Sonu SİYİ ile biten kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; sonunda "siyi" olan, toplam 1 adet kelime bulunmaktadır. Sonu siyi ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.

Bunun yanı sıra, başında siyi olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde siyi olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.

 
 

Bazı kelimelerin anlamları

SİYİ

Etek, etek ucu.

  -   -   -  

Anlamında SİYİ bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde SİYİ geçen kelimeler listesi verilmiştir.

AKSESUAR

Bir aletin, bir makinenin işlevine katılmayan ancak kendine özgü ayrı bir yararı bulunan alet, araç veya nesne. Konunun gerektirdiği ölçüde kullanılan, bir sahne içinde yer alan veya oyuncunun dekor gereği kullandığı çeşitli eşya. Giysiyi bütünleyen çanta, kemer, şapka, eldiven, mücevher vb. eşya.

GİYİNMEK

Giymek. Giysiyi belli bir yerden almak veya belli bir yerde diktirmek. Ağır bir söze veya davranışa, sesini çıkarmadan içerlemek.

SİNGİL

Kurnaz, sessizce iş yapan, sinsi. 1.Uyuşuk, tembel kişi. Sessizce yaklaşıp ısıran köpek. Ağaç yarmakta kullanılan araç, bir çeşit kama : Singil ile kütük kolay yarılır. Meyve sapı : Kirezin singili pişirilip suyu içilirse idrarı söktürür. Siğil, deride sert kabarcıklar. İçinden pazarlıklı, sinsi. Ağır kanlı. Siğil. Eski türkçe sigil:siyil.

ŞIRKMAK

Dövmek, ezmek. Sallamak, sarsmak. Sarsmak, silkelemek. Ezmek. Dövmek, hırpalamak. Yıkanan giysiyi suya batırarak durulamak.

BRİT

Düğmeyi iliklemek için kumaş veya iplikten yapılmış özel bir tür ilik. Nakış veya dantelde motifleri birleştiren bağ. Giysiyi çengele asmak için kullanılan, giysinin enseye yakın bölümünde yer alan ince şerit.

GİDERGİ

Gelip geçen, oturmayan, yolcu: Ben giderginin birisiyim işinize karışmam.

ANTİANAFİLAKSİ

Anafilaksiyi gideren, anafilaksiye karşı.

PROVA

Bir şeyin amacına uygun, istenilen düzeyde olup olmadığını anlamak için yapılmış olan deneme. Yazar veya düzeltmen tarafından üstünde düzeltmeler yapılmış olan basılı metin. Bir giysiye son biçimini vermeden önce giysiyi giyecek kişinin üzerinde yapılmış olan düzeltme.

KOLLUK

Gömlek kollarının ucundaki iliklenen bölüm, manşet. Güvenliği sağlamakla görevli polis veya jandarma. İş yaparken giysiyi korumak için bilekten dirseğe kadar kola geçirilen, genellikle koyu renkli kumaştan dikilmiş parça. Kollara takılan ve dikkati çekmesi istenen görevlilerin kimliklerini gösteren şerit.

SİYİL

Odun yarmakta kullanılan ağaç ya da demir kama. Deri üstünde oluşan sert kabarcık, siğil. Kütük yarmak için kullanılan ucu sivri çelik parçası. Sivri ve keskin kısmı kütüğe sokulmuş olan siyin arkasına balta ile vurmak yöntemiyle kütük yarılır. (Kemalpaşa İzmir). Taş parçalama işleminde kullanılan ucu sivri çelik parçası. Bu da arkasına vurularak taşı parçalamaktadır. (İlyaslı Uşak).

PEÇETE

Yemekte giysiyi korumak, ağız silmek için kullanılan ince, yumuşak kâğıt veya kumaş parçası.

PERİBACASI

Kolayca aşınabilen taş ve kayalardan oluşmuş, sivri kule veya piramit görünüşlü, kiminin tepesinde külah veya tepsiyi andıran bir kaya parçası bulunan yeryüzü biçimi.

SIKAKAZIĞI

Yıkanan giysiyi sıkmakta kullanılan üç çatallı ağaç.

BARABAT

Hile, düzen, yalan. Usûl, tarz, âdap, erkân. Hamsi, sargan gibi küçük balıkları tutmakta kullanılan balık ağı: Barabatı alalım, hamsiyi saralım. Tarlakoz. Deniz kıyılarındaki kovuklarda saklanan hamsileri yakalamak için kullanılan ağ. (Zefre Espiye Giresun).

SİYİM

1.İplik katı. İnce, hafif yağan yağmur. Bir sap iplik, kol gerilişiyle kirmene sarılacak yün. Parça, pay: Bizim siyimin yanındaki tarlayı çay bozmuş.