Kelimeler arşivi içinde; sonunda "ruh" olan, toplam 62 adet kelime bulunmaktadır. Sonu ruh ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında ruh olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde ruh olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
GAHIRGUHURRUH
BOYUNDURUH, HASILÇARUH
GILGUYRUH
BANDURUH, CUNGURUH, ÇILDURUH, GAYNARUH, BONTURUH, BONDURUH, BONDORUH, KAKMURUH
YUMURUH, LALERUH, OSSURUH, PUSARUH, SAMARUH, GAYIRUH, ŞIMARUH, GABARUH, TUTURUH, UYDURUH, AVHURUH
CORRUH, MECRUH, MEKRUH, ŞAHRUH, SAVRUH, ABARUH, METRUH, AHURUH, KAYRUH, KAĞRUH, GÜLRUH, ÇOMRUH, GANRUH, DOMRUH, FERRUH
BORUH, YARUH, GÜRUH, CORUH, ŞORUH, DARUH, SURUH, DORUH, AHRUH, DURUH, KORUH, CARUH, BÜRUH, HARUH, GARUH, GURUH, GORUH, GIRUH, AYRUH, BURUH
ARUH, URUH, ERUH
RUH
RUH
Dinlerin ve dinci felsefelerin insanda vücuttan ayrı bir varlık olarak kabul ettiği öz, tin, can kuşu. Esans. En önemli nokta, öz. Duygu. Bedeni etkin kılan canlılık ilkesi, bedenin hayat gücü.
BONDURUH
Boyunduruk. Eski türkçe boyunduruk: boyunduruk.
YUMURUH
Yumruk.
BONDORUH
Boyunduruk.
CUNGURUH
Yükseklik ifade eden nesnelerin en yüksek noktası (Çayağzı).
BANDURUH
Boyunduruk.
KAKMURUH
Balgam.
BOYUNDURUH
Boyunduruk.
OSSURUH
Osuruk.
GAYNARUH
Kaynamaya yakın.
HASILÇARUH
Özel olarak yapılan bir çeşit çarık.
ÇILDURUH
Çıldırmış kişi.
LALERUH
Lâle yanaklı, yanağı lâle gibi kırmızı olan.
GILGUYRUH
Dedikoducu kadın. Çok gezen kadın.
BONTURUH
Boyunduruk.
GAHIRGUHURRUH
İlkbaharda yağ ve peynirin az olması: Bu gahırguhurruhda ne pişirem.
Bu bölümde tanımı içerisinde RUH geçen kelimeler listesi verilmiştir.
ATARAKSİYA
Hiçbir heyecan veya zihin etkisiyle uyarılmayan ruh dinginliği, acıya olduğu kadar kıvanca karşı da ilgisizlik.
BERZAH
Kıstak. Dinî inanışlara göre ölenlerin ruhlarının kıyamete kadar bulunduğu yer.
CANAVAR
Masallarda sözü geçen yabani, yırtıcı hayvan. Herhangi bir şeye çok düşkün olan. Kurt, domuz vb. cana kıyan yaban hayvanı. Köpek balığı. Acımasız, kötü ruhlu, zalim (kimse). Haşarı, yaramaz çocuk.
BASTIRIM
Ruh dünyasında oluşan tepkimelerin bilinç dışına yansıması.
DEKORATÖR
Tiyatro, opera vb. dekorlarını tasarlayan sanatçı. Bir alanı kullanım ve estetik bakımından ele alıp insanın fiziksel ve ruhsal özelliklerine uygun olarak tasarlayan kimse. İç mimar.
AKTARIM
Aktarma işi, nakil. Psikoterapide hastanın terapiste ruhsal yapısı üzerinde etkili olmuş deneyim ve ilişkilerini aktarması.
AMONYAK
Azot ve hidrojen birleşimi olan, keskin kokulu bir gaz (NH3). İçinde bu gazın eritilmiş bulunduğu su, nişadır ruhu.
ÇATLAMAK
Parçaları ayrılıp dağılmayacak bir biçimde yarılmak. Ses pürüzlü, bozuk çıkmak. Aşırı yemekten, içmekten, yorgunluktan, ağlamaktan ölecek duruma gelmek veya ölmek. Sıkıntı, sevinç, yalnızlık, heyecan, sabırsızlık, kıskançlık vb. ruhsal durumları aşırı derecede duymak. Bir yüzeyde kırışıklar, çizgiler oluşmak.
ÇIRPINTI
Çırpınma. Aşırı uykusuzluk, huzursuzluk, titreme, silkinme durumu. Suların ufak ve oynak dalgalarla kaynaşması. Ruhsal gerginliğin dışa vurulması, ajitasyon.
CİSMANİ
Cisimle, bedenle ilgili. Dinî bir inanışla ilgili düşüncelere bağlı olmayarak yalnız maddi temellere dayanan, ruhani karşıtı.
BAZOFOBİ
Sinirsel veya ruhsal bozukluktan ileri gelen yürüyememe hastalığı. Yürürken düşme korkusu.
ARINMA
Arınmak işi, temizlenme. Duyguların sanat yoluyla arı duruma getirilmesi. Ruhun tutkulardan temizlenmesi.
ÇÖKKÜN
Çökmüş olan. Vücut, akıl ve ruhça gücü azalmış olan.
BASKI
Bir eserin basılış biçimi veya durumu. Bası sayısı. Belirli ruhsal etkinlik ve süreçleri, kişinin isteği dışında bilinçaltına itmesi veya bu itilenlerin bilince çıkmasını önleme durumu. Giysinin içine kıvrılıp dikilen kenarı. Bir maddeyi sıkıp ezen alet, pres. Top oyunlarında karşı takım oyuncusunun hareketini ve sonuç almasını engellemek amacıyla uygulanan yakın savunma durumu, pres. Bir eserin tekrarlanarak yapılmış olan baskı işlemlerinden her biri, edisyon. Hak ve özgürlükleri kısıtlayarak zor altında bulundurma durumu, tahakküm.
ÇAĞIRIM
Çağırma işi. Ruh çağırma sırasında seans.
CANLICILIK
Olup bitenin, ruhlar alanının gizli güçleri tarafından yönetildiğine inanan ilkel anlayış, animizm. Çocukta bir düşünce biçimi olarak bütün cisimlerin canlı olduğuna inanma. Bağımsız bir ruhsal varlığın insanda ve doğa nesnelerinde yerleşik olduğuna inanan ilkel dinî görüş. Tek ve aynı ruhun fikrî ve organik hayatın ilkesi olduğunu ileri süren öğreti.
AJİTASYON
Körükleme. Duygu sömürüsü yapma. Kişinin ruhsal gerginliğini dışa vurması sonucu oluşan etrafına karşı saldırganlık durumu. İnsanın zihninde ve duygu dünyasında sarsıntı yaratma. Çırpıntı.
DERİNTİ
Toplantı. Gelişigüzel toplanmış eşya. İnsan kalabalığı, güruh.
BUNALIM
Doğal bir süreçte birdenbire oluşan aykırılık, bunluk, buhran, kriz. Tehlikeli sonuç doğurabilecek gerginlik, buhran, kriz. Uyaranlara karşı duyarlığın, iş yapabilme gücünün, kendine güvenin azalarak karamsarlığın, umutsuzluğun güçlenmesiyle ortaya çıkan ruhsal bozukluk, ruhsal çöküntü, depresyon. Bir hastalıkta iyileşme veya ölümle sonuçlanan, birdenbire ortaya çıkan fizyolojik değişiklik, kriz. Çöküntü.
COŞKU
Genellikle büyük bir istekle ortaya çıkan geçici hayranlık veya heyecan durumu. Bir düşünceyle, bir duyguyla dolarak yücelme, ruhun kendini aşıp yücelmesi, heyecan. Sevinç gösterileriyle beliren güçlü heyecan. Salgı bezleri ve dinamik etkinliklerle kendine özgü ilişkileri bulunan iç veya dış uyaranların kamçıladığı güçlü duygu durumu.