YARIK ile başlayan kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; başında "yarık" olan, toplam 11 adet kelime bulunmaktadır. yarık ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ayrıca sonu yarık ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde yarık olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.

 
 

11 harfli kelimeler

YARIKALIMLI

10 harfli kelimeler

YARIKLANMA

9 harfli kelimeler

YARIKKAYA, YARIKKUYU

8 harfli kelimeler

YARIKATI, YARIKLIK, YARIKMAK, YARIKÜRE

7 harfli kelimeler

YARIKÇI, YARIKÖY

5 harfli kelimeler

YARIK

Bazı kelimelerin anlamları

YARIK

Yarılarak açılmış yer, geniş çatlak. İnce bir çizgi durumunda açılmış yara. Çatlak. Yarılarak açılmış ya da yarılarak oluşmuş. Küçük bir ışık demeti elde etmek için ışık kaynağının önüne konulan, saydam olmayan bir düzlem üzerine açılmış, dikdörtgen biçiminde küçük delik. Anlaşmazlık. Dişinin cinsel organı.

YARIKÖY

Burdur ili, merkez belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.

YARIKÇI

Eskişehir kenti, Mihalıççık ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri.

YARIKÜRE

Merkezden geçen bir düzlemle, (çoğu zaman eşlek düzlemi) ikiye bölünmüş olarak düşünülen kürenin her bir parçası.

YARIKKUYU

Karaman ilinde, Ayrancı belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yer.

YARIKALIMLI

Özdeğin içinde bulunduğu koşullarda kalımlı olmayan ve ancak dengeye erişme hızının yavaşlığı nedeniyle geçici olarak gösterdiği durum. Yarılanma süresi uzun ışınetkin atom ya da çekirdeklerin uyarılmış durumu.

YARIKKAYA

Afyon ilinde, Davulga nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi. Isparta ilinde, Yalvaç ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi. Tunceli şehrinde, Ovacık belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi.

YARIKLANMA

Döllenmiş ovumun daha küçük hücreler oluşturmak amacıyla art arda bölünme göstermesi, bölütlenme.

YARIKLIK

Yarık olma durumu.

YARIKATI

Görünüşteki özellikleri katı ile sıvı arasında olan özdek.

YARIKMAK

Sağa sola koşup yorulmak.

  -   -   -  

Anlamında YARIK bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde YARIK geçen kelimeler listesi verilmiştir.

DÜBEL

Vidanın daha sağlam yerleşmesi için duvarlarda açılan deliğe önceden çakılan plastik yuva. Çapları 4-20 milimetre olan, uçları yarık ve tırtıllı, baş tarafı uca doğru daralan delikli, orta sert veya sert plastikten yapılmış özel kavela.

PATLAK

Patlayarak açılmış, yırtık, yarık. Patlamış yer.

YİVLEMEK

Dikerek eklemek. Bileyerek keskinleştirmek, sivriltmek. Düz bir nesnede oyarak yarık çukur açmak. Köpek koklayarak izlemek.

BAYILTAN

Karnıyarık (yemeği).

DENİZKOZALAĞI

Konik biçimli kabuğunda bir yarık bulunan, karından bacaklı yumuşakça (Conus).

YARMAK

Uzunlamasına bölüp ayırmak. Yarık açmak. Buğday, arpa vb. tahıl tanelerini değirmende kırmak. Ortasından, içinden geçmek. Kesip açmak. Derin yara açmak.

BAYILDAN

Karnıyarık (yemeği). İmambayıldı.

KULAK

Başın her iki yanında bulunan işitme organı. Saban kulağı. Balıklarda başın iki yanında bulunan ve ağızdan alıp solungaçlardan geçirdiği suyu dışarıya vermeye yarayan yarıklardan her biri. Telli çalgılarda tel germeye yarayan burgu. Bu organın, sesleri toplayıp içeriye almaya yarayan dış bölümü. Duvar, baca, şömine vb. yerlerde kulağa benzer çıkıntı. Akarsuların ve özellikle göllerin karaya giren ve durgunlaşan yerleri. Varlıklı Rus köylüsü. Seslerin uygunluğunu seçebilme ve değerlendirebilme yeteneği.

BIÇILMAK

Sidik, soğuk su ve havanın etkisiyle deride ince ince yarıklar açılmak, çatlamak.

BAĞRIYARIK

Karnıyarık (yemek).

ÇAK

Yırtık, yarık.

ÇATLAK

Çatlamış olan. Yer altındaki taş kütlelerinin basınç ve gerilim dolayısıyla yer değiştirmeden çatlayıp yarılması, diyaklaz. Değişimin başlangıcı. Deli. Deri, mukoza, kemik veya herhangi bir organ üzerinde uzunluğuna olan açıklık, yarık, fissür. Ara, aralık. Herhangi bir yerde uzunluğuna olan açıklık.

AKANTOLİZİS

Derinin dikensi tabakasındaki kerationositlerin birbirinden ayrılması. Epidermisin içinde yarıklar ve içi sıvı dolu keseciklerin oluşmasına neden olur.

YIRTIK

Yırtılmış olan. Utanması, çekinmesi olmayan. Yırtılma sonucu oluşmuş yarık. Eskimiş, parçalanmış. Cırlak, tiz, keskin (ses).

MAŞLAH

Tek parçalı ve kol yerine yarıkları olan bir tür kadın üstlüğü. Bazı varlıklı Arapların giydiği ipekten pelerin.

BAYILDI

Karnıyarık (yemeği).

YARILMAK

Yarma işi yapılmak. Üzerinde yarık açılmak.

BARAZA

Çift demirinin yaptığı geniş yarık, saban izi.

YARA

Keskin bir şeyle veya bir vuruşla vücutta oluşan derin kesik. Dert, üzüntü, acı. Bir şeyin iç veya dış yüzünde herhangi bir etki ile oluşan ve tehlikeli olabilen oyuk, gedik, yarık. Vücutta işlemekte olan çıban.

KISTIRMA

Kıstırmak işi. İçerisine peynir, kıyılmış et vb. konularak sac üzerinde pişirilen börek. Karnıyarık yemeği.