Kelimeler arşivi içinde; başında "zire" olan, toplam 4 adet kelime bulunmaktadır. zire ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu zire ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde zire olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
ZİRE
Kapı zinciri.
ZİREK
Açıkgöz, akıllı, çalışkan. Eli çabuk. Çevik.
ZİREFCİ
Çok harcayan.
ZİREKLİ
Ağrı şehrinde, Sarısu bucağına bağlı bir yer.
Bu bölümde tanımı içerisinde ZİRE geçen kelimeler listesi verilmiştir.
EMZİREBİLME
Emzirebilmek işi.
EMZİKLİ
Emziği olan. Çocuğunu emziren (kadın).
ENYAK
Koyun ya da keçilerin yavrularını emzirecekleri zaman söylenir.
KAPSAİSİN
Kimyasal olarak trans-8-mehyl-N-vanillyn-6-noneamide yapısında, suda çözünmeyen, vazodilatasyonu azaltan, nozireseptörleri doğrudan uyararak ağrı duyarlılığını artıran, sindirim salgı bezlerini uyararak yem tüketimini artıran ve en fazla acı biberde bulunan alkoloit yapısında bir bileşik. Kapsaisinin tekrarlanan dozlarda alınması durumunda duyarsızlaşmaya ve yerel olarak uygulandığında irritasyon ile gözyaşı akıntısına neden olduğu ayrıca, afferent sinir uçlarından taşikininlerin salıverilmesini de artırarak trakeobronşiyal düz kasların kasılmasını sağladığı bildirilmiştir.
TEHZİL
Alaya alma. Ciddi bir esere alay tarzında nazire yazma, şakalı bir anlatıma çevirme.
MEZGEP
Bebeklerin ve çocuklarını emziren annelerin, elbiselerinin kirlenmemesi için boyunlarına takılan önlük. Çocuk önlüğü. (Sivrihisar Eskişehir).
EMZİKÇİ
Başkasının çocuğunu emziren kadın, süt nine.
ADA
Deniz veya göl suları ile çevrilmiş küçük kara parçası, cezire. Tali yoldan ana yola güvenli çıkışı sağlamak için tali yolun sağ tarafına yapılan, çizgilerle ayrılmış bölüm. Çevresi yollarla belirlenmiş olan arsa ve böyle bir arsayı kaplayan yapılar topluluğu. Kavşaklarda trafiği düzenleyici, yönlendirici veya ayırıcı olmak üzere bordürle sınırlandırılmış veya yer çizgileriyle belirlenmiş alan.
ALAŞA
Çok renkli, karışık renkli. Zayıf ve çelimsiz at. Ağzı ve burnu beyaz olan at. Beygir, erkek at, iğdiş olmıyan huysuz at. Semere alışmış hayvan. Her kuzuyu emziren koyun. Azgın köpek, boğa, at ve benzerleri. Leş. Kötü kadın, orospu, oynak, cilveli. Çok süslü, allı pullu. Herkesçe beğenilen, hoş görülen, yakışıklı kimse. İkiyüzlü, ara bozucu, yaltaklık eden. Alçak, engin, basık: Duvar da çok alasaymış. Çok aceleci, her işte acele eden. Yaramaz, hırçın, yaygaracı. Bir çeşit deri hastalığı, çil. Başkalarının çıkarları için çalışan. Sert başlı, huysuz, haşarı (at).