Kelimeler arşivi içinde; sonunda "kese" olan, toplam 23 adet kelime bulunmaktadır. Sonu kese ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında kese olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde kese olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
YENİKIZILCAKESE, ESKİKIZILCAKESE
GÜNEYKALINKESE
KÜÇÜKAKÇAKESE, BÜYÜKAKÇAKESE
KUZKALINKESE
KIZILCAKESE
YUKARIKESE
SİVRİKESE, AŞAĞIKESE, KIZILKESE
AĞAÇKESE, KARAKESE, ALANKESE, AKÇAKESE
DİNKESE, İKİKESE, DİLKESE, ÇATKESE, BELKESE, ALAKESE
AKKESE
KESE
KESE
Cepte taşınan, içine para, tütün vb. konulan, kumaştan veya örgüden küçük torba. Kısa, kestirme (yol). Beş yüz kuruşluk para birimi. Bazı şeylerin üzerine geçirilen, kumaştan çanta biçiminde kap. Bir kimsenin mal varlığı. Su bitkilerinde içi hava ile dolu olan ve bitkinin suda yüzer durumda kalmasını sağlayan şişkinlik. Organizmanın bazı boşlukları. Bu küçük torba miktarında olan. Yıkanırken kir çıkartmak için ele geçirilen, vücudu ovmaya yarayan, bürümcükten, cep biçiminde bez.
AĞAÇKESE
Karabük ilinde, Safranbolu ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
KIZILKESE
Kastamonu kenti, Akkaya bucağına bağlı bir bölge. Kastamonu ilinde, Taşköprü ilçesi, merkez bucağına bağlı bir bölge. Samsun ili, Mezraa bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
ALANKESE
Saksağan.
KIZILCAKESE
Zonguldak şehrinde, Kozlu nahiyesine bağlı bir bölge.
ESKİKIZILCAKESE
Ordu şehri, Ünye ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.
AKÇAKESE
Ankara şehri, Güdül belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yer. İstanbul şehrinde, Şile ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri. Karabük şehrinde, Eflâni ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yer. Kastamonu kenti, Ağlı ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yer. Kastamonu ili, Kuzyaka bucağına bağlı bir bölge. Kastamonu ili, Taşköprü belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yer. Kocaeli kenti, Kandıra ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi. Sinop ilinde, Ayancık ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yer. Sinop kenti, Boyabat ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yer. Sinop kenti, Dikmen belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi.
SİVRİKESE
Samsun ili, Havza ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi.
GÜNEYKALINKESE
Kastamonu ili, Taşköprü ilçesi, merkez bucağına bağlı bir bölge.
YUKARIKESE
Ankara kenti, Güvem bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.
YENİKIZILCAKESE
Ordu şehri, Tekkiraz bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
AŞAĞIKESE
Ankara ilinde, Kızılcahamam belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.
KARAKESE
Amasya ili, Akdağ bucağına bağlı bir yerleşim yeri. Çorum şehri, Kargı ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yer. Hatay ili, Dörtyol ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir bölge.
KÜÇÜKAKÇAKESE
Ordu şehrinde, Kumru belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yer.
BÜYÜKAKÇAKESE
Ordu şehrinde, Korgan ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.
KUZKALINKESE
Kastamonu ili, Taşköprü ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yer.
Bu bölümde tanımı içerisinde KESE geçen kelimeler listesi verilmiştir.
AYDEMİR
Yüzü yay biçiminde bir keser türü.
BOĞAZLAMAK
Hayvan veya insanı boğazından keserek öldürmek. Gaddarca, kan dökerek öldürmek.
ALVEOL
Torba biçiminde küçük boşluk veya genişlemiş kısım. Akciğerde bronşçukların bittiği bölümde oksijen karbondioksit taşınmasını sağlayan minik kese biçimindeki boşlukların son ucu.
ADALET
Yasalarla sahip olunan hakların herkes tarafından kullanılmasının sağlanması, türe. Herkese kendine uygun düşeni, kendi hakkı olanı verme, doğruluk. Bu işi uygulayan, yerine getiren devlet kuruluşları. Hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetme.
DANABURNU
Toprak içinde yaşayıp bitkilere, köklerini keserek zarar veren bir böcek, kök kurdu (Gryllotalpa vulgaris). Aslanağzı.
ÇIKARMAK
Birinin veya bir şeyin çıkmasını sağlamak, çıkmasına sebep olmak. Sonunu getirmek. Hatırlamak. Bulmak, ortaya koymak. Yapmak, üretmek. Giysi, ayakkabı vb.ni vücuttan ayırmak, soymak. Bir müzik parçasını notalarıyla çalmak. Boşaltmak. Sunmak. Göstermek. Üçüncü bir sayı elde etmek üzere belli bir sayıdan, daha az değerli başka bir sayı kadar birim eksiltmek, tarh etmek. Gidermek. Fotoğraf çektirmek. Resim yapmak. Söylemek. Öfke, hırs, acı vb.nin zararını çektirmek. İlgisini keserek uzaklaştırmak. Sağlamak, elde etmek. Anlamak, ne olduğunu bilmek, sezmek. Sindirim yolundan dışarı atmak, kusmak. Gibi göstermek, bir davranış yüklemek. Yayımlamak. Yollamak, göndermek.
BIÇKICI
Bıçkı ile ağaç ve tahta kesen kimse. Bıçkı yapıp satan kimse.
BİRLEŞEN
Birbirini kesen, bir noktada kesişen (doğru, yay).
DIŞKILIK
Bazı omurgalılarda, özellikle keseliler, sürüngenler ve kuşlarda, bağırsak ile sidik ve üreme kanallarının açıldığı yer.
BARDA
Dam ustalarının kullandığı, başının bir ucu çember parçası biçiminde eğri, öbür ucu keskin çekiç. Fıçıcı keseri.
ANAHTAR
Kilidi açıp kapamak için kullanılan araç, açar, açkı, miftah, dil. Kurgu. Şifre yazmak ve çözmek için kararlaştırılmış olan yol. Konserve kutularının kapağını keserek açmaya yarayan alet, açacak. Herhangi bir olayda belirleyici olan. İstenilen yere veya aygıta, isteğe göre elektrik akımının geçmesini sağlamak için kullanılan düzen, çevirici, çevirgeç, şalter, komütatör. Somunları veya vidaları çevirerek sıkıştırıp gevşetmek için kullanılan çelik saplı araç. Notaların müzik merdivenindeki yükseklik derecelerini göstermek ve buna göre okunmasını sağlamak için portenin başına konulan işaret. Vesile, araç, vasıta.
AMNİYON
Döl kesesi.
DOĞRAMAK
Keserek parçalamak veya elle küçük parçalara ayırmak.
ÇALPARA
Parmaklara takılıp çalınan zil veya buna benzer ses çıkarıcı araç. Açıklarda, kumluk alanlarda yaşayan ve ağları keserek balıkçılara zarar veren bir tür çağanoz (Portunus puber). Gemi bordasında, pis suları dışarı akıtıp deniz suyunu, içeri almayan, tulumba içindeki özel kapak.
BÜZME
Büzmek işi. Ağzı büzülerek kapatılan (kese, torba, çarşaf vb.).
BİRER
Herkese bir.
EŞKIYA
Dağda, kırda yol kesen hırsızlar, haydutlar.
AİDAT
Dernek, kuruluş, kulüp üyelerinin belli sürelerde, belli miktarlarda ödedikleri para, ödenti. Bir hizmet karşılığı sürekli ve düzenli ödenen para. Kesenek.
GEBRE
Atı tımar etmekte kullanılan kıldan kese. Gebre otunun yemişi.
ALİ
Yüce, yüksek. "Kurnazca ve haince düzen" anlamında Ali Cengiz oyunu, "çok zorba" anlamında Ali kıran baş kesen, "bir kimse birinden aldığını ötekine, ötekinden aldığını bir başkasına vererek işini yürütmek" anlamında Ali'nin külahını Veli'ye, Veli'nin külahını Ali'ye giydirmek deyimlerinde geçen bir söz.