Kelimeler arşivi içinde; sonunda "yiz" olan, toplam 21 adet kelime bulunmaktadır. Sonu yiz ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında yiz olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde yiz olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
MÜTEMAYİZ
MÜBEYYİZ, MÜMEYYİZ
BİREYİZ
TEBYİZ, TEMYİZ, İREYİZ
FEYİZ, VAYİZ, ŞEYİZ, SEYİZ, REYİZ, KİYİZ, GİYİZ, GEYİZ, FAYİZ, DEYİZ, ÇİYİZ, CAYİZ, ÇEYİZ
YİZ
YİZ
İz.
BİREYİZ
Marangoz makkabı. (Yalvaç Isparta).
VAYİZ
Arapça kökenli vâiz: vaiz.
REYİZ
Arapça kökenli reis: reis. Reis.
KİYİZ
Keçe.
GİYİZ
Elbise, çamaşır ve benzerleri giyilecek şey. İlkbaharda düşen çiğ. Acı soğuk.
ŞEYİZ
Erkek keçi.
FEYİZ
Verimlilik, gürlük, ongunluk, bereket. İlerleme, kültürel gelişme, olgunluk. Artma, çoğalma. Manevi haz, mutluluk, iç huzuru.
MÜMEYYİZ
İyiyi, kötüyü, doğru ve yanlışı ayıran, seçen. Yazıları beyaz kâğıda temize çeken kimse. Ayırtman.
SEYİZ
İki, üç yaşında enenmiş erkek keçi.
GEYİZ
Sonbaharda olan geçici, dondurucu soğuk. Bağ, bostan ve pamuk tarlasında görülen, yaprakları buruşturan bir çeşit hastalık. Soğuktan ellerde ve yüzde görülen çatlaklar. Arapça kökenli gayz: gayz; hınç.
TEBYİZ
Bir yazı ile ilgili taslağı temize çekme.
MÜBEYYİZ
Yazıları temize çeken kimse.
MÜTEMAYİZ
Kendini gösteren, sivrilen.
TEMYİZ
Ayırt etme. Mahkemelerce verilen kararın kanun ve usul yönünden incelenmesini sağlayan yasal yol.
İREYİZ
Reis.
Bu bölümde tanımı içerisinde YİZ geçen kelimeler listesi verilmiştir.
GÜRLÜK
Gür olma durumu. Verimlilik, feyiz.
ÇEYİZLİK
Çeyiz eşyası. Çeyiz olarak hazırlanan, çeyiz için ayrılan.
BURKAÇ
Dolaşık, çapraşık, eğri büğrü, eğri. Su çevrisi, girdap. Bol yetişen, feyizli. Altın bilezik.
ÇEYİZLİ
Çeyizi olan.
ÇEYİZCİ
Çeyiz hazırlayan veya satan kimse.
ATINTI
İki tarlanın sınırını belirten toprak yığını. Çift sürerken dönüm başında öküzlerin döndüğü yer. Rüzgârla bir çukura yığılan kar. Gelin çeyizi kesilirken akrabalara alınan hediyelik giysiler.
AGIRLIG
Çeyiz hazırlamak için damatça geline verilen para.
CİHAZ
Aygıt, alet, takım. Çeyiz.
BİRLİİZ
Birlik halindeyiz.
BAŞDIH
Kışın erkeklerin başlarına sardıkları yün başlık. Çeyizini düzmek için güvey tarafından geline verilen para, ağırlık.
ONGUNLUK
Ongun olma durumu, mutluluk, bolluk, bereket, feyiz, saadet.
AYIRTIM
temyiz, -gücü: temyiz kudreti. -gücü olan, -güçlüsü: mümeyyiz. -gücü olmayan: gayr -i mümeyyiz. -güçsüzlüğü: temyiz kudret sizliği. Olay, nesne ve özellikler arasında ayırt edilebilir başkalık.
ASGI
Kadınların zincirle boyunlarına astıkları altınlar. İple bağlanıp duvara, tavana asılan sebze ve meyva. Askı: Cehiz bön asgıda. Askı. Çeyizin iplere asılarak sergilenmesi. Gelin alayındaki at, araba, otomobile bağlanan armağan kumaş, havlu ve benzerleri nesneler. Ustaya armağan edilmek için yapımı biten eve asılan kumaş ve benzerleri nesneler.
AYIRTMAN
Sınavlarda, soruların hazırlanmasından notların verilmesine kadar bütün değerlendirme çalışmalarına katılan görevli, mümeyyiz.
AYIRTMANLIK
Ayırtmanın görevi, mümeyyizlik.
MÜMEYYİZLİK
Ayırtmanlık. Mümeyyizin görevi.
ÇEYİZSİZ
Çeyizi olmayan.
AIRLIG
Çeyizi düzmek için güveyin geline verdiği para.
BEREKET
Bolluk, gürlük, ongunluk, feyiz, feyezan. İyi ki, neyse ki, iyi bir rastlantı sonucunda. Yağmur.
AĞIRLIK
Ağır olma durumu. Ağırbaşlılık. Terazilerde tartma işi yapılırken bir kefeye konulan nesne. Değerlendirmelerde herhangi bir konu veya evreye, olağanın üzerinde ve belli oranda tanınan değer. Yer çekiminin, bir cismin molekülleri üzerindeki etkisinin oluşturduğu bileşke, gravite. Uykudayken gelen ve insana boğulur gibi bir duygu veren durum. Uyuşukluk ve gevşeklik durumu. Sıkıcı, bunaltıcı, iç karartıcı durum. Orduda bir birliğin cephane, yiyecek ve eşya yükleri. Sorumluluk. Sıkıntı. Takı. Değerli olma durumu. Yük, külfet. Dikkati ve önemi bir şey üzerinde yoğunlaştırmak. Güreş, boks, halter, judo vb. spor dallarında, sporcuların kilolarına göre girdikleri kategori. Etki, baskı, güçlük. Çeyizini düzmek için damadın geline verdiği para, kalın.