Kelimeler arşivi içinde; sonunda "stok" olan, toplam 3 adet kelime bulunmaktadır. Sonu stok ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında stok olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde stok olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
STOK
Yığılım. Yığımlık.
ISTOK
Masa gözü.
SAPSTOK
Yağların rafine edilmesi sırasında elde edilen ve rasyonlara enerji kaynağı olarak katılan ürün.
Bu bölümde tanımı içerisinde STOK geçen kelimeler listesi verilmiştir.
İSTİFLEMEK
Düzgün bir biçimde üst üste yığmak. Stok etmek.
OLİGARŞİ
Siyasal gücün birkaç kişilik bir grubun elinde toplandığı yönetim, aristokrasinin daralmış biçimi, takım erki.
İSTİFÇİ
Malları, eşyayı istif eden görevli. Stokçu.
İSTİFÇİLİK
İstifçinin yaptığı iş. İleride bulunmayacağı veya pahalılaşacağı düşüncesiyle çok mal yığarak piyasada sıkıntıya yol açma, stokçuluk.
STREPTAVİDİN
Streptomyces griseus adlı bakterinin yapısında bulunan ve biyotine karşı büyük bir çekim merkezi oluşturduğundan immünofloresan ve immünohistokimyasal çalışmalarda yararlanılan bir protein.
PANKREOZİMİN
Kolesitokinin. İnce bağırsak çeperinden salgılanan, safra kesesini ve safra yollarını doğrudan etkileyerek büzücü etki gösteren bir enzim, kolesistokinin.
KRİYOSTAT
Bir düşük sıcaklık ayarlayıcısı. Termoregülatör. Sabit düşük sıcaklık kabı. Dondurma mikrotomu yerine geçen, gelişmiş ve etkili kesit alınmasını sağlayan bir çeşit mikrotom. Cerrahi yöntemle alınan örnekler hızlı bir biçimde işlenerek duyarlı enzimlerin veya küçük moleküllerin histokimyasal yapıları muayeneler için özellikle tercih edilir.
STOKLAYABİLME
Stoklayabilmek işi.
PLEROSERKUS
Trypanorhyncha takımındaki sestodların metasestodu. Arka kısmında blastokist adlı bir kese bulunan ve vücudun geri kalan kısmının bu kese içerisine çekilebildiği metasestod formu.
SUBKÜLTÜR
Stok kültürden organizmayı alıp, taze besi yerine transfer ederek yapılan kültür.
STOKÇULUK
Stokçu olma durumu, istifçilik.
LİTOFON
Lastik ve boya endüstrisinde beyaz boya olarak kullanılan çinko sülfür ve baryum sülfatın stokiyometrik karışımı.
SOMATOSTATİN
Ön hipofizde büyüme hormonu ve tirotropin, pakreasta insülin ve glukagon, midede gastrin, duodenumdan sekretin ve kolesistokinin ve böbrekte renin salınımını inhibe eden, çoğunlukla hipotalamustan ve pankreasın Langerhans adacıklarının delta hücrelerinden salınan peptit yapılı bir hormon, büyüme hormonu salınımını kısıtlayıcı hormon, GHRIH.
STOKÇU
Stok yapan kimse, istifçi.
DARBOĞAZ
Piyasalarda üretimin, kredilerin, döviz imkânlarının, sürümün, ham madde arzının ve malzeme stoklarının gereksinim düzeyi altına düştüğü sıkıntılı durum. Toplumun, çözümlenmesinde güçlüklerle karşılaştığı bunalımlı durum. Huni: Yağlar şişelere darboğazla akıtılır. Bir ekonomide döviz, ham madde, finansman gibi çeşitli varlıkların gerekli düzeyin altına düşmesiyle ortaya çıkan darlık, kıtlık ve sunum yetersizliği. Bir üretim sürecinde karşılaşılan sunum ve istem dengesizliği. Taşıt gidiş gelişinin sık sık tıkandığı ve düzene sokulmasını, özel önlemler alınmasını gerektiren yol kavşağı. bk. düğümyol. Bir kilim motifi. (Saçıkara İslahiye Gaziantep). Kars ilinde, Selim ilçesi, merkez bucağına bağlı bir bölge. Niğde kenti, Ulukışla ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir bölge. Samsun ilinde, Boğazkaya bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.
STOKLAMA
Stoklamak işi.
AVLANABİLİRLİK
Belirli bir av gücü birimiyle stoktan avlanan kısım.
ARİSTOKRATLIK
Aristokrat olma durumu.
YIĞILIM
Yığılma işi. Bir satış yerinde satışa hazır bulundurulan malların tümü, istif, stok. Bir gereksinimi karşılayacak maddeden çok miktarda yığma, istif, stok. Organizmada zararlı maddelerin birikmesi. Özdeciksel yörüngeçlere eksicikler dizildikten sonra, özdecikiçi öğecik yörüngeçlerine düşen eksicik sayısı dağılımı. Erke düzeylerinin eksicik ve benzerleri ile doldurumu. Özdeş nesnelerim oluşturduğu topluluk.
STOKLAYABİLMEK
Stoklama imkânı veya olasılığı bulunmak.