Kelimeler arşivi içinde; başında "sade" olan, toplam 22 adet kelime bulunmaktadır. sade ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu sade ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde sade olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
SADELEŞTİREBİLMEK
SADELEŞTİREBİLME
SADELEŞTİRİLMEK
SADELEŞTİRİLME, SADELEŞEBİLMEK
SADELEŞTİRMEK, SADELEŞEBİLME
SADELEŞTİRME
SADELEŞMEK
SADELEŞME
SADEYAKA
SADEHAN, SADEGÜL, SADEDİL, SADELİK, SADEYAĞ
SADEDE, SADECE
SADEÇ, SADEŞ, SADET
SADE
SADE
Süsü, gösterişi olmayan, yalın, gösterişsiz. Şeker katılmamış (kahve). Yalın, süssüz, anlaşılır olan (üslup, anlatım). (sa:'de) Yalnızca, yalnız, ancak, sadece.
SADELEŞTİREBİLME
Sadeleştirebilmek işi.
SADEYAKA
Karabük şehri, Eskipazar ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yer.
SADEDİL
Temiz yürekli.
SADELEŞTİRMEK
Yalın bir duruma getirmek, yalınlaştırmak.
SADELEŞME
Sadeleşmek işi, yalınlaşma.
SADELEŞEBİLMEK
Sadeleşme imkânı veya olasılığı bulunmak.
SADELEŞTİREBİLMEK
Sadeleştirme imkânı veya olasılığı bulunmak.
SADEHAN
Arapça ve Farsça koşuk okuyana verilen ad.
SADELİK
Yalın olma durumu. Yalınlık.
SADELEŞTİRİLMEK
Sadeleştirme işi yapılmak.
SADELEŞEBİLME
Sadeleşebilmek işi.
SADELEŞTİRME
Sadeleştirmek işi.
SADELEŞTİRİLME
Sadeleştirilmek işi.
SADEGÜL
Bir gül kadar sade, temiz ve güzel olan.
SADELEŞMEK
Yalın bir durum almak, yalınlaşmak.
Bu bölümde tanımı içerisinde SADE geçen kelimeler listesi verilmiştir.
ANDROSEFAL
Sadece başı insan başına benzeyen (hayvan).
HEMEN
Çabucak. Yalnız, sadece. Aşağı yukarı. Çok.
ARITICI
Arıtma özelliği olan (şey). Deterjan. Özleştirici, sadeleştirici kimse.
KAPI
Bir yere girip çıkarken geçilen ve açılıp kapanma düzeni olan duvar veya bölme açıklığı. Osmanlı Devleti'nde resmî görev yeri. Bu açıklıktaki açılıp kapanan kanat. Gelir, geçim, kısmet sağlayan yer, kaynak veya imkân. Ev gezmesi için gidilen yer. Devlet dairesi. Tavla oyununda iki pul üst üste getirilerek karşı oyuncunun o haneyi kullanmasına engel olunan yer. Sadece bir konuda yoğunlaşmış bilgilerin yer aldığı Genel Ağ sayfası, portal. Gidere yol açan gereksinim.
LAVAŞ
Mayalı hamurdan tandırda pişirilerek yapılmış olan ve yapıldığı yere göre büyüklüğü değişen ince ekmek türü. Yufka inceliğinde açılmış uzun sade pide.
DÜZ
Yatay durumda olan, eğik ve dik olmayan. Düz rakı. Engebesiz olan yer, düzlük, ova. Kıvırcık ya da dalgalı olmayan (saç). Yüzeyinde girinti çıkıntı olmayan, müstevi. Kıvrımlı olmayan, doğru, stabil. Yalın, sade, süssüz. Kısa ökçeli, ökçesiz (ayakkabı). Yayvan, altı derin olmayan. Çizgisiz, desensiz ve tek renkli.
AŞK
Aşk hakkında çok fazla tanımlama yapılmıştır. Burada hepsinden bahsedersek, sayfalar dolusu metinler yazmamız gerekir. O yüzden, bu sayfada, diğer sayfalardaki tanımlamalardan farklı olarak, sadece aşk ve aşka benzer kelimelerin tanımını vererek, esas anlamını size bırakıyoruz.
BEYGİR
At. Atlama beygiri. Sadece yük taşımakta veya araba çekmekte kullanılan at.
KALYA
Sadeyağ ile pişirilen bir tür kabak veya patlıcan yemeği.
ÇARPIŞMA
Çarpışmak işi, müsademe, sadme. Öncülerin veya küçük birliklerin yaptıkları küçük savaşma.
BASİTLEŞTİRMEK
Gereksiz ayrıntılardan arıtarak sade duruma getirmek.
KURGU
Bir şeyin zembereğini kurmak için kullanılan araç, anahtar. Bir bütün oluşturmak için parçaları takıp birleştirme işi, montaj. Çatı. Bir filmin değişik süre ve yerlerde çekilen bölümlerini, bir uyum ve anlam bütünlüğü sağlayarak birleştirme, montaj. Uygulamaya geçmeyen, sadece bilmek ve açıklamak amacını güden düşünce, kuramsal araştırma, spekülasyon. Bir işe hazırlamak için yapılmış olan telkin. Gerçek olmayan olay ve kahramanlardan oluşan eser. Zembereğin kurulmuş olma durumu.
BİR
Sayıların ilki. Tek. Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek. Eş, aynı, bir boyda. Bu sayıyı gösteren 1 ve I rakamlarının adı. Bir kez. Değer, önem bakımlarından birbirinden farksız, birbirine eşit, birbirine benzer. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı). Beraber. Aynı, benzer. Bu sayı kadar olan. Ancak, yalnız. Sadece.
DÜMDÜZ
Çok düz. Bilgisi, görgüsü çok dar bir sınır içinde kalan (kimse). Sade, basit.
DÜPEDÜZ
Çok düz ve doğru bir biçimde, dümdüz olarak. Yalın, basit, süssüz, sade bir biçimde. Başka bir amaç gütmeden, açıktan açığa, açıkçası, gerçekten.
KALENDER
Gösterişsiz, sade yaşamaktan yana olan, alçak gönüllü kimse, ehlidil, rint. Özensiz, kılıksız bir biçimde. Özensiz giyinmiş, kılıksız kimse. Yalnız birisi hareketli üst üste konulmuş belirli sayıda silindirden meydana gelen ve düzgün yüzeyli kâğıt üretmek için kullanılan bir makine.
KALVENCİLİK
Tanrı ile kul arasına hiçbir otoritenin giremeyeceğini, Hristiyanlığın eski sadeliğine dönmesini savunan I. Calvin tarafından ileri sürülen Protestanlığın özel bir kolu, Kalvenizm.
HAŞLAMLILAR
Bir hücrelilerden, vücutlarında hareketi sağlayan kirpiğimsi titrek tüyleri veya beslenme işini gören çekmeleri olan, çoğu sularda yaşayan ve sadece mikroskopla görülebilen hayvanlar sınıfı.
ENDEMİK
Sadece bir bölgede yetişen veya yaşayan (bitki, hayvan). Belli bir bölgede salgın olmaksızın sık görülen (hastalık).
FLÖRE
Dürtücü kılıç. Bu kılıç kullanılarak oynanan, hedef bölgesi sadece gövde olan bir tür kılıç oyunu.