Kelimeler arşivi içinde; sonunda "vasıta" olan, toplam 3 adet kelime bulunmaktadır. Sonu vasıta ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında vasıta olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde vasıta olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
VASITA
Araç. Aracılık. Aracı. Taşıt.
BİLAVASITA
Araçsız. Birinin aracılığı olmadan, doğrudan doğruya, aracısız.
BİLVASITA
Birinin aracılığıyla, doğrudan doğruya olmayarak, dolaylı olarak.
Bu bölümde tanımı içerisinde VASITA geçen kelimeler listesi verilmiştir.
ESBAP
Sebepler, nedenler. Vasıtalar, araçlar.
ALUMİNOTERMİ
Metal ve ametallerin oksijenli bileşiklerin aluminyum metali vasıtasıyla indirgenmesine dayanan metal, ametal ve alaşımların elde edilmesi yöntemi. Yöntem ilk olarak 1859 yılında N.N.Beketov tarafından bulunarak kullanılmıştır. Bu yöntemle Al toz veya yonga biçiminde kullanılır. Mn, Cr, V, W ve birçok alaşımlar bu yöntemle elde edilirler.
BELGEGEÇER
Yazılı, bilgi ve belgelerin telefon sistemi vasıtasıyla bir yerden bir yere iletilmesini anında sağlayan araç, belgeç, faks.
TERCİHANE
Terciibentte vasıta beytinden önceki beyitlerin oluşturduğu bent.
ANAHTAR
Kilidi açıp kapamak için kullanılan araç, açar, açkı, miftah, dil. Kurgu. Şifre yazmak ve çözmek için kararlaştırılmış olan yol. Konserve kutularının kapağını keserek açmaya yarayan alet, açacak. Herhangi bir olayda belirleyici olan. İstenilen yere veya aygıta, isteğe göre elektrik akımının geçmesini sağlamak için kullanılan düzen, çevirici, çevirgeç, şalter, komütatör. Somunları veya vidaları çevirerek sıkıştırıp gevşetmek için kullanılan çelik saplı araç. Notaların müzik merdivenindeki yükseklik derecelerini göstermek ve buna göre okunmasını sağlamak için portenin başına konulan işaret. Vesile, araç, vasıta.
TERKİPHANE
Terkibibentte vasıta beytinden önceki beyitlerin oluşturduğu bent.
ALDANGUÇ
Avutacak, kandıracak, gönül alacak şey, söz. Aldanma vasıtası; oyalıyan, aldatıcı şey.
TAŞIT
Otomobil, tren, gemi, uçak gibi taşıma araçlarının ortak adı, nakil aracı, nakil vasıtası, vasıta.
ARAÇLI
Araçla yapılmış olan veya olan, vasıtalı.
ÇIĞNAMAK
Çiğnemek. (Ayak veya bir vasıta altına alarak) çiğnemek.
DOLAYSIZ
Doğrudan doğruya olan, vasıtasız, bilavasıta. Araya herhangi bir araç girmeden.
DOLAYLI
Doğrudan doğruya olmayan, dolayısıyla olan, vasıtalı, bilvasıta, endirekt.
ARACI
Ara bulucu. Üretici ile tüketici arasında alım satım konusunda bağlantı kuran ve bundan kazanç sağlayan kimse, mutavassıt, komprador. İki şey arasında bağlantı kuran kimse, vasıta. İhracatçının ihracattan doğan alacaklarının büyük bir bölümünün malın yüklenmesinden hemen sonra, kalan kısmının ise para, malı alandan tahsil edildiğinde bir aracı banka tarafından ödenmesini sağlayan kredi veya yatırım tekniği.
VASITASIZLIK
Vasıtasız olma durumu.
ARACILIK
Aracının yaptığı iş, tavassut. Aracı olma durumu, vasıta, vasıtalık.
VESAİT
Araçlar, vasıtalar.
ARAÇSIZ
Doğrudan doğruya yapılmış olan veya olan, vasıtasız, bilavasıta. Araç olmaksızın, vasıtasız bir biçimde, bilavasıta, doğrudan doğruya.
ENSTRÜMANTAL
Çalgısal, sözsüz. Vasıta hâli.
ARACILIĞIYLA
-le bağlantı kurularak, -nın yardımıyla, vasıtasıyla, eliyle, yoluyla, marifetiyle, tarafından.
ARAÇ
Bir iş yapmakta veya sonuçlandırmakta gücünden yararlanılan nesne. Kastamonu iline bağlı ilçelerden biri. Kişiler veya nesneler arasında bağlantı sağlayan şey, vasıta. Taşıt.