Kelimeler arşivi içinde; sonunda "him" olan, toplam 30 adet kelime bulunmaktadır. Sonu him ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında him olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde him olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
ÇAKIRHACIİBRAHİM
KARACAİBRAHİM, ÇİFTÇİİBRAHİM
MOLLAİBRAHİM
KADIİBRAHİM, HACIİBRAHİM, KARAİBRAHİM, SILAYIRAHİM
ABDURRAHİM, ABDÜRRAHİM, MÜTEVEHHİM
GATIREHİM
İBRAHİM
MÜLHİM, TEFHİM, RİKHİM
FAHİM, MÖHİM, REHİM, ŞEHİM, ZAHİM, FEHİM, ÇEHİM, VEHİM, VAHİM, SEHİM, RAHİM, MÜHİM, LEHİM
HİM
Temel: Bu evin himi çürüktür. Köşe, aralık: Himden sepeti çıkar. Çalılık, dikenlik yer. Büyük taş. Arapça kökenli him: Duvarın temelle birleşen kenarları (Erzincan Merkez). Temel. Arapça kökenli him:temel; sır.
SILAYIRAHİM
Anne, baba ve akrabayı ziyaret etme.
GATIREHİM
Acıma duygusu olmayan, merhametsiz (kimse).
HACIİBRAHİM
Kastamonu kenti, İnebolu ilçesi, merkez bucağına bağlı bir bölge.
MÜLHİM
İlham veren, içe doğduran, esinlendiren.
ABDÜRRAHİM
Merhametli, esirgeyen, koruyan Tanrı'nın kulu.
KARACAİBRAHİM
Manisa şehrinde, Borlu nahiyesine bağlı bir bölge.
KARAİBRAHİM
Amasya ili, Ezinepazarı bucağına bağlı bir yerleşim yeri.
ABDURRAHİM
Edirne ili, Enez belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.
MÜTEVEHHİM
Kuruntulu, evhamlı. Korkak, ödlek.
KADIİBRAHİM
Malatya ilinde, Akçadağ ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi.
TEFHİM
Anlatma, bildirme.
İBRAHİM
İnananların, halkların babası.
MOLLAİBRAHİM
Ağrı şehri, Patnos ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir bölge. Bingöl şehri, Servi bucağına bağlı bir yerleşim birimi. Malatya şehri, Hekimhan ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.
ÇAKIRHACIİBRAHİM
Düzce kenti, merkez ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.
ÇİFTÇİİBRAHİM
Manisa kenti, Kula ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir bölge.
Bu bölümde tanımı içerisinde HİM geçen kelimeler listesi verilmiştir.
ANLAMA
Anlamak işi, anlamaklık, derk, fehim, intikal, tefehhüm, vukuf. Bir olay veya önermenin daha önce bilinen bir kanunun veya formülün sonucu olduğunu görme.
ANLATMA
Anlatmak işi, ifham, ilam, tefhim.
GÖLGE
Saydam olmayan bir cisim tarafından ışığın engellenmesiyle ışıklı yerde oluşan karanlık. Ne olduğu anlaşılamayan karaltı, silüet. Güneş ışınlarından korunacak yer. Resimde bir şekli cisimlendirmek için, onun ışık almaması gereken yerlerine vurulan az çok koyu renk. Birinin yanından hiç ayrılmayan kimse. Yetkisi olmadığı hâlde etkili olan. Röfle. Koruma, kayırma himaye.
CEPHANE
Ateşli silahlarla atılmak için hazırlanan her türlü patlayıcı madde, mühimmat.
BEHİMİLİK
Behimi olma durumu.
KORUYUCULUK
Korumacı olma durumu, kollayıcılık, himaye.
GÖZETMEK
Korumak, bakmak, özen göstermek, himaye etmek. Kayırmak. Bir sonuca giderken bütün ayrıntı ve etkenleri dikkate almak. Kollamak, beklemek. Önem vermek, göz önünde bulundurmak, ayrı tutmak.
GÖZETİM
Gözetme işi, nezaret. Himaye. Gözaltı.
HİMAYESİZLİK
Himayesiz olma durumu.
GEÇME
Geçmek işi, mürur. Çakılmış, yapıştırılmış veya lehimlenmiş olmayıp gereğinde sökülebilecek biçimde parçaları birbirine takılıp kenetlenmiş olan. Birbirinin içine geçirilerek tutturulan iki şeyden birinde bulunan çıkıntılı parça.
KAYIRMAK
Koruyarak başarısını sağlamak, elinden tutmak, himmet etmek. Birini, başkalarının veya işin zararı pahasına tutmak. Birine haksız yere kolaylıklar sağlamak, iltimas etmek.
HAVYA
Madenlerle yapılmış olan kaynak işlerinde lehimi eritmek için ateşle veya elektrikle kızdırılarak kullanılan, çoğunlukla çekiç biçiminde ucu bakır alet.
BESMELE
"Esirgeyen ve bağışlayan Allah'ın adı ile" anlamına gelen ve bir işe başlarken söylenilen bismillahirrahmanirrahim sözü, bismillah.
DENİZKEDİSİ
Tüm başlılar takımından, vücudu ince uzun, büyük başlı, derin ve büyük denizlerde yaşayan bir balık, denizmaymunu (Chimaera monstrosa).
KORUYUCU
Koruyan kimse, muhafız. Himaye eden, kollayıcı, hami. Asalağı dış ortamda yok eden, onun konakçıya ulaşmasına engel olan (ilaç veya işlem).
ESİRGEME
Esirgemek işi, koruma, himaye, vikaye.
DULDA
Yağmur, güneş ve rüzgârın etkileyemediği gizli, kuytu yer, siper. Esirgeme, koruma, himaye.
ESİRGEMEK
Korumak, himaye etmek, vikaye etmek. Bir şeyi yapmaktan veya vermekten kaçınmak.
KORUMAK
Bir kimseyi veya bir şeyi dış etkilerden, tehlikeden, zor bir durumdan uzak tutmak, esirgemek, muhafaza etmek, vikaye etmek, sıyanet etmek. Süregelen bir durumun değişikliğe uğramasını önlemek. Güçlü bir kimse veya kuruluş, güçsüz birini veya bir şeyi desteklemek, himaye etmek. Karşılamak, denk gelmek. Bir şeyin eskimesini, yıpranmasını önlemek için gereken dikkat ve özeni göstermek. Tehlikeli, zararlı durumları önlemek. Tehlikeye karşı denetimi altında bulundurmak, savunmak, müdafaa etmek.
CİDDİ
Şaka olmayan, gerçek. Güvenilir bir biçimde. Önem vererek, gerçek olarak. Ağırbaşlı. Eğlendirme amacı gütmeyen. Güvenilir, sağlam, önemli. Gülmeyen. Tehlikeli, endişe veren, ağır, vahim, kritik. Titizlik gösterilen, önem verilen.