Kelimeler arşivi içinde; sonunda "öksüz" olan, toplam 3 adet kelime bulunmaktadır. Sonu öksüz ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında öksüz olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde öksüz olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
ÖKSÜZ
Anası veya hem anası hem babası ölmüş olan (çocuk). Kimsesiz.
KÖKSÜZ
Kökü olmayan. Temeli, dayanağı ya da aslı olmayan.
GÖKSÜZ
Köstebek: Göksüzler bizim yoncaları batırmış. Köstebek, gözsüz tarla faresi.
Bu bölümde tanımı içerisinde ÖKSÜZ geçen kelimeler listesi verilmiştir.
CEBEDAK
Öksüz, yetim.
ANAKIZ
Babadan çok anneyi seven, anneye düşkün olan çocuk. Evlenmemiş, yaşlanmış kız. Sevimli cana yakın küçük kız çocuğu. Öksüz. Anne ve kız.
ÇOMA
Lor peyniri. Bekletilen sütten yayıkla çıkarılan yağ. Ağız tarafı tamamen kırılmış testi. Toparlak, yuvarlak, yumru. Yetim, öksüz.
ESASSIZ
Sağlam bir temele dayanmayan, köksüz, asılsız. Doğru olmayan, yalan.
EFTİK
Zaman geçirmek için ufak bir işle uğraşma, eğlenme. Değersiz, kazançsız uğraşı. Can sıkıntısı ile durup düşünmek. Acele, telâş. Herhangi bir koyuna emdirilen öksüz kuzu.
HORTLU
Yetim, öksüz.
HÖRTLÜ
Yetim, öksüz.
KELOĞLAN
Bir ailenin koruyuculuğuna veya bir yere çıraklığa alınan öksüz çocuk. Saf göründüğü hâlde zekâsı ve yiğitliğiyle amacına eren, saçsız bir masal kahramanı. Hindi.
DİŞSİZLER
Memeliler (Mammalia) sınıfının, etenliler (Placentalia) alt sınıfından, bazıları tüm olarak dişsiz, bazılarının da minesiz ve köksüz dişleri bulunan, vücutları uzun kıllarla ya da sırtta oynak kemerler hâlinde dizilmiş alt deriye ait kemik safihacıklardan yapılmış bir tabaka ile örtülü, kafatasları uzun, poliembriyoni gösteren, tek bir embriyo bölünerek 7-12 embriyo meydana getiren, aynı eşeyde olan embriyolarının hepsi aynı zamanda gelişen, bazıları ağaçlarda yaşayan ve böceklerle beslenen, bazıları da et ve ot yiyen, Amerika'da yaşayan türlere sahip bir takım. (Edentata),familyaları vardır.
ASILSIZ
Doğru olmayan, temelsiz, köksüz, dayanaksız, yalan (haber). Uydurma.
ÖĞSÜZLÜK
Öksüzlük.
KÖKLEZ
Toprağa gömülen köksüz bağ çubuklarının bir yıl sonra köklenmiş durumda olanı.
ÖKSÜZLÜK
Öksüz olma durumu. Kimsesizlik.
ÖK
Anne. Anne ve baba. Deve çağırma ünlemi. Ek. Göğüs. Çayırda otlayan hayvanı ayaklarından bağlamaya yarayan ip. Acı ünlemi, of. Yeni yürümeye başlayan çocukları sakıncalı, korkulu şeylerden uzaklaştırmak için "cız" anlamında kullanılır. Akıl. Akciğer. İp, urgan. Anasız çocuk, öksüz. Akıl, hatır, zekâ, zihin.
İRİK
Zayıf, cılız, hastalıklı. Eğri. Öksüz, yetim (çocuk). Özgürlük.
KÖKSÜZLÜK
Köksüz olma durumu.
ANASUZ
Öksüz.
MİLCAN
Öksüz. 5-6 yaşındaki kız ya da erkek çocuk.
EKDİ
Oğlak. Yetim çocuk. Yanaşma, piç, öksüz. Anası başka bir kocaya gidince babasının evinde kalan çocuk. Serseri, başıboş. İki yüzlü, yüze gülücü. Kurnaz, açıkgöz (insan). Anası ölüp de başka bir koyuna alıştırılan ya da elde beslenen kuzu. Önüne gelen koyunu emen kuzu. Alışkın, evcil. Asalak, başkalarının sırtından geçinen. Arsız, yüzsüz, görgüsüz. Hizmetçi. Halk dilinde Mezbaha.
HORT
İki bıçağın birbirine vurulmasıyle meydana gelen çentik. Kıldan yapılan top ve sopa ile oynanan bir çocuk oyunu. Semiz, toplu, şişman. Delikanlı, babayiğit. Yetim, öksüz.