Sonu ÖLÇÜN ile biten kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; sonunda "ölçün" olan, toplam 1 adet kelime bulunmaktadır. Sonu ölçün ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.

Bunun yanı sıra, başında ölçün olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde ölçün olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.

 
 

Bazı kelimelerin anlamları

ÖLÇÜN

Standart.

  -   -   -  

Anlamında ÖLÇÜN bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde ÖLÇÜN geçen kelimeler listesi verilmiştir.

MUMGÜCÜ

Bir ölçünlü mumun ışıma gücü.

STANDART

Belli bir tipe göre yapılmış veya ayrılmış, ölçün, ölçünlü, tek biçim. Belirli ölçülere, yasaya, kullanıma uygun olan, ölçün, ölçünlü. Bir işletmede, bir ürünü, bir çalışma yöntemini, üretilecek miktarı, bütçenin para miktarını belirlemek için konulmuş kural. Örnek veya temel olarak alınabilen, ölçün, ölçünlü.

GÖRÜŞÜ

Ölçünlü yordamlardan yoksun olduğu için güvenilirlik ve geçerlik düzeyi düşük özgür görüşme, bk. yöneltimsiz görüşme.

SEÇİKLİK

Bir optik dizgenin oluşturduğu görüntünün seçik olma durumu. Bir televizyon resminin, bu resmi oluşturan satırların sayısıyla gerçekleşen belirginliği, arılığı. (Satır sayısı ne denli çoksa seçiklik de o denli yüksektir. Ancak çeşitli nedenlerden dolayı bu satır sayısı da sınırlıdır. Genellikle 405, 441 satırlar düşük seçiklik, 525, 625 satırlar orta seçiklik, 819 satır yüksek seçiklik olarak belirlenir. Türkiye, tüm Avrupa ülkelerinin benimsediği CCIR 625 satır ölçününü seçmiştir). Bir söz, deyiş ya da anlatımın anlamca başkalarından kolayca ayırt edilebilir olması.

RENKÖLÇÜM

Bir özdekten geçen ya da yansıyan ışığı çözümleyerek o özdeğin özelliklerini inceleme. Derişimi bilinen ve bilinmeyen çözeltilerde ölçün renkte bir ayıraçla oluşturulan renklerin yeğinliklerini karşılaştırarak yapılan çözümleme.

ÖLÇÜNME

Ölçünmek durumu.

ASİTÖLÇÜM

Bir asitli çözeltiyi, ölçün baz çözeltisiyle tepkimeye sokarak asitlik derecesini belirleme yöntemi.

ESENLEŞTİRME

Bir yerleşim yerinin tümünü ya da bir bölümünü, işlevlerini gereği gibi yerine getiremez durumdan kurtarmak, özellikle oturabilirlik niteliklerini yitirmiş ve eskimiş konut alanlarını daha üstün işgörü ölçünlerine kavuşturmak.

ŞİVESİZ

Konuşması şive özelliği taşımayan, ölçünlü dille konuşan.

ARITMISIZ

Ölçünleyici işlemlerle arıtılmamış olan.

YAPILAŞTIRMA

Yapılaştırmak işi. Bilgi sağlama yollarının ölçünlenmesi amacıyla bir soru ya da sınara, bir gözlem ya da ölçme aracına yapısal biçim ve bütünlük kazandırma.

AYARLAMAK

Bir ölçünün doğruluğunu belli bir örneğe göre düzeltmek, doğrulamak. Bir aygıtı belli bir iş yapabilecek duruma getirmek. Kandırmak. Düzenlemek. İşleri birbiriyle çatışmayacak veya zamanında bitirecek bir biçimde düzenlemek.

KENDİNCELİK

Bir ölçek sınarının seçimi, ölçek konum ve ağırlıklarının saptanmasında, öznel ve ölçünsüz yargılara dayanma.

TEMPO

Bir müzik parçasındaki bölümlerin hızı. Gidiş, ilerleyiş, gelişme hızı, tarz. Ölçünün ayrılmış olduğu zamanlardan her biri, vuruş. Vücut alıştırmalarının belirli süre içinde tekrarlanma hızı.

BAZÖLÇÜM

Bir çözeltideki baz niceliğini, ölçün asit çözeltisiyle eşdeğerleyerek belirleme.

TEKYIKIM

Düşük ölçünlü yerleşim alanlarında, tek tek yapıların ve göreceli olarak küçük yapı öbeklerinin yıkılıp geride kalanlara el sürülmemesini anlatan kentçilik uygulaması.

TAKTİ

Kesme, parçalama. Aruz ölçüsünde bir dizeyi ölçünün parçalarına göre ayırma.