TEMPO ile başlayan kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; başında "tempo" olan, toplam 6 adet kelime bulunmaktadır. tempo ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ayrıca sonu tempo ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde tempo olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.

 
 

Bazı kelimelerin anlamları

TEMPO

Bir müzik parçasındaki bölümlerin hızı. Gidiş, ilerleyiş, gelişme hızı, tarz. Ölçünün ayrılmış olduğu zamanlardan her biri, vuruş. Vücut alıştırmalarının belirli süre içinde tekrarlanma hızı.

TEMPOSUZ

Temposu olmayan. Temposu bozuk olan.

TEMPOR

Şakak.

TEMPORALİS

Şakağa ait, şakakla ilgili olan.

TEMPOLU

Temposu olan. Temposu hızlı olan.

TEMPOSUZLUK

Temposuz olma durumu.

  -   -   -  

Anlamında TEMPO bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde TEMPO geçen kelimeler listesi verilmiştir.

PRESTO

Çabuk, çok çabuk bir tempo ile. Bu tempo ile çalınan müzik parçası.

MODERATO

Tek başına kullanıldığında orta hızda bir tempoyu belirten bir söz. Başka bir terimle birlikte kullanıldığında gösterilen temponun biraz yavaşlatılması gerektiğini anlatan bir söz.

TAVŞANLIK

Tavşan üretmeye elverişli yer. Değerli ağaçlarla ince işler yapma sanatı. Atletizm yarışlarında rekor kırması beklenen atletin önünde koşup tempoyu yüksek tutan atletin yaptığı iş.

TEZAHÜRAT

Bağırıp çağırarak, alkışlayıp tempo tutarak yapılmış olan gösteri. Hastalıklarda belirtiler.

AEROBİK

Sağlıklı bir vücuda sahip olmak için tempolu müzik eşliğinde yapılmış olan bir jimnastik türü.

PARNASÇILAR

1866 yılına doğru Fransa'da Parnasse Contemporain adlı bir dergide eserlerini yayımlıyan şairlere verilen ad. Bunlar şiiri kof şatafatlardan, duygu itiraflarının aşırılığından, tatsız yeniliklerden kurtarma işini üzerlerine almışlar, sanat için sanat yapmağa çalışarak çoğu teknik bir olgunluğa erişmişlerdir. (PARNASÇILIK, Parnassianisme).

USUL

Kökler, asıllar. Bir kimsenin ana, baba, dede ve nineleri. Yavaş bir biçimde. Bir yasama veya idare işleminin hazırlanması, yapılması veya yürürlüğe konması sırasında uyulması gereken hükümler ve izlenecek yollar. Bilimde belli bir sonuca erişmek için, belli ilke ve kurallara göre izlenen yol, metot. Klasik Türk müziğinde tempo. Alçak sesle. Bir amaca erişmek için izlenen düzenli yol, tutulan yol, yöntem, tarz.

EZGİ

Belli bir kurallara göre düzenlenmiş, kulağa hoş gelen ses dizisi, haz, nağme, melodi. Üzüntü, sıkıntı. Kulağa hoş gelen ses veya söz dizisi. Gidiş, yol, tarz, tempo. Bir müzik parçasında baştan sona kadar belirli yerlerde tekrarlanan ses dizisi.

DANS

Müzik temposuna uyularak yapılmış olan ve estetik değer taşıyan düzenli vücut hareketleri, raks.

TAVŞAN

Tavşangillerden, eti yenen, hızlı koşan, kemirgen, postundan yararlanılan bir tür memeli (Lepus europeus). Atletizm yarışlarında rekor kırılabilmesi için tempoyu yüksek tutup belirli bir mesafeyi diğer atletlerin önünde koşan atlet. Değerli ağaçlar üzerine ince oymalar işleyen sanatçı, tahta oymacısı.

POSTTEMPORAL

Şakak (temporal) kemiğinin ardında.

ÇEKERLİK

Bir kelimenin veya sesin ilgili bulunduğu başka bir kelimeyi veya sesi kendi şekline yakın bir şekle sokması yolundaki özümleme. Yuvarlak açınıkların düz olanları yuvarlaklaştırmasma DUDAK ÇEKERLİĞİ (At. labiale) denir: Bir kelimenin öbür'de -bür olması gibi Başka dillerde ayrı olması gerekirken bazen uyrumlu tümcelerin fiil kipleri ve zamanlan baştümcedeki kipin veya zamanın çekerliğine kapılarak onların şeklini alırlar (KİP ve ZAMAN ÇEKERLİĞİ, At. modale et temporelle). Aynı çekerlik kendini isini cinslerinde ve hallerinde de gösterebilir (CİNS ve HAL ÇEKERİĞİ, At. du genre et du cas).

FOKSTROT

Dört tempolu bir dans.

TAPŞINLAMAK

Candan el çırpmak, alkışlamak ya da bir müziğe tempo tutmak.

DEYİŞ

Deme, söyleme işi. Semahla birlikte yalnızca bağlama eşliğinde ağır tempoda söylenen bir beste türü. Halk şiiri, halk türküsü. Bir kimsenin bir konuyla ilgili anlattıkları, ifade. Söyleme biçimi, anlatım biçimi, üslup.

MAESTOSO

Bir parça görkemli bir biçimde ve ağır tempoyla çalınarak. Eğlenceli müzik parçası. Bu tempo ile çalınan parça.

VURUŞ

Vurma işi. Bir kuvvetin etkileme süresi ile şiddetinin çarpımından çıkarılan nicelik. Bir ölçüyü oluşturan eşit sürelerden her biri, darp. Tempo.

LENTO

Ağır bir biçimde (çalınmak). Bu tempoda çalınan parça. Boyunduruk.

DÜMTEK

Klasik Türk müziğinde tempo.

GİDİŞ

Gitme işi. Tutum, durum, davranış. Gitme biçimi, tempo.