin giydikleri başlıklı, geniş, kısa kollu bir üstlük.
TAŞLIK
Taşı bol, taşlı (yer). Kuş vb. hayvanların sindirim kanalları üzerinde bulunan kaslı, öğütücü mide, katı, konsa. Taşla döşenmiş avlu, sofa, merdiven altı vb.
HAVLUCU
Havlu dokuyan veya satan kimse.
ŞADIRVAN
Genellikle cami avlularında bulunan, çevresindeki musluklardan ve ortasındaki fıskiyeden su akan, üzeri kubbeli veya açık havuz.
SİF
İthalatta bir malın bedeli, sigortası ve navlun giderleriyle birlikte olmak üzere maliyeti.
SİLGİ
Kalem veya daktiloyla yazılmış, çizilmiş şeyleri silmeye yarayan, birleşiminde kauçuk olan nesne. Hamam takımı, havlu. Tebeşirle yazılmış şeyleri silmeye yarayan keçe, sünger veya kumaş parçaları.
SAHN
Avlu. Cami, medrese ve kiliselerde umumun toplanmasına mahsus üstü kubbeli, örtülü yer.
MEYDANCI
Avlu, bahçe vb. yerleri süpürüp temizleyen hizmetli. Mevlevi tekkelerinde konukları karşılayan, meydanı açan, Mevlevi raksını düzenleyen tarikat adamı. Hapishane koğuşlarında ayak işlerini gören kimse.