Sonu UK ile biten 4 harfli kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; sonunda "uk" olan 4 harfli toplam 41 adet kelime bulundu. Sonu uk ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.

Ayrıca, başında uk olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde uk olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Kelime anlamı için sözcüklerde bulunan linklerden faydalanabilirsiniz.

 
 

Bazı kelimelerin anlamları

ERUK

Kayısı. Erik.

AZUK

Azık.

UCUK

Uçuk.

OZUK

Taze cevizin üstündeki yeşil kabuk. Halk dilinde Koşu ve yarışlarda önde giden ve başka atları geçen at.

ORUK

Aile, oymak. Göçmen olarak gelip bir yere yerleşen. Otlaktaki hayvanın ayağına bağlanan uzun ip, köstek. Dövülmüş et, bulgur, soğanla yapılan ızgara köfte. Dövülmüş köftelik bulguru biberle iyice yoğurduktan sonra içine kıyma koyup, üstüne yağ dökerek fırında pişirilen bir çeşit yemek. Yol, çare, imkân.

UDUK

Saklambaç oyununda haber verme.

UMUK

Ilık, sıcak. Kuytu. Yumuk.

ULUK

Miskin, tembel, pasaklı: Kızım sende bu ulukluk varken satılamazsın. İnce, narin, hastalıklı. Çürümüş, çürümeye yüz tutmuş. Çürük, işe yaramaz, bozuk. Emsiz, ilaçsız. Aptal. Düzensiz, dağınık kimse. Uyuşuk, ağırcanlı. Yaşlı veya uyuz, büyük köpek. Halk dilinde Atın omuz başı.

HUUK

Keçi çağırma ünlemi.

ONUK

Önlük. Sevgili, aziz.

ALUK

Eğer, semer, palan, hayvanın beline konulan eski çul. Yırtık, çok eski, partal (giyim eşyası, yatak yorgan). Alayım: Bu çiçeği ben aluk. Delidolu, aklına geleni yapan. Alık, aptal, sersem. Beslenememiş, cılız, hastalıklı hayvan. Minder. Aşık kemiği ve bu kemikle oynanan oyun.

OCUK

Şeytan.

GOUK

Taş, toprak, ağaç gibi herhangi bir şeyin içine doğru uzanan boşluk.

OFUK

Çürük ceviz.

ICUK

Çok az, biraz.

OLUK

Bir şeyin akmasına yarayan üst yanı açık boru. Bir şeyin üzerinde oyulmuş yol. Yağmur sularını damların kenarlarına toplayıp akıtan yatay konumlu, genellikle çinko boru.

İMUK

Oruç.

UÇUK

Uçmuş, soluk. Hafif, belirsiz. Açık (renk). Ateşli hastalıklar, ruhsal bunalımlar veya korku sonucu genellikle dudakta beliren kabarcık. Deli dolu. Abartılı, çok yüksek, çok fazla.

TOUK

Tavuk.

ARUK

Su yolu, ark. Zayıf, cılız, sıska. Çürümüş, fazla olmuş, çürümeye yüz tutmuş. İneğin tabii hali, gebe veya kısır olmıyan inek. Eli ağır, uyuşuk. Ağrımış.